bugün

Terlik aldıydı. Are.
hala seviliyorsa o sevgili saklaması zor olandır.

gördüğüm kutular duygulandırdı beni. umarım bitmesi gereken ilişkilerdir ve sonrasında da bittiği için çok daha iyi şeyler başına gelmiştir o insanların.
Çıtçıtlı body
(Evde unutmuş.)
tecrübe, hayal kırıklığı, üşendiğimden atamadığım mektuplar.
Güzel anılar deneyimler... Hakikaten ne güzel günler yaşadık yahu dönüp bakınca... Teşekkürler X
Gözyaşı ve hüzün ve geriye kalan herşey koca bir hiçlik.
atsam atamıyorum, veremiyorum, başkasına emanet edemiyorum.

ruhumun üstünde ağırlık eşyalar ansna. bi gün yeter ya deyip evin anahtarından tut içinde dört senenin işinin, anısının olduğu ve bir senedir hiç açılmayan o bilgisayara, aile yadigarına, bana yazdığı kitaba, çocukluk oyuncağına heepsini derle toplayıp at denize atmak istiyorum. at gitsin ya.

neyse ne diyordum, evet
atamıyorum
her eski sevgili tamlamasını gördüğüm başlığıa yazdığım gibi buraya da yazayım: hiç eski sevgilim olmadı. dolayısıyla geriye kalan bir şey de yok. elde var sıfır.
Mektuplarımız ve göl dinginliğinde saygılı bir yok oluş.
Bir adet rakı şişesi. Söyleyeceklerim bu kadar...
Ondan bana bir şey kalmadı. Ama benden ona kaldı.
Eski sevgiliden sayabileceğim biri yok. Bana da temiz bir geçmiş kalıyor sanırım.
çanta. çünkü çok güzel bi çanta atmaya kıyamadım hiç kusura bakmasın.
ayakkabı kutusunun içinde odanın en göze batmayacak yerine kaldırılmış bir kaç fotoğraf. bazı kişiler pişmanlık falan demiş ben hayatıma giren herkesin ve her şeyin bir sebebi olduğuna ve bana bir şey kattığına inanıyorum sanırım bu yüzden fotoğrafları yırtan mektupları yakan cinsten bir insan değilim daha çok hepsini bir kutuya koyup kaldırma taraftarıyım...
Onun Bana Aldigi Tesbih ve Saat kaldi aklimda
Seviyodum onu Ne yalan soyliyim
Halada(Ayrilmamiza ragmen)
Yinede ona karsi Ilgimin Tamamen bittigini soyliyemem...
Bir adet kalpli kolye (altin diye atmadim). Diğerleri çöp.
bir ev dolusu eşya, onun parmağının dokunduğu her şeyle duygusal bağım oluştu sanki. evdeki eşyaları ikiye ayırdım, onu tanıyanlar ve tanımayanlar. onu tanıyanları daha çok seviyorum, eskiselerde atmıyorum, hatta konuşuyorum arada. yalandanda olsa mutlu günlerimin şahitleri onlar. acaba olanlar gerçekmiydi diye şaşırdığım zamanlarda ispat oluyorlar bana. bu delirmenin kaçıncı evresi acaba?
Kayahanın dediği gibi ne kaldı geriye zaten bir sürü boş hatıra.
Yalanlar. Her aklıma geldiğinde önce bir burukluk oluşuyor sonra kızıyorum, sövüyorum yaptığı pisliklere.
ilgisi, gülerken ve bana bakarken içi parlayan sımsıcak gözleri bunlar kaldı be sözlük bunlar...
Çöpe atılmalıdır veya unutulmalıdır tatava yapmayın.
Bir adet bilim teknik dergisi. Şaka ama gerçek. Dört yil boyunca aldığı tek hediyedir, gözüm gibi bakarım.. ay şey yani okurum demek istedim.
şizofrenik bir kişilik amk karısı hayatımı ..kti.
ilk on beş gün karın bölgesinde bir yanma, uykusuzluk, konsantrasyon bozukluğu, dalıp gitmeler. ikinci on beş gün kendini değersiz hissetme, içe kapanma, bolca ağlama ve her telefon çalışında ve mesaj bipinde yürek çarpıntısı. Sonrası ise en boktan arabesk şarkılarda bile cevher bulup zırlama. Ve ayrılık sonrası ilk karşılaşmaya hazırlık...
Karaciğer yağlanması, akciğer de leke...