Kendi yaptığı yağlı boya kanvas tabloyu hediye etti. Bir sanatçının ürünü olarak saklıyorum artık. Ya da kendimi böyle tembihledim. Nasıl atayım? Atılır mı? mis gibi tablo. Romantizminde, materyalizminde değilim. Nihayetinde cillop gibi dışavurumcu soyut sanat.
Bir tane tren maskotu almisti. Ne alakaydi bilemiyorum. Tam atacaktim babam "dur n'apiyorsun cok guzelmis bu" dedi. Soyleyemedim hediyenin sahibini. Su an salonda televizyon unitesinin rafinda duruyor.
Severek ayrılınca kiyamayabiliyorsunuz.. ama sikecem belasızı. Ne lan bu günlerdir bir eski sevgili başlıkları. Yeter amk aklımıza getirmeyin ipneler. Etraf zaten hatıra dolu.
ilk gittiğimiz sinema biletleri ve ilk içtiğimiz sigara paketidir. Hala atmaya kıyamadım öylece çekmecemde duruyor. Aslında kız sevgilim değildi sadece hoşlanmıştım ve yine her zaman ki gibi olmamıştı.
Onun kokusu gitmesin diye iki kat poşetin içine koyup ağızlarını bağladığım Tişörtü, saç Tokası, hediye ettiği içine çok tatlı bir not yazdığı güzel bir defter.
Değerli eşyalardır, hatırası vardır, kolay kolay atılmaz. bardaklar, bodrumdan aldığımız kırık nazar boncuğu, ondan kalan penye, birlikte aldığımız cd ve kitaplar, yandıklarında güzel kokuyor diye aldığımız ama asla kokmayan mumlar ve o çok sevdiği kalp yastık.