artık eski sevgilinin iplenmemesi ve verdiği hediyelerin onu hatırlatmaması sonucu,
-aaa lan benim böyle bir kazağım da varmış, niye giymiyorum lan ben bunu denilip
giyilmiş kazaktır.
(bkz: eski sevgilinin hediye ettiği buzağıyı yemek)
eski sevgilimin dogum gunumde aldigi kazagi fark etmeden onun barisma girisimlerimleri sirasinda giyiyor olmam , arkadaslarimin anlamsizca guluslerinin sebebini cozmeme yardimci olan ve anladiktan sonra yarildigim durumdur.
(bkz: cok ayip oldu galiba)
insanın içinden niye hep kazak diye isyan etmek gelir. Bir düşünün kitaplarda, filmlerde kazak vazgeçilmez bir hediye özelliği kazanmıştır. Kazak hediye etmek daha mı romantik oluyor?
sevgiliyken iyidir hoştur da, ayrıldıktan sonra giysem mi giymesem mi ulan cok da seviyodum, ya karşılaşırsak, üstümde görürse, yanlış anlarsa diye anlam karmaşasına yol açan kazaktır.
kötü duruma sebep olur.. hatıralar sarar dört bir yanı.. içiniz burkulabilir, birde giyinirken pis bir şarkı dinlerseniz oturur ağlarsınız bile..
özlemle anarsınız o anları, geçmişi...
küçük bir neden sorusu kafanızı kurcalar..
ardından biraz sonra yeni sevgiliniz sizi arar ve onunla buluşmaya gidersiniz..
gittiğinizde bir anlık tereddüdün ardından elini sıkıca tutarsınız anlık olarak.. ne oldu aşkım der sevgili, sizde hiç sevgilim içimden geldi dersiniz..