şayet erkekseniz, daha da garip ve iğrenç bir hal alan durum.
vakt-i evvel 2 sene öncesinden bahsedeceğim.
konya'da üniversite eğitimimi tamamladığım sene aynı sınıftaydık. normal şartlarda iyi tanımadan hiç kimse ile o güne kadar sevgili olmayan ben, güzelliğinden midir, kimseyle konuşmamasının çektiği ilgiden midir birden aşık oluvermiştim bu kıza.
aynı zamanda kızın ilk sevgilisi olmuştum.
bir gün kafede oturuyoruz ve saat 23.00 olmuş, fark edememişiz. kız yurtları 22.00'da kapanıyordu konya'da.
bu başladı ağlamaya napıcam, ne edicem diye.
ben de öğrenci evinde kalıyorum ve evdeki çocukların hepsi ile aynı sınıftayız.
"gel bugün bizde kal, çocukları tanıyorsun zaten. levent, diğer odaya geçer. sen de ranzanın üstünde yatarsın."
diye ikna ettim bunu. eve geldik, levent kırmadı sağolsun.
ateş-barut yanyana durmaz sözüne yıllarca inanmayan ben, o gün inandım.
üst kattan yanıma indi, bir şeyler yaşadık ama birlikte olmadık.
ilerleyen 1 hafta boyunca, yurttan izin aldım demelere ve sürekli bizde kalmaya başladı.
***
bir erkek için en sevimsiz muhabbet konularından birisi, yeterince birbirini tanımadan açılan evlilik konusudur.
bu her gece "evlendiğimizde şöyle olsun, böyle olsun" diyerek kendinden uzaklaştırdı beni.
asıl işleri çığırından çıkaran noktaya gelicek olursak;
benim odadaki laptop daima açık ve kullandığım sosyal medya siteleri her zaman "hatırla" konumunda olur.
sabah bir kalktım, yüzünde salak bir gülümseme ile bunu mutfağa kaçarken gördüm. önce şaşırdım ne oluyor diye, sonra umursamayıp biraz feyse gireyim dedim.
bu gerizekalı sen tut, ben uyurken facebook'ta, rehberde ne kadar kadın-kız ismi varsa hepsini sil. kuzenler ve akrabalar da dahil.
direk içeri gidip siktir ettim bunu evden ve ayrıldığımı söyledim.
***
ertesi hafta, hatta ay boyunca bir daha görmedim.
okulu bırakmış.
ta ki geçen sene yazın başlayan beddua ve tehdit mesajlarına kadar.
öyle bir şey olmamasına rağmen:
"sen bana zorla tecavüz ettin, namusumu kirlettin. atış kurslarına gidiyorum, sırf seni vurmak için." tarzı her hafta beni öldüreceğine dair mesajlar atmaya başladı. başta umursamadım.
sonraları ankara'da çalıştığım yerin fotoğrafını elindeki silahı da gösterecek şekilde çekerek, beni korkutmayı başarana kadar.
bununla da kalmadı. facebook'ta fotoğraf beğenilerinden gördüğü ne kadar kız varsa hepsine "sapanlavurbeni bana tecavüz etti" şeklinde mesaj göndermişti. annem öğretmen emeklisi, annemin öğretmen arkadaşlarına kadar hepsine göndermişti bu mesajı...
***
korkunç bir hal almaya ve benim iyice psikolojimi bozmaya başladı.
ablası avukat olan bir arkadaşım, ablasının yardımcı olabileceğini söyledi.
dava açmak istemiyordum, çünkü konu uzayabilirdi.
kıza "babanla, annenle güzelce konuşurum böyle bir şeyin olmadığını. evdekilerin hepsi şahit sana hiçbir şey yapmadığıma. sen rezil olursun, yalanla hiçbir yere varamazsın." dedikçe;
"iyi ya, babamın haberi olursa babam seni öldürür zaten ya da benimle evlenmek zorunda kalırsın, daha kolay olur." tarzı salakça mesajlar alınca konunun dava açtığında daha kötü bir yerlere varacağını sezdim ve korktum.
"o halde konuşayım?" diyerek betül abla beni ikna etti.
güzel bir dille başlayarak "eğer yalansa yaptırımları çok büyük olur, bilesin. doğruysa ben de senin arkanda olurum." tarzı yapıcı cümleler kurmaya başladıktan sonra, bu bir daha yapmayacağı sözünü vererek uzaklaştı benden. mesaj atmayı ve farklı numaralardan aramayı bıraktı.
o yüzden siz siz olun, konuştuğunuz kişinin kim olduğunu hangi yapıya sahip olduğunu az buçuk kestiremeden sakın bir ilişkiye başlamayın. hayatınızı mahvedebilir.