biraz moralinizi bozan bi durumdur herhalde. benim başıma gelmesini istemem ama istesekte, istemesekte başımıza gelecek bi durum sevipte ayrıldıysan moral denilen kavrama uzak kalısın uzunca bir süre...
her ilişki mutlulukla heyecanla başlar. beraber yaşayacağınız güzel günlerin hayaliyle devam eder. gün olur çeşitli sebeplerden dolayı yollar ayrılır. herkes kendi hayatına iyi yada kötü devam eder.
eğer eski sevgiliniz sizin içinizde, kalbinizde beyninizde hiç eskimemişse evlendiğini duymak, önce donup kalmanıza ardından gözlerinizden yaşların süzülmesine sebebiyet verir. ağzınıza tek lokma koymayalı saatler belkide günler geçmiş olsa bile hiç açlık hissetmezsiniz. geçirdiğiniz güzel günler bir film şeridi gibi gözünüzden geçerken, nerede yanlış yaptığınızı düşünürsünüz ama artık çok geçtir.
daha kötüleri de vardır. seviyorken deli gibi aşıkken, o'nsuz bir hayatın altından kalkamıyacağını düşnürken, yaşadığın sorunlardan, aradaki mesafe uzaklığından dolayı ayrılmıssanız, ardından onun evlilik haberi kulağınıza gelmiş ise, beyin kanaması geçirmeniz an meselesidir. * inanmaz gözlerinle görmek istersin basar gidersin, aradaki mesafe umrunda bile olmaz, yol bitmek bilmez. artık doğru olduğundan eminsindir. hazırlıklar yapılıyor ortak arkadaşlar hazırlanıyordur. sen bunu görmeye uzaktan bile olsa cesaret edemezsin. içindeki o çok küçük umut bile bitmiştir artık.
eski sevgilin yeni hayatını birlestirmeye hazırlanırken, sen çoktan sana eşlik edecek arkadaşını bulmussundur. elinden düşürmezsin, üst üste dudak izleri oluşmuş bardağa bakar durusun.
evleneceğinden önceden haberiniz olmuşsa çok sorun olmayacak durumdur. ama damat beyle eski sevgiliden ayrıldıktan nerdeyse 1 ay sonra çıkmaya başlayan kızın eski sevgiliyi arayıp da özür dilemesi ayrıca komik bir durumdur. eski sevgilinin ise bu duruma "kaderde varsa düzülmek, neye yarar üzülmek?" diye cevap vermesi ayrıcana komiktir.
eğer artık birşeyler hissedilmiyorsa birşey ifade etmez bunu öğrenmek. Sadece haberi aldıktan sonra birkaç dakika boyunca eskiden geçirdiğiniz güzel günler aklınıza gelir. "Lan acaba ayrılmasaydık da biz şu an evleniyor olsaydık ne olurdu" diye ufak bir hayal kurarsınız, canlandırma yaparsınız kafanızda. Sonra aranızda sıklıkla meydana gelmiş kavgalı günleri, neden ayrıldığınızı, neler yaşadığınızı hatırlarsınız ve hemen zihne bir restart çekersiniz. içinizdeki tek düşünce 'yazık lan kocasına' olur.
zamanında ne kadar aşık olunsa bile artık bir şey hissedilmiyorsa insanın kılı kıpırdamaz. şahsen bende öyle olmuştu. üstüne üstlük yeni soyadıyla aldığı msn den beni eklemeye çalışmıştı dangalak. lan evlenmişsin işte hala ne bulaşmaya çalışıyorsun bana?
eğer hala seviliyorsa eski sevgili hiç öğrenilmese daha iyi olan durumdur. en güzel geri dönüp baktığında anılarala avuna bilmektir. oda şuan hala beni düşünüyormu sorusunu kendine sorarsın ara ara belki de evet cevabını kendine verebilicek durumdasındır onun evlendiği bilmiyorsan. evet en güzeli hiç bilmemekdir. hatta halla seviliyorsa gidip o kimselere yar olmadan onu geri alabilmektir.
evlendiği kişi sizden çirkinse "benden sonra bunu mu bulmuş yaeee" triplerine girmenize sebep olan ama içten içe kıskançlık ve fesatlığın tavan yaptığı durum. ister sevmiş olunsun, ister sevilmemiş sizden önce evlendiyse birde bunalıma girilmesini sağlayan izdivaç.
kendimi bulduğum başlıktır. evlendiğini değil ama 4 gün önce nişanlandığını öğrendim. fotoğraflarını görünce içim bir tuhaf oldu. hiç yakışmamışlar o kesinlikle daha iyisini hak ediyordu. ayrıca mutluluklar dilemekte içimden gelmedi dilemedim de zaten.