en azından benim için öyle. hayatımda tanıdığım en dürüst, en samimi, sevecen, dünya tatlısı kızı terk ettim.
şimdi keşke diyorum beni evire çevire dövseymiş. defalarca kalbimi kırsa, yüzüstü bıraksa. ona yaşattıklarımın fazlasını bana yaşatsa. keşke içimdeki pişmanlığı bitirecek bişeyler yapsa...
hayatımı çizmişsin amına koyayım. vallahi duygulandım böyle gözümden yaş geldi gibi oldu. ama üzülmekten değil anla işte resmen hayatımı çizdin.
sizi üzülmeye iticek durumdur. çok üzülürsünüz öyle böyle değil. aşık olmayan bilemez. ben taa 19 yaşımda ilk kez aşık olduğumdan söylüyorum. kısaca acı ama kabullenince her şey kolaydır. yani o kafanı fazla yorma.
Lanet olsun bu duruma.hayır sen de unutsan sorun yok ama hala facebookta orda burda onu araştırıp fotoğraflarına mal mal bakıyorsan ve keşke yanımda olsa diyosan boku yemişsin demektir .
yazdıklarının soğukluğu ankara'nın soğunu alt ettiğinde, kalbinin taşlığı başınıza yüreğinize bir ağırlık olup oturduğunda, artık size bir şey hissetmediğini açıkça söyleyip eski sevgilisine geri döndüğünde, kısacası kendinizi gelip geçici bir ara durak gibi hissederken siz, o arkadaşlarının düğününe yeni eski sevgilisiyle katılıp önceden sizin yanınızda, dizinizde gülümsediği gibi gülümseyerek objektiflere poz verdiğinde anlarsınız. ama o ne derin acıdır ki siz sıkışıp kaldığınız aynı şehir, aynı sokaklar, aynı hastane, aynı odalar, aynı anılar ve altında uyuduğunuz o aynı gökyüzünün altında nefes alamazken; o hayatına siz sanki hiç olmamışsınızcasına devam eder. unutulduğunuzu anlamak şöyle dursun, bir aralar olup olmadığınızdan dahi şüphe edersiniz.
Eski sevgilidir adı, bir şekilde olmamıştır ve bitmiştir ilişki. Teoride eski sevgilidir, çok özlemişsinizdir, elinizde telefon beklemişsinizdir.
Kafanızda iki soruyla;
-Arasam mı?
-Aramasam mı?
sorularla boğuşurken, elleriniz istemsiz yazmıştır numarayı. Rehberden silseniz de ezbere bildiğiniz, o çok tanıdık numarayı, çok tanıdık sesi duymak için aramışsınızdır.
ilk çalışında; Hemen açacak hali yok ya, uzaktadır telefona;
ikinci çalışında; Telefona doğru gelmek üzeredir;
Üçüncü çalışında; Birazdan açacak;
Dördüncü çalışında; Evet açmak üzere;
Beşinci çalışında; Sanırım açmayacak;
Son çalışında; Açmadı..
Dersiniz.
Bir ışık yanar aklınızda, ve bir anda hüzne boğar sizi. Ağzınızdan çıkmaya cesareti olmayan sözler, beyninizden geçer...