eski sevgilinden kalan unutamadığın bir anın

entry34 galeri1
    33.
  1. çok talepkar, çok tripli, sürekli sevilmek isteyen, sevgi ve ilgi (sevdiğinden) yaşayan narin bi çiçekti. elimden geldiğince karşılamaya çalışırım ama bu durum "korona'da eve kapalı olduğumuz zamanlarda dizi izlerken sürekli uyuyakaldın, kendi evinde hiç uyumuyosun, sen benden sıkılıyosun" falan gibi uç noktalara, abartılı kıskançlıklara kadar varıyordu. oysa sadece netflix'ten sıkılıyordum, kendi evimde netflix'im de yok.

    neyse haliyle bu tavır ve tripler çok sevmeme rağmen beni yıldırıyor, sinirlendiriyordu, haliyle ben de ona karşı içimde esasında olanla hiç olmayan sert tepkiler vermek durumunda kalıyor, bağırıyor, çağırıyor, hareket ediyordum ister istemez.

    yine bu gibi bi saçmalık yüzünden tartışmış, bikaç gün boyu birbirimize soğuk yapmıştık. sonra buluştuğumuzda denk geldi, bi başka çift arkadaşlarımla beraber oturduk ilk kez. haliyle bizim aramızda gerginlik hala devam ediyor. karşıdaki çift ilk ayının içinde, dünyanın en minnoş çifti çıkacakları tuttu. bi sevgi gösterileri, bi aşk dolu bakışlar, sevgi dolu sözcükler falan. ben rasyonel bi adamım, haliyle beni ırgalamaz böyle şeyler, 2 ay sonra onlar da bizim gibi, hatta biz bir şekilde 3 yıl birlikteliği sürdürmüşüz onlarda sürmeyecek muhtemelen o kadar. hayatın olağan akışı bu, kıskanacak, özenecek bi durum yok benim açımdan. içinde bulunduğum ilişkiden de her ne kadar kavga falan olsak da memnunum, restleşiyoruz işte öyle bana göre.

    karşı çift benim arkadaşlarım, eski kız arkadaşım çiftten çocuğu önceden tanıyor, kızla ise o gün tanışmış. saatler ilerleyip biralar, shotlar yuvarlandıkça ben ve karşı çift arasındaki muhabbet koyulaştı, ıvır zıvır saçmalıklar anlatıp hayvan gibi gülüyoruz falan. o sıra bizimkisi de gülüyo ama biz birebir çok nadir temas kuruyoruz birbirimizle, mesafeli duruyor, bilek güreşine devam ediyoruz öncesinde yaşanan kavgayla ilgili.

    sonra bi an oldu, karşıdaki çift birbirinin elini tutuyor falan, bi an birbirine dönüp şakalaşmaya, koklaşmaya başladılar. biz hala konuşmuyoruz. bir süre sonra bizimkisi kalktı, yüzünü saçlarıyla saklaya saklaya ben bi lavaboya gidicem dedi, sesinin çatlamasından anladım ki bi sorun var, döndüm, tam giderken elinden tuttum, kendime çevirdim, saçlarını kaldırdım... yanakları hep yaş. sessiz sessiz, içine içine ağlamış o arada deredeki 1 dakika falan boyu. ama nasıl ağlamış. kıyamadım, tuttum göz pınarlarından öptüm, belini sardım, noldu dedim. hıçkıra hıçkıra sitem etmeye başladı. ağladığını da belli etmemeye çalışıyor arkadaşlarım görmesin, rezil olmayalım diye. tamam dedim, çekinme, ağla ağlayacaksan, kimsenin ne düşündüğünün bi önemi yok. başını koydum boynuma... ah be ceylanım.

    bazı ilişkiler de böyle. karşındakinin niyetinden en ufak bi şüphen olmamasına rağmen, olamayacağınızı biliyor, ona yaşattığını ancak ayrılınca fark ettiğin eziyetle kahroluyorsun. bişeyler yaşanırken herkes kendince haklı, ama araya zaman girip geriye doğru bakıldığında oysa ne kadar da bencilce davranmışız her ikimiz de diyorsun.
    0 ...
  2. 32.
  3. anıları unuttum, eşyalarını attım ancak emek verip çizip hediye ettiği sulu boya resmi bir türlü atamadım hala baş köşemde duruyor. Sanırım onu asla atamayacağım.
    0 ...
  4. 31.
  5. Başlığa yazan neredeyse herkes erkek. Bunun ne demek olduğunu biliyorsunuz değil mi erkekler?

    Kadınlar genelde unutur ya da umurlarında olmaz, siz böyle ağlaşırsınız.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2090620/+
    2 ...
  6. 30.
  7. Çok sevdiğim bir yazarın kitap serisini okudum ve etkilendiğim için ağlamıştım. Daha sonra kitapları birlikte olduğum kişiye okusun diye verdim. işten fırsat bulursam söz okuyacağım demişti. Acelesi yok sende kalabilir dedim. Aradan 2 hafta geçti. Buluşmaya karar vermiştik. Sohbet esnasında aklıma geldi ve kitapları okudun mu diye sordum. Hayatımda o kadar kitap okudum ama beni ağlatabilen tek kitaplar bunlar oldu deyiverdi. benim yaşadığım durumu yaşayabileceğini düşünmemiştim. Şaşırdım. Ve o kitapları ona armağan ettim. Hala kütüphanesinde saklıyormuş ...
    3 ...
  8. 29.
  9. Ayrıldıktan sonra intihar etmesi amk.
    1 ...
  10. 28.
  11. Unutulmayan anılarım hep kötü. Hatırlamak bile yoruyor bir de anlatamam.
    0 ...
  12. 27.
  13. Ben her şeyi çok kolay içselleştiren bir insanım, böyle bir lanetle doğmuşum. Ve şimdi Kalbime taş oturdu sayenizde. Hepinize teşekkürler.
    3 ...
  14. 26.
  15. Sevgili değil de nisanlimin söylediği sözü unutamıyorum.ertesi gün askere gideceğim en az 1,5 ay göremeyeceğim.eski sevgilisini kastederek " yanlış anlama ama benim x kisisiyle sezen aksu şarkılarıyla çok hatıram var"demişti.
    0 ...
  16. 25.
  17. Eskiye ait her ne varsa hiç bir şey yok artık.Bitmiş gitmiş.
    Geçmişi unutup güzel bir hayata devam,en güzeli de bu.
    1 ...
  18. 24.
  19. Biraz ara verelim diyip evlenmiştim.
    2 ...
  20. 23.
  21. 22.
  22. Beni gözden kaçırmamak için, herkes başkalarını içerde beklerken sağanak yağmur altında sırılsıklam ıslanıp beni görür görmez koşup sarılması. Saçındaki yağmur damlalarının yüzüme düşmesi. Sonraki birkaç günü öksürerek geçirmesi.
    kapalı hava bunu hatırlattı.

    Hala birlikteyiz ln dkdkdk.
    2 ...
  23. 21.
  24. depreştirmeyin milletin yarasını.
    1 ...
  25. 20.
  26. çok fazla dramatize etmeden, kısaca anlatayım.

    5 yıl süren ilişkimizin birinci senesiydi. aynı evde yaşıyorduk. okuldan dönmüştük ve dışarıda o kadar üşümüş ve yorulmuştuk ki, ısınmak için o duşa girmişti, bende o çıkana kadar yatağa giriyim, çıktığında bende duşa girerim demiştim. sonra içim geçmiş uyumuşum.

    (unutamadığım anı burada başlıyor)

    birden bi kedi gibi birinin koynuma girişiyle uyandım. gözlerimi açmaya halim yoktu. mis kokusunu içime çekip onu öpücüklere boğmuştum.

    (unutamadığım anı burada bitti, sonra ne oldu hatırlamıyorum)

    çok güzel günlerimiz geçti ama hiçbirini hatırlamak bunun kadar canımı acıtmıyor. hafıza silme imkanı olsa ilk olarak bu anıyı silerdim.
    4 ...
  27. 19.
  28. neler neler varmış bizde bişey yaşadık zannediyoruz dedirten başlık. yıllar yıllar öncesine ait unutamadığım ve karşı cinse bakışımda revizyona gitmeme sebep olan klişe olaylarımdan biri şöyledir efendim;

    ilişkilere daha saf duygularla baktığım zamanlar.

    bir kaç ay olmuştu görüşeli. hiç bir zaman net birşey söylemedi. resmi olarak hiç sevgili olmadık ama sürekli beraber vakit geçiriyorduk. kendisi doktordu ve tatılıyı çok severdi. öğle aralarında nöbetlerinde saat kaç olursa olsun büyük bir hevesle tatlı alır görütürdüm. bunalmıştır diye düşünüp boş vakitlerinde şehir dışına gezmeye çıkarırdım her fırsatta. kendisine tek bir kötü söz sölemişiğim kırmışlığım olmadı.
    bir gün beraber otururken gözlerimin içine bakarak:
    ''-Sen çok iyi bir insansın, senden çok iyi bir baba olur''
    dedi.

    Boğazında düğümlenen ama oradan çıkamayan söylemek istediği birşeyler vardı sanki. Sustu birşey söylemedi. Sanki ona göstediğim ilgiye ve tavrıma acıyarak bakar bir hali vardı.

    Olsun dedim, mutlu olsun, onu mutlu etmeye çalışayım yarını düşünmeye gerek yok gerçek olan şu andan ibarettir dedim hayatta, ona da aynen böyle söyledim. ama içten içe böyle düşünmüyordum tabiki .yarında, diğer yarında görüşmek isterdim.

    bu olayın üzerinden çok geçmedi. iş gereği şehir dışına çıkmak durumunda kaldım. Bir kaç hafta sürecekti. bulunduğum ilde değildim.

    Mesaj attı. Tek bir şey yazmıştı.

    ''Daha fazla uzatmaya gerek yok'' diyordu mesajda.

    Peki dedim, mutlulular diledim.

    Sonu biraz yılmaz özdil vari yazım formatında olsa da olayın özeti budur dostlarım.
    2 ...
  29. 18.
  30. bkz erkek sandığım insanın kız çıkması, bunu unutana helal.
    2 ...
  31. 17.
  32. karşılıklı oturmuş, çok şiddetli bir tartışma yaparken yanlışlıkla osurduğum ve tüm kavgayı bitirdiğim andır.

    tutulamayan bir sesli osuruk tüm problemleri çözdü bir anda.
    3 ...
  33. 16.
  34. bir değil birçok anı var ne yapacağız böyle bilmiyorum unutmak namümkün..
    2 ...
  35. 15.
  36. Temizlikçisi ile çakıştığını öğrendiğim an. Bu midesizliği hiç aklımdan çıkmıyor.
    2 ...
  37. 14.
  38. ellerim çok çatlar benim yaz kış fark etmez. belli bi zamandan sonra yara da olmaya başlıyor kanıyor da haliyle ilacı da yok geçmiyor yıllardır. birgün işten gelmişiz mevsim kış. Ellerimde kanıyor tabi yine , gitmiş sıcak su hazırlamış böyle içine de araştırıp koymuş iyi gelecek bişeyler ellerimi bekleteyim diye . Su da sıcak ellerimi yakıyor tabi . Baktı ellerim acıyor o da suyun içine koydu ellerini tuttu ellerimi . su soğudukça gitti değiştirdi suyu yine bekledi yine aynı şekilde belki bi saatten fazla . sonra yaz geldi şehir dışına çıkmam gerekti 3-5 ay çok uzun bir ayrılık değil . işine gelmedi bitti tabi ayrıldık hiç olmamış gibi . şimdi yazıklarımdan hangisi unutmasam bilemedim .
    5 ...
  39. 13.
  40. ulan anı da yokki anlatalım şurada.
    0 ...
  41. 12.
  42. sevgili değilde askerlik anısı anlatayım ben. yemekhanede ki askerlerden birisi kollarını jiletlemiş. binbaşı da elemanın yanına gidip koluna tuzu boca etmişti. çıkarken de bidahakine dikine kes o zaman dikemezler dedi. kendi kendime dedim nöbetine git kardeşim burada senin boru ötmez.
    5 ...
  43. 11.
  44. 4 senelik ilişkinin içinde düşünüp yazacak adam akıllı bir tane anı hatırlayamadım.Nasıl yaptım ben bunu bilmiyorum ama baya iyi silmişim aslında.Silmek için bir çaba da sarfetmedim.

    sonuçta yaşadıktan sonra unutacaksak o anları yaşamanın ne anlamı var.
    3 ...
  45. 10.
  46. Hiç olmayan andır.
    Mutlu musunuz aq şimdi heh.
    Vurun yüzüme yüzüme vurun.
    0 ...
  47. 9.
  48. bi keresinde aynı yastığa başımızı koyarken:

    Bazen sevdiğinin yanında insanlıkla sınırlandırıldını hissediyorsun. Seni izlemek, sarılmak, öpmek... yetmiyor bunlar bana anlıyor musun? Öpüyorum bir daha öpesim geliyor. Bu kadar kısa sürmemeli. Mesela öperken çektiğim nefesle içime dolmani isterdim. Elini tutmak mesela güzel şey ama damarlarındaki kan kanıma karışmasını isterdim. Sarılırken iç içe geçip tek vücut olmayı isterdim. Böyle insanca yüzeysel sevmek kesmiyor beni.

    O anki duygu yogunluguyla bu tarz bir şey söylemiştim. Bunları söylerken dolan gözlerle samimi bir tebessüm ardından yaşlar taşınca kafasını göğsüme dayayıp öylece bekledi bir süre. Ben de gözlerimi kapayıp varlığının her dakikasını hissettim. Biliyordum çünkü bir gün yanımda olmayacağını.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük