unutmak ile kabullenmek arasındaki ince çizgiyi atlayanların olumlu yanıt verdiği bir soru cümlesi. unutmak diye bir şey yoktur. insan beyni hiçbir şeyi unutmaz, sadece uzun süre kullanmadığınız bütün bilgileri arşivler. eğer unutmak diye bir şey mümkün olsaydı ayrıldıktan beş sene sonra beni mahallemdeki bir köşe başında tesadüfen gören eski sevgilim yolun ortasında gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalmazdı. hadi kaldı diyelim, yüzündeki cerrahi maske yüzünden onu tanıyamayıp yanından geçip gittikten aylar sonra evlendiğini öğrenmezdim. sanırım ben kendisinin gözlerini biraz fazla arşivlemişim ki bakışından da tanıyamadım adamı. sonradan düştü jetonum. iyi ki de tanıyamadım, belki de bu sayede bir yuvası olmuştur hahah...
insan temelde unutkan bir varlıktır ama aynı zamanda çoğu şeyi hatırlar, işin duygu boyutu farklı değerlendirilmesi gerekilen bir mevzudur. Hiç bir duygu kalıcı değildir ama duyguların kalbinize ve kişiliğinize etkisi vardır. Yaşadığınız çoğu duygu verdiğiniz tepkiler, aldığınız derslere göre kişilik taşlarınızı meydana getirir. Kalplerin taşlaşması-hassaslaşması, duygusal boşluklar, güvensizlik gibi hisler verdiğiniz tepkiler ya da aldığınız derslere göre şekillenir.
Her insan farklı olduğu için kiminin bir günde atlattığı duygu kimine kapanmayacak travmalar yaşatabilir. Bu yüzden birinin kalbine girerken ve çıkarken çok dikkat etmeniz gerekiyor. Duyguları tanımlamak,duygular üzerinden konuşmak aslında çok mantıklı olmayan şeyler zira 1-2 sene öncesine kadar düşündüğüm ve böyledir dediğim bütün duyguların tam zıttını yaşıyorum şu son dönemlerde.
Kalp hasret ve özlemi en dipten yaşamayı sever zira yalnızlığı hiç sevmez, yalnızlık çok acıtır kalbi. Eski sevgiliyi yerine yeni bir sevgili koyarak daha az hatırlayabilirsiniz ama burada dikkat etmeniz gereken şey kalbiniz, ona iyi bakın taşlaşmasın. Ve lütfen sevginin tek kişilik bir oyun olmadığını bilerek hareket edin.