sineklerin sevişmeyi sevmeyen,zürafaların da zor sevişen hayvanlar olması.seksten zevk alan insan dışındaki yegane canlının yunuslar olması,tekeşli yegane hayvanın penguen oluşu,picassonun tablolarının bölük pörçük olmasının sebepleri,eldiven giyen ve tozluk takan insanların üşümemesinin eklem yerlerini sıcak tutmasıyla ilgili oluşu ve belgesel izlemenin gerekliliği.
hayatı anlamlı kılmayı
sevmeyi
mutluluğu
içten gülümsemeyi
aşkı
acıyı
öğretebilir size eski sevgili.en çokta insanları nasıl yüz üstü bırakabileceğinizi öğrenebilirsiniz ondan.zira o sizin için hiç eski olmayacaktır..ama bırakıp gitmiştir.sebep oldukları, hepsinin yanında sessizce ağlamayıda öğretebilir.
eski sevgililerden olarak değiştirilmesi gerek öncelikle başlığın, her sevgili eskiyince insana daha bi anlamsızlık katar ve alınan ders ve ögreti şu haddeye gelir ulan bunların hepsi aynı bok, ben neden seviyorum neden aşık oluyorum . burda durup düşünmek gerekli bir an dahi olsa... * evet neticeye ulaşıyor insan * aslından sevmek için seviyoruz,sevilecek insaları sevmiyoruz ,sadece içimizdeki yalnızlık hissini bastırmak için abazalık da deniyo buna birilerini buluyoruz ve seviyoruz.. sonra ayrılıyoruz ,değmezmiş ona diyoruz ve bir başkasına yüklüyoruz sevgili anlamını ,evet ; anlam ... anlam yüklüyoruz..işte bu sevgililerden çıkardığımız kıssadan hisse .
+seni seviyorumu sizi sevdiği için değil, kendisine ilgi göstermenizi istediği için söylediğini.
+En çaresiz anında yanında olduğunuzda dahi yeterli görmeyip sizden hep daha fazlasını istemelerini,
+ centilmenlik örneklerini hep sizden beklemeleri durumunu,
+ gözleri yaşardığı zaman ölmek istenebileceğini,
+küçücük başları kocaman gözlerinin sizi eskidiklerinde bile ağlatabileceğini,
+ yazdığınız onca şiiri, isimlerine eski sıfatı eklendiğinde size geri verirken hissettiklerinizi,
+ elinize her bakışınızda "vay be bu elle dokundum göz kapaklarına" demeyi,
+ ne kadar sinirli olursanız olun ona , her takvime baktığınızda veya aklnıza o geldiğinde aradan geçen ayrılık günlerinin sayısını düşünebileceğinizi,
+ onun internet aleminde bir profile sığdığını gördüğünüzde , sizin bi kaç senenize nasıl sığdığını anlayamamayı,
+ her yeni sevgili eskittiğinizde bedeninizi ve bedenlerini daha iyi tanımış olduğunuzu,
+ üstteki maddenin sadece kızlar için kötü olmayıp erkekler içinde çook kötü olabileceğini,
ve galiba en kötüsü de her şiir yazdığınızda heybenizdekki mısralarınızın bir kısmını harcamış olduğunuz gerçeğini ve her yeni sevgiliye daha az şiir yazdığınızı...
erkeklerin verdiği sözler beyanat değildir, son kullanma tarihileri en fazla 1 hafta olan tüketim malına girer. bir hafta önce söylenilen "seni seviyorum, sensiz yaşayamam, hayatımın aşkısın, hemen evlenelim, seni hiç aldatmadım*, yeşil panjurlu mor evimiz, soyadımızı taşıyan, kendi futbol takımımız olacak, vs ... vs... vs..." en geç ertesi hafta içinde kendini imha edecektir. sanmayınız ki adamlar bunları metin haline getirip altına da "yukarıda yazılanlara ömrü billah sahip çıkıp, arkasında olacağım, çünkü ben şerefsiz bir korkak değilim" diyim kaşe-mühür-imza olayına giriyor! *
sonra bu entryi okuyup da "ben görmedim, duymadım, bilmiyordum" demeyiniz. ilerleyen tarihlerde de adamın karşısına şiş burun-kırmızı gözler-dağılmış imaj üçlemesiyle geçip "ama sen bana böyle böyle demiştin, yalanmıydı?" diye abuk sorularda sormayınız. sonra "o o zamandı, dün dündür, bugün bugün" gibi gayet rezil ve paspaye bir cevap alır, üzülürsünüz. bırakın, yazık gençliğinize! *** * (bkz: güvensizlik)
aşkın-sevginin bir gün bitebileceğini, bitmeden önce;sevilenlerin kokusunun ciğerinin derinlerine kadar çekilmesi gerektiğini, en büyük kavgalarda bile sevdiğini unutmadan birbirine saldırmayı...
ötürüğün ishal demek olduğunu öğretmiş beni bilgiyle donatmıştır kendileri. **
edit: gelen özel mesaja göre onu bile öğrenememişim hötürükmüş.
edit2: ötürük de olabilirmiş. demek ki öğrendiğim bir şeyler varmış.