eski sevgiliden vazgeçememek

entry46 galeri0
    1.
  1. ayrılırsınız, biter. öyle sanırsınız ya da. geçer geçer derler, geçer. öyle sanarsınız ya da. büyük bi hastalıktan kurtulmuş gibi yorgun argın çıkmışsınızdır o sancılı aşktan. sabah 6 da açılır gözler, akla hemen o düşer. uzun zaman geçer sonra, nar suyundan balmond çikolataya kadar herşey onu getirir aklınıza ara ara. kabullenmenin en doğru yol olduğunu anlar, kabullenirsiniz sonra. kabullenmek önemlidir, unutmanın mümkün olmayacağını anladığınız anda bu yola başvurursunuz, kabullenmek yokluğunu yaşamaya başlamanın ilk adımıdır.

    seneler geçer sonra, eski sevgili bir 'alo' ile çıkar karşınıza. sesinde eskiyi kötü hatırlamayan bir ton vardır, garip gelir size. görüşme çabası olduğunu anlarsınız size hiç çaktırmasa bile. kıtalar arası mailleşmeler ve çok nadiren telefonlaşmalar böyle başlar, umudun en babasını verir size ama yine de aitlik kapısını asla açmaz, eşiktesinizdir. boru değil ya, onca zaman uğruna yanılmış insan lütfedip hayatınıza girmiş ve en kötüsü bıraktığı yerde bulmuştur sizi.* sonra gelir bir ilk bahar akşamı, pat diye dikilir karşınıza. sarılırsınız ömürlük bir özlemle, aynı sıkılıkta tutmasa da sizi, umursamazsınız,bunca zaman zaten ikinizi de tek başınıza sevmişssinizdir. yıllar sonra yan yana yürüdüğünüze inanamazsınız ama mesafeyi farketmişsinizdir çoktan, size başka biriymişsiniz gibi davranır o. bir kaç gün geçer, istediği zaman arar istediği zaman ulaşılamaz olur. sizse amade beklersiniz, her aradığında mutlaka müsaitsinizdir. sonra ayrılır istanbuldan, sizi son bir kez bile görmek istemeden, kötüye yormazsınız yine, öyle ya aşktan sevgiden beklenen ne varsa hepsini sadece tek insandan almaya programlanmışsınızdır, alternatifsizdir.

    ne yani seni aldatsam bile beni sevecekmisin? diye saçma sapan cümlelerle ölçmeye çalışır sevginizi. benden adam olmaz, insani ne kadar özellik varsa yitirdim senden sonra, sevemedim, olmadı, sen orada * okumaya karar verdiğinde o yol ayrımına sokmuştun bizi diyip bir de üstünüze yıkar yaşanamamış herşeyi. oysa en başında, ''sen gelirsin ben gelirim bi şekilde geçer bu 5 yıl, bizi ayıracağına daha çok bağlayacak güven bana'' diye teselli veren yine kendisidir geçmişte. arada okyanusların olduğu o ülkeye gitmeye karar verdiğinde ise sizin fikrinizi zaten hiç almamıştır seneler önce...

    şimdiye gelecek olursak, istanbuldan vedasız gidişi ve sizi bir daha hiç sevmeyeceğini anlamış olmanız noktayı koydurtur size de artık, dayanacak hal kalmamıştır bünyede, seneler süren bu sancı çürütmüştür içinizi. onu bir dine bağlanır gibi sevmişsinizdir, gerçek ve numunelik. o ise ne gelmiştir size ne de gitmiştir tam olarak.

    varlığında bile yokluğuna alışılmış biridir eski sevgili, ilk sevgili , tek sevgili...

    anlarsınız, direnci zorluklarla denenmemiş hiçbir şeyin gerçekliği doğru okunamaz, hiç değilse aşkınızın gerçekliği kanıtlanmıştır. zihniniz onu asla affetmeyecektir tüm bu muammalardan dolayı ama Allah'ın ona daha cömert davranacağını ümit ederek sonlandırısınız veda mailinizi... sonuna bır de ''hoşçakal ilk aşkım, bende kalan tek sıfatınla..'' diye bi cümle iliştirirsiniz...

    ve eski sevgiliden vazgeçememek böyle bir şeydir işte, hala bir başlığın altında ondan söz edersiniz, okyanusların ötesindeyken o. ama bilirsiniz vazgeçemediğiniz kendi geçmişinizdir aslında...

    (bkz: sen çok kez aşık olmuştun bense ilk, bu muydu aramızda ki tek eşitsizlik.)
    52 ...
  2. 2.
  3. en kötüsüde geceler boyu ota boka düşünür olmaktır. ulan o an sevgini belli etmezsin gittimi dünyanın en romantik insanı olursun mına koyim ben böyle egonun böyle başkaları tarafından slam dunk'a çıkarken blok yiyecek diye engellenen aşkların, sevemiyorum ulan senin yüzünden diye bağırmak istiyorum kusana kadar.
    7 ...
  4. 3.
  5. gelmedin
    zamanım yenik düştü yokluğuna. bekleyişlerimin üzerinden uzun yıllar geçti, mevsimler içimde bile devrildi. ellerini anımsadım en çok, hiç tutamadığım, dokunuşlarını etime yazamadığım...bir de baktığın, dondurmak isteyip donduramadığım zamanları. yine yenik. başı bozuk. tepetaklak. devrik. en çok da girdap. sayıyorum geriye. gözlerinden geriye.o koltukta uzanırken ben gözlerime yapışan gözlerine bakıyorum aynada. kendi aynamda, kendi gölgemde, kendi "ben"imde

    "gelmeyişini bekliyorum
    dönmeyişini özlüyorum
    olmayışına ağlıyorum...
    ben böyle miydim, böyle mi, eğilen selvi gibi...ben böyle miydim, böyle mi, eriyen bir mum gibi."

    inanmazdım söyleseler. şimdi söylesinler diye duruyorum olduğum yerde. söylemiyorlar. seni benden artık kimse sormuyor. belki beni sana sorarlar, bölük pörçük...cevabından öpüyorum.

    olmayışının herhangi bir kışındayım yine, tarih atmıyorum.
    16 ...
  6. 4.
  7. 5.
  8. doğru bir karardır.

    eski sevgili daima eski sevgili olarak kalmalıdır. bu durumdan vazgeçilmemelidir.
    8 ...
  9. 6.
  10. karşına, ondan çok daha iyi ve çok daha fazla seveceğin birisi çıkana kadardır.
    3 ...
  11. 7.
  12. Hala yeri doldurulamamış sevgilidir.
    Gidişindeki sessizlikte oturup kendini suçlarsın.
    Onun yaptıkları, senin yaptıkların, düşünürsün saatlerce. Yanımda olsaydın şimdi dersin. Yüreğin sızlar gözünden bir damla yaş düşer. Uykuya dalarsın onun hayalleriyle.
    3 ...
  13. 8.
  14. 9.
  15. yeni sevgili bulunana kadar olabilecek durum... daha sonra yeni sevgili bütün neşeyi getirecektir...
    2 ...
  16. 10.
  17. geçici psikolojik bir rahatsızlıktır. koklanmayı bekleyen yeni çiçekleri düşünüp bu hastalıktan kurtulmak mümkündür. ancak ; bu yeni çiçeklerde eski sevgilinin kokusunu ve tadını aramak en büyük hata olacaktır. unutmayalımki her yeni kadın-erkek yeni bir heyecandır.
    1 ...
  18. 11.
  19. insanın kendisinden vazgeçmesidir. o akılda olduğu sürece asla yeni bir ilişkiye, yeni bir insana kapılarını açamaz insan. böyle yaparak da belki de yaşayacağı çok güzel şeyleri ıskalar.

    yaşanmışlıkları anmak her zaman güzeldir ama onlara bağlı kalıp yaşamak aslında yaşamamaktır.

    hem ne demiş romalılar; yeni sevgili, en güzel bir şey.
    6 ...
  20. 12.
  21. eğer gerçekten sevdiyseniz başınıza gelecek olan durumdur. ne eski sevgilinizden vazgeçebilirsiniz ne de anılarınızdan. olmaz işte, ne kadar olur deselerde. bir süre sonra insanlar bunun sizde bir saplantı olduğuna inanmaya başlar. iyi de saplantı bile olsa insan sevmediği birini nasıl saplantı haline getirebilir ki zaten? nedir yani illa unutup yeni sahte ilişkiler mi yaşamak zorundadır herkes? hiç mi delikanlı gibi seven kalmadı bu dünyada ki gerçekten sevenlere bile saplantılı gözüyle bakılıyor? ayrıca o sizin için hala sevgilidir; siz onun eski sevgilisisinizdir sadece. eski sevgili olan sizsinizdir o değil. ben sevgimden vazgeçmedim ki, ben sevdiğimden vazgeçmedim ki eski olsun benim için. vazgeçilen benim, terkedilen benim, eskiyen benim...

    sonra da gider orda burda edebiyat parçalarsınız işte böyle unutamadım zart zort diye. delikanlı gibi sevmek para etmiyor bu dönemde hala anlayamadınız. kafanızı*sikiyim.
    2 ...
  22. 13.
  23. alınması gereken ders henüz alınmamış kaşınma durumudur.
    0 ...
  24. 14.
  25. eski sevgiliden vazgeçememek. bütün benliğinle sevdiğin sevgiliden tabi ki vazgeçilemez. çünkü onu sonsuza kadar seveceğini söylemişindir. unutulamaz, vazgeçilemez. birlikte yaşanmışlıkları, anıları, kurulan hayalleri hatırladıkça vazgeçmeniz imkansız olur. sevgiliden ayrı düşülse dahi aradan uzun zaman geçmiş olsa bile yinede vazgeçilemez. sevgi ve aşk böyle bir şeydir işte.
    0 ...
  26. 15.
  27. takıntı olduysa vazgeçilemeyen olmuştur ya da nedensiz bitmişse bir şey vazgeçemezsiniz onun sizi istemediğini kabullenemezsinizde hep nedenini ararsınız öyle işte.

    (bkz: unutursun mihribanım)
    0 ...
  28. 16.
  29. Çok zor gibi görunur, kesinlikle yapamazsın sanırsın ama biri çıkar butun dengelerini altust eder. Bi bakmışssın vazgeçemem diye düşündüğünden vazgeçmişsindir.
    1 ...
  30. 17.
  31. 18.
  32. yeni bir sevgili bulunamamasına delalettir.
    3 ...
  33. 19.
  34. alışkanlıklara yapışmaktır.
    3 ...
  35. 20.
  36. 21.
  37. 22.
  38. 23.
  39. Gerçekten, tertemiz duygularla sevmiş aşıklar için vukuu bulan durumdur. Çölde su aramaya benzer, eski akarsuyu bulmak için çok göl görürsünüz ama hepsi seraptır. Akarsu akıp gitmiştir.
    1 ...
  40. 24.
  41. çok özel insana, çok az insana karşı hissedilir. aşklar biter, noktalanır; geride bir avuç insan.... vazgeçilmezlerimiz. atsan atılmaz, satsan satılmaz... kimi zaman yüzüne yansıyan aynadaki aks, kimi zaman yüze vurulan gerçekler, kimi zaman sadece kuytusuna sığındığınız o özel, eşsiz, güzel insan... her zaman çok yakın olmaktan uzak, ama her zaman çok uzaktan çok uzak paralel yaşamlarda, paralel yolculuklara çıkıp, beraber farklı kulvarlarda akılan.... "kime dokunur ellerim, kimi görür gözlerim, ölüm çıkar karşıma, yine sen derim..." böyle bir şey...
    2 ...
  42. 25.
  43. bir şeyi diğerlerine göre çok iyi olduğundan dolayı sırf o iyi şey yüzünden çıkılamayan kısır döngüdür.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük