"o gün metroda bana ne dediğini hatırlıyor musun?"
lan 7 aydır birlikteyiz. 30 günden hesapla 200 küsür gün. haftanın her günü de farklı farklı güzergahlarda metroyu kullanıyorum. hangi metro? hangi günü diyosun? hangi dediğim? kafan mı güzel senin? ne diyosun lan?
rahat bırakılmak için yapılan fakat sonrasında duyulan vicdan azabıyla ters tepen bir durumdur çoğu zaman. elbette ki nasıl ayrıldığınıza ve mesajın içeriğine bakılarak yorum yapılmalıdır fakat karşınızdakinin yine de bir insan olduğunu unutmayın. size ne kadar zarar vermiş olursa olsun cevapsız bırakmak çok ağır kaçıyor. en azından "ya cevap verse miydim?", " şöyle desem ne derdi acaba?" gibi sorularla kendinizi sıkmamanız için bunu uygulamayın derim.
"anlamı kalmamış mesajlar göndererek rahatsız etme beni sana hiç yakışmıyor" diyememektir
ayrıca böyle biri varsa karşında zamanında ultra ergen ı.q su tek haneli rakamlarda dolaşan şahsiyet ile ilişki yaşamışsın demektir.
(bkz: tencere kapak muhabbeti)
eski sevgilinin mesajına cevap vermeyen kendimizsek görünürde problem yoktur. ama ne yazık ki çoğu zaman yalnızca görünürde çünkü saçma bir gurur duygusuyla karşıdaki kişinin gururunu ezdiğini hiçe saymaktır çok istediğimiz halde o cevabı vermemek. eğer cevap alamayan tarafsak durum daha da vahimdir sabahtan akşama kadar dizi tekrarları izlemek gibi depresyonun son safhalarına ulaşmak olasıdır. tabiki hayatımızda başkası varsa tüm bunların önemi yoktur.
eski sevgilinin artık eskidiğini kabul edip onsuz devam etmeyi kabul etmişinizdir. sizin için pek de bir önemi kalmamıştır. hatta kim bilir belki başkası başkaları şu anda hayatınızdadır.