hatta eski sevgilinin ve eşinin evine beş çayına giden ebeveyn. asdfghjk! çok acayip. komşum kendisi. oğlu var idi bir tane, hala da var yani. pek uğramaz. grafiker mi, ne idüğünü bilemiyoruz daha tam. öyle bi s.kip atan cinsten evlat tipi var ama. nasıl olduysa oldu, kader ağlarını ördü, ben geçen bayramda işbu valide hanımdaykene bu dümbük sevgilisiyle çıkageldi, el öptürdü, biz valide teyzemle şaşırdık, bu oğlanı dize getirir bu hatun kaş gözü yaptık birbirimize. neyse uzatmayım, bir sene içinde kader yine boş durmadı amk. ördü ağlarını. bu çift ayrıldı. bu dümbük yine birilerini düdüklemeye devam etti kanımca, hanım kızımız da bankacı biriyle dünya evine girdi. [beni ne karıştırıyon olm. ben anlatıcıyım.] neyse, teyze geçmiş olsuna geldiydi bana, sevdiğim o tatlısını da yapmış mis gibin. konuşuyoruz öyle evrendir, sonsuzluktur, aristo, platon falan anladım ki aynı gün oğlunun o eski sevgilisine gitmiş. nur teyze dedim, sen tehlikenin farkında mısın? bu hatun kocasına seni tanıtmak lazım geldiği zaman ne diyecek? zor duruma düşürürsünden yardırıyorum. [hacı bunu dediğime bi an ben de inanamadım, sanırsın benim 52 yaşında olan] yakışık almıyor ben de farkındayım. gelinim olsun çok istediydim dedi. tek oğlu var. o da hatunların arasına karbon kağıdı koyan, mürüvveti yürü velet diye okuyan bi dangoz. ya o an tarif edilemez. gidip oğlanın tırnaklarını sökeceğidim. nur teyzem benim. bir yazarın hassasiyetini okudunuz.
