eğer karşı tarafa hala değer veriyosanız ama aşık değilseniz acı vericidir. bi yandan onu üzmek incitmek istemezsiniz ama bi yandan da içinizde dönmeye dair bir istek yoksa içinden çıkılmaz bir hal alır durum.ama çok geçmeden ümitlenmesine fırsat vermeden kararınızı açıklamalısınız. illaki ağrır yine de bi taraflar ama sancıları az olur en azından.
hali hazırda bir sevgiliniz varsa, '' bırak onu, terket bana dön ''vs. derse gerçekten de aklı fena halde başına gelmiş, sizinde tek isteğinizin birgün aklının başına gelmesi, sizi mumla araması, resmen süründüğünü görmeniz olduğu için, hoşunuza gider ne yalan söyleyim..
peki döneyim derseniz eğer , geçmişte yaptıkları hatalar, sizi üzmeleri bi türlü peşinizi bırakmaz. yani olmaz o iş. tabi ayrılma nedeni farklıysa orasını bilemem.
bir anektodda, sktiri çektiğiniz eski sevgiliyle yapılan o telefon konuşması bitiminde, hemen yeni sevgiliye ;
'' seni çok seviyorum aşkom, az önce eski sevgilim beni unutamadığını ve hala ona döneceğimi beklediğiniz söyledi. ben geçmişimi sildim, kimseyi sevmedim seni sevdiğim kadar. vs. gibilerinden bir mesaj atmak isteyipte, az önce konuşulan eski sevgiliye giderse o mesaj. iş o an yerin dibine geçtiğinizin resmidir. ve sizin bittiğiniz an bu andır. ***
o kadar çok sevmişsinizdir ki karşınızdakini ve bu sevgiyi ona o kadar çok hissettirmşsinizdir ki... o ne yaparsa yapsın bir süre sonra zaten geri geleceğinizi düşünür, unutulamaz olduğuna ve dünyada ondan başkasını sevemeyeceğinize inanmıştır çoktan. bu sevginin, aşkın ona vermiş olduğu güç, sizin üzerinizde hakimiyet kurabildiğini sanmasını sağlamıştır.
boş yere, ortada hiç neden yokken terk mi etmiş? canı sıkılmış da kavga çıkartıp da mı ayrılmış? ya da başkasını mı bulamamış? hadi en iyi ihtimalle onu ne kadar çok sevdiğinizi mi anlamış? da geri gelmeye karar vermiş.
ne manası var ki herşeyi yıkıp döktükten sonra tekrar 'dön' demenin? madem dön diyecektin de naden o zaman çekip gittin. ne kalbim bir oyuncak, ne biz oyun oynuyoruz burda... anlayamadıkları şey bu.
aşıksanız, gurur murur yapmayıp, ayrılan taraf kim olursa olsun, koşa koşa gitmeniz gerekir böyle bir durumda.
ne var yani herkes hata yapar, herkes yanlıs anlar, herkes herseyi yapabilir anacığım. makul ölculerde oldugu surece, zaten yeterince eziyet çekmiş oluşunuzdan ötürü; uzatmanın alemi yoktur.
gerekirse it gibi kapanın önünde. evet evet aynen bunu dedim. iyi niyetli olduktan sonra iki taraf da, hiç bir şeyi gozunuz görmesin her yolu deneyin.
ben aydınlık bir banyo odasında, bir kış gecesi yorganı başıma çektiğim karanlık düşün başlangıcında bir daha hiç dönmemek üzere kalayım. içtiğim bir sigaranın tadını bile geride bırakacağımı düşündükçe ne olur bırak beni gideyim, bir daha hiç gelmeyeceğini bile bile her küçük sesle irkilerek, başkalarının zillerine kapımı açarak beklemeyeyim seni.