belli bir zaman önce siktirip giden eski bir insanın 'unutamıyorum'lar ve 'seviyorum'larla bünyede yeniden yer edinmek istemesi.
eğer istenmeyen bir eski sevgiliyse *, yani ''giderken bana mı sordun da dönerken bana sorcaksın lan'' denilen sevgili ise nazikçe gelme diye reddedilir. ardından ''ben az önce bir insanı üzdüm lan'' denilir ve bir adet sigara yakılır.
edit: şimdi bazı insanlar bu olayın ego tatminini artıracağını düşünüyormuş. açıklıyım; benim egomda herhangi bir değişiklik olmadı yani anlayacağın küçük kardeşim libidom hala en yüksek seviyede. artısı ben olayı gerçekten üzücü bir durum olarak değerlendiriyorum ne egom umrumda ne süper egom. sokarım egoma lan. biraz insancıl düşünün.
"gitme, kal" haykırışlarına aldırmadan gitmiş ise ve aradığını bulamadıysa siz de aynı zamanlarda umutlarınızı başka bahara ertelemişseniz eğer bırakın gelsin geri, bırakın hiçbir şey söylemeden yanınıza otursun, bırakın dokunsun kabuk bağlamış yaralarınızai kanatsın onları parmak uçlarıyla yeniden ve bırakın sarıp sarmalasın giderken sizde bıraktığı tüm yaraları...
daha lisedeydim. çocuktum yani. tanışmamızla sana aşık olmam bir olmuştu. ufacık yüreğimde kocaman bir sevgi büyüttüm sana karşı. sen de beni sevdiğini söyler dururdun hep. masumca öperdik birbirimizi, yeri gelir iki büyük insan gibi ciddi konuları tartışırdık, yeri gelir 6 yaşındaki veletler gibi olurduk. moda sahilinde top oynayan çocukların arasına karıştığımız günü hatırladın di mi? ne kadar da eğlenmiştik.
sonra anlaşılmaz bi şekilde sana göre ufak olan ama beni derinden yaralayan o hatayı yaptın. elini tutmasan da, sarılmasan da, öpmesen de onun çıkma teklifine 5 saatliğine de olsa evet dedin. sonra hatanı anlamışsın ne çıkar bebeğim, gönlün başkasına meyletti bir kere. ayrıldık. ağlayarak, zırlayarak ayrıldık. 3 ay boyunca her gün galon galon içtim, içtikçe ağladım, ağladıkça içtim. geçmedi acısı. başkaları da dolduramadı yerini. ara ara görüştük yine telefonla falan ama yine de çok uzaktık birbirimize biliyorsun.
şimdi büyüdük ikimiz de. bazı şeyleri daha rahat anlayabiliyor, hatta eskiden tartıştığımız konular aklımıza geldikçe "ne kadar çocukça" diyip gülüyoruz. çocukcaydı ama saf, temiz ve bize aitti. güzeldi yani.
sensiz geçen 3 koca yıl. kimbilir hayatıma kaç kişi girdi, senin de belki. hiç bir el, hiç bir göz, hiç bir dudak senin değildi, hep seni aradım başkalarında bulamadım.
sonra birini sevdim, farklıydı, sana hiç ama hiç benzemiyordu ama yine de senden sonra ilk defa birisi telefonda alo dediği zaman içim titriyordu. aşık olmuştum sanırım. tam o sırada sen çıktın geldin lavinya. bana geri dönmek, bize geri dönmek istedin. kaldığımız yerden devam edelim, herşeyden vazgeçiyorum sadece seninim dedin. ben seni unutmuş muydum peki? asla. hiç bir zaman. ama yine de olmaz, olmaz lavinyam olmaz. çünkü ben seni çok bekledim ama gelmedin, tren kalktı, başkasının kalbindeyim artık, başkasının kollarında.
hani şarkıda da diyor ya; şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler emin ol herşey çok daha farklı olurdu. belki böyle daha da mutsuz olacağım, belki yine her kadehte hayalin daha da canlı oturacak karşımda ama yine de yapamam. senin bana yaptığını ona yapamam, onu yarı yolda bırakamam. affet beni n'olur.
istemesinden öteye gitmeyecek boş hevestir.
eski sevgilinin gururunu ayaklarının altına almasıdır.
aşkından kanser olunmadığı sürece heveslenilmemesi gereken istektir.
zor bir durumdur eğer yokluğunda mahvolmuşsanız. o yokken sanki gelse boynuna atlayacaksınız sanırsınız ama döndüğünde aslında ne kadar paramparça olduğunuzu anlarsınız yokluğunda. donakalırsınız.
gelsin mi... gelmesin mi?
sizi gene acıtsın mı acıtmasın mı?
denemeye değer mi?
eskisi gibi olur mu dersin...
alışmıştım sana...
eğer kabul etmediyseniz siz bile inanamazsınız kabul etmediğinize...
boynuna sarılıveririm sanıyordunuz...
bir zamanlar uğruna öldüğünüze hayır derken içiniz acır.
bor pazarının geçtiği zamana tekabül eden eylemdir. belirli aralıklarla bor pazarı geçince eski sevgililer geri döner, size de eski günlerin hatrına niğde 'ye doğru yol göstermek kalır.
eski sevgilinin msn iletisine yazdığınız her şeye bir kulp takarak muhabbet etme çabasıdır. cevap vermezsiniz anlamaz, bir de böyle lakayıt lakayıt canımlar cicimler, engelleyeceksin aklı başına gelecek. hatta msnde durması bile hata.
sözlük az işim var, geliyorum. *