07:30
"uyjalım artık, yarın zirve var, yok bugün var, hoju bir zirve var da ne zaman var, hay..."
14:00
alka seltzer, powerade, fiskobirlik fındık ezmesi... sağ göz açıldı
redbull, sıkma portakal suyu, bal... sol göz açıldı
14:30
- alo
+ ya ben seni görmek, oraya gelmek istiyorum...
- yolda mısın? nereye gidiyorsun ki?
+ ankara'ya...
- neden?
+ erkek arkadaşım evlenme teklif edecek herhalde.
- ...
+ ya ben ne zaman istediklerimi yapabileceğim, ben oraya gelecektim normalde dün akşam, çok aramak istedim seni...
- ...
+ ne yapayım sence?
- iyi düşün, acele etme, doğru kararı ver...
+ sigara içicem kapatıyorum.
- elveda.
+ yapma böyle
- ...
"sakal içinden çıkıyor, suratını kaplıyor, sonra traş oluyorsun, görüneni kesiyorsun ama kökleri içinde kalıyor, eski sevgililer de öyle, ne kadar kurtulsan da, içinde kalıyorlar, ne kadar uzun sürmüşse ilişkin, o kadar kalınlaşıyor, o kadar güçleniyor kökü, istediğin kadar traş ol, hep orada olacak, kandırma kendini...
peeling, siyah noktaları temizliyor, siyah nokta dediğin, pislik, suratındaki kraterlere birikmiş yağ, iğrenç, ama sana dair, o yağlar, o pislik sensin, peeling temizliyor onları, ama yine doluyor oralar zamanla, şu önümdeki jack gibi, temizliyor şu an kalbimdeki, içimdeki pisliği, neşeleniyorum bak hafiften, ama yarın sabah bok gibi hissedicem, hep bok gibi hissedilmiyor mu pazarları zaten, zaman yavaşlıyor, etraf sessizleşiyor, pazar günleri bitmiyor, yalnızın fobisi pazar...
anti-aging, göz altında oluşan torbaları geçirir, kırışıkları yokeder, ama bakışlardaki olgunluğu, yaşanmış her acıyla retinaya atılmış çiziklerin verdiği donukluğu almaz. doğan görünümlü şahin yapar sizi, donuk bakışlı ama kırışıksız gözler, kandır hadi kendini."
16:30
1 duble jack iki buzlu... franz ferdinand- jacqueline... sözlükpad'e boşalma ve dark side of the moon sonrası hareketlenme... not so dark side of the moon... acı bir gülümseme
16:50
1.5 litre soğuk erikli su bardaksız şişeden... ben harper-bring the funk... zayıf göstersin diye siyah tshirt... zayıf göstersin diye düşük bel dar kot... güçlü göstersin diye kocaman bir gülümseme
17:00
ufak bir şişeye yolluk olsun diye jack... parmaklara dökülenleri yalamak... parov stelar-libella swing... taksi çağırma... açık olan sözlükpad'e tekrar bakma... son bir cümle ekleme...
çok zordur. daha dün öğrendim evleneceğini. önce içime bir yumruk gibi bir şey oturdu. inanamadım. benim mustafa'm evleniyormuş. kim bilir kiminle. ona verdiğim o kadar emeğin üstüne kim kondu acaba? ben burada yaşamanın, hayatta kalmanın çilesini çekerken o gününü gün ediyormuş da beni de unutuvermiş hemen. yıkılmıştım. bütün akşam kimseye çaktırmayacağım diye zorla gülümsedim. yatağa yattığımda ağlamak istedim. bir umut belki rahatlayacaktım. olmadı. sevgi, emek ise ben herşeyimi verdim ona. nerde peki senin sevgin mustafa? hangi gönüllere girdin de mikini unuttun? hatta evlenme kararı aldın bir de.. sana tek bir şey diyorum.. ben seni çok sevmiştim be. çok sevmişim be.
Gayet sevindiricidir. iki eski sevgilim evlendi birisinin 2 kizi oldu yengeye aciyorum ben sadece. Simdi bosanacaklarmis zaten kizin kizligini bozdugundan evlendirmisler. Siktigimin malina uzulecem mi birde.
eski sevgilim, ondokuz haziran da evleniyormuş kendisi arama geregi duymuş, nikahı zaten kıymışlar hani biraz damara bağlayım nikah masası felan olayı dememe kalmadı. bunu bile çok görmüş saolsun, ikinci şok bir hafta sonra eski nişanlımın isteyeni varmış bu iş olur diyormuş babası, demek ki ateş bacayı sardı benim içinde böyle demişti. o degilde bu kayınbabalar nekadar karaktersiz yahu edep diyorum kıral öldü yaşasın yeni kıral hemen sevindirik olmuş gene bir kızı yük etmiş kendine halbuki ben, benden sonra kendini dine imana verir rahibe gibi yaşar diyordum vallahi şoktayım. yazıklar olsun ne diyim artık o sinemalar, güller , sahur vakti yaptığım yollar her bişey gözünüze dizine dursun debelen emi...
hani namustu söz vermek, verdiğin sözleri unutup öpmüşsün adı ezberinde olan birini sırf bana inat.sevdin mi sahi benim kadar? baktın mı onun da gözlerine benim gözlerime baktığın gibi masumca. o bakışların sadece benimdi. sattın mı ona da en özelimi?
hani namustu söz vermek. sevdiceğini bir başına koyarak gidişinle mi...diyormusun hala namusluyum şerefliyim? sahi söyleyebiliyor musun?
ben hala onurlu namuslu şerefli haysiyetli yaşıyorum biliyor musun? bakmadım kimseye sana baktığım gibi ve vermediğim yüreğimin zerresini. ben sözü bilirim sevdiceğim. ben sözü bilirim yani senin bilmediğini.
dün akşam gördüğüm olay.nişanlanmış.boğazım düğümlendi ilkten sonra onunla kurduğum hayaller aklıma geldi.neyse dedim o bizi tek kalemde sildiyse artık bizde sileriz...
Hakikaten sevmiş iseniz zamanında, içinizden atıp ona eski demek için hayatınızın koca bi kısmı heba olmuşsa şayet acıtır, afedersiniz siker sizi bu haber. belki yeniden başlarsınız alkole cigaraya. Yada bunların hiç birini iplemez, sadece vay be dersiniz.