yüzsüzlüğün , dingiligin daniskasi olabilecek hadisedir.
eskiden yedin yedin kizi simdi ailecek halay cek kizi baskasi yesin diye.
bir de utanmadan eski sevgilinin yeni kocasinin suratina bak orada. ayıptır.
'' düğününe beni çağır sevgilim ,
istersen halay başın olurum senin,
bu adam kim diye soran olursa
bizim köyün delisi dersin sevgilim. ''
eski sevgilinin yeni kocası gerdek odasına giderken sırtını yumruklamakla devam edecek "eski sevgili nostalji günleri" aktivitesinin etaplarından biridir.
Daha medeni olanlar kanlı çarşafı heyecanla kapı önünde bekleyeceklerdir.
(bkz: yok artık mister dörtnal)
Kuzenimin başına gelmiş olaydır. Uzak bir akrabasıyla sevgili oldu, benim nezaretimde buluştular falan. Sonra çocuk terk etti bunu ağladı sızladı derken maksimum bir ay sonra başka birini buldu. Düğününe gelecek olursak, geldi bu eski sevgili anası babasıyla bir güzel halayını da çekti düğün pastasını da yedi gitti. Akrabalık bunu gerektirir çünkü. Siz gidin ben rakı içip müslüm baba dinleyeceğim diyemezsiniz, kafanıza vura vura o düğüne götürürler. Neden? Düğünler karşılıklı altın takma merasimi de ondan. Şimdi bu çocuk gitmezse kuzenimin düğününe, kendi düğününde dayımlar "ne takmışlardı" muhasebesi yaptıktan sonra aynı parayı o çocuğa takarlar mı? Hayıııır. O yüzden neymiş, mevzu bahis para olunca çok da şey yapmamak gerekiyormuş. Yaşandı bitti saygısızca deyip halı altına süpürmek gerekiyormuş.
Kamu spotu: uzak ne de olsa deyip akrabadan sevgili yapmayın.