düğünün ortasında bir maganda tarafından vurulmayı istersin.
içindeki acı öyle bir yerine saplanır kalır, ne yaranı sarabilirsin ne de tutabilirsin onu. hayal kırıklıkları kaplıdır yüreğinin üstü, şimdi kim tutmaya kalksa yüreğini kendisi kanar, kaçarlar senden. sen bir köşede ellerini masada birleştirmiş ve/veya kollarını bağlamış izlerken eğlenen insanları, geride bir darağacı kurarsın hatıraların için.
eski sevgilinden ziyade sevdiğin * evlenirken ağlamak istersin, yapamazsın. terk edip gidemezsin, en çok sen alkışlarsın onları, en güzel dilekleri sen dilersin. "...o mutlu olsun da..." diye başlayan cümlelerin ardına saklanırsın, zoraki gülümsersin.
ama hepsinden önemlisi;
düğünün ortasında bir maganda tarafından vurulmayı istersin.
böyle bir hadise düşünülüyorsa, o eski sevgilinin aslında hiç eskimeyen bir aşk olduğunu düşündüren olay.
işin bir de (bkz: kısmet değilmiş) durumu düşünülüp, olay kadercileğe bağlanıp insan kendini rahatlatmaya çalışır. ne kadar rahatlatabilirse.
doğanın sizin kanınızı yerde komayacağının göstergesidir. eski sevgiliye artık geçmiş olsundur. o da sizden aynı haberi alana kadar artık onun karşısında özgürlükten kaynaklanan, tartışılmaz bir üstünlüğünüz söz konusudur. artık siz onun her gece nerede, kiminle, nasıl işler yaptığını ortalama olarak bilmektesinizdir. sizin hangi saatte, nerede, kiminle, ne yaptığınızın kestirilmesi ise onun için mümkün değildir. varsın eski sevgili artık muhasebeye boğulsun veya bok temizlesindir... hayat güzeldir, kim bilir size daha neler getirecektir...
öğrenildiğinde gözyaşlarınıza engel olamamak (birde üstüne seviyorsanız eğer hala) ve bir anda boğazınıza bir yumru oturması durumudur. öyle ki içinizin daraldığını, öleceğinizi sanırsınız..o artık başkasının olacaktır.. ama intikam soğuk yenen bir yemek oldugu için , evlenecekleri gün ve saati kesin öğrenip o güne ve saate bir arkadaşınızın nikahını ayarlarsınız. öyle bir oyun kurarsınız ki herkes orda ve siz de ordasınız..siz bembeyaz gelinlikler içinde.. ya evlenecek yada hazır gelmişken sizinle evlecek.. seçim onun.. (bkz: intikam soğuk yenen bir yemektir.)
her zaman sana acılan kapıyı
calıyorum
kapı açılmıyor
yaşlı kapıcıya sebebini soruyorum
artık ona kapı açan biri var diyor
öylece kalakalıyorum
oysa ben, sana kapı açmak için kapını çalıyordum
her sevgili bir parça alır insandan, birşeyler onda unutulmuş yahut bırakılmıştır ister istemez. paylaşılmışlıkların güzelliği hep imce bir bağ oluştururu arada ta ki evlilik gerçekleşene kadar.
sana ait olmasa da bir parçanın ait olduğu kişi artık tamamiyle başkasınındir, bu tuhaf eder insanı. hepsi bu bi burukluk tadı bulaşır diline.
dedim ya her sevgli bir kaç yonga alır insanın kabuğundan/dalından/budağından. sonra da ateşte yakar zamanın birinde...bunun gibi birşey işte
eskinin, yenilerde insanın yakmasıdır.
eski olan, anı olandır ve sizin olandır aynı zamanda. anılarınız sizindir, sevginiz ve sevmediğiniz şey sizindir. siz yanınızda olmasanız bile, çay içerken kaşığı nasıl da sesli karıştırdığını, kaç şeker attığını ve nasıl kahkaha attığıı bilirsiniz. hangi mekandan geçerken aklına düştüğünüzü mesela, adınız gibi bilirsiniz. "şu sahil kenarından geçerken hatırlamıştır. üstüme nasıl çay döktüğümü, sonra şurada duran gemiyi satın alıp, okyanusa açılmak istediğimizi hatırlamıştır. belki hesabı ödemeden kalkıp gittiğimiz günü de hatırlar, biraz daha bakarsa. ne kadar gülmüştük sonra. bunu hatırlayınca, farkına varmadan gözlerinin etrafı kırışmış olmalı, hafifçe gülmüş olmalı. sonra dalgınlaşmıştır. unutmak için ıslık çalmaya başlamıştır, öyle yapar hep"
eski sevgilinin evli halini bilmez insan. evli olan bir eski sevgili neye kızar, bilemez. sabahları çıplak uyanınca nasıl bakar elindeki yüzüğe, bilemez. evli bir adamın aklından eski sevgili kaç defa geçer, ne zaman geçer, bilemez. eski sevgilinin evlenmesi, en çok bu sebeple yakar insanı. ne zaman ne hissedeceğini bilemezsiniz artık. evli bir adamla bekar bir eski sevgili arasında nerden baksanız yirmi fark vardır ve bilemezsiniz ondukuzunu.
eski sevgilinin evlenmesi, uzaklaşma demektir. yeni bir sevgilisi olması, en çok farklı bir hitapla seslenmesi demektir. "bana kuzucum derdi, ona ne diyor acaba?"
am evlenmesi, değişmesidir her şeyin. bilmediğiniz şey, hitap değildir sadece. nasıl yemek yer, evli bir adam nasıl sigara içer, evli bir adam ne zaman çocuk düşünür" bilemezsiniz.
evli bir eski sevgili, bilinmeyene daha yakındır. bilinmeyen her şey gibi sizden uzak. antartika kadar uzak. asla dokunamayacağınız. dokunsanız da sizin olmayan. dokunmak istemeyeceğiniz.
eski sevgilinin evlenmesi depremdir. yaşarsınız, ama enkaz altında geçen günler bir ömür boyu aklınızdadır. değişirsiniz. eski sevgilisi evlenmiş bir insan olursunuz. siz değişirken, uzar aradaki mesafe.
çin in, hiç bilinmeyen bir kasabasında yaşayan bir adama aşık olmaktan tek farkı, herhangi bir gün, istanbul vapurunda onunla karşılaşma ihtimalinizin olmasıdır.
adı ustunde sevgili onune sıfat olarak eskiyi aldıysa cok da tın olan bir olaydır hatta yerinde bir karardır, "aman iyi ki kurtuldum" dedirten durumlar yasadıysanız uzerinde "cok sukur" yazan bir cicek ile mutluluklar dilenir daha kotusu icin (bkz: sevgilinin evlenmesi).