Kullandığı deterjandan sanırım aynı deterjanı kullanıyoruz ki tişörtlerim hep o kokuyor her yıkandığında. içime çeksem bir türlü çekmesem bir türlü. en sonunda eh deyip kokluyorum ve tabi onun beraberinde gözden yaşlar da süzülüyor ister istemez.
sevgilin gibi kokmaktır. ondan kalan son eşyalarla üstüne işleyen kokulardır. onsuz kafanı koyduğun yatağa sinmiş kokusu üstüne geçmiştir. ondan kalan son şampuan la yıkanmaktır. onun gibi kokmaktır. ona sarıldığın kazağını üstüne işlemiştir. kazağında onun gibi kokmuştur. sevgilin gibi kokuyorsundur. sevgilinin o kokusu asla şişelenmez. sadece arkasında bıraktığı üzün, kırıntıları cam parçaları gibi derine batıyordur. cımbızla bile çıkarılcak gibi değildir. derine geçmiştir. adım atınca bile acı duyuyorsundur burnuna vuran o koku eşliğinde. onun gibi kokuyorsundur içine çeke çeke gözlerinden yaş süzüle süzüle eski sevgilin gibi kokuyorsundur. sigara dumanının arasında bile ayırt ediyorsundur. unutamıyorsundur beynine yerleşmiştir o koku. çivilenmiştir o koku beynine ve kalbine. yıkanırsın, yıkanırsın, yıkanırsın o seni terk eden sevgilinin bırakmış olduğu duş jeli ile. duşta ağlıyorsundur. o kafandan aşşağıya akan tatlı su ile göz pınarlarından düşen tuzlu su birbirine karışıp akıyordur. eski sevgilin gibi kokuyorsundur. her yere sinmiştir kokusu duvarları bile boyamak istiyorsundur ama onun kokusunuda kaybetmek istemiyorsundur. terk edilmeyi yiyemiyorsundur. ama kafandan çıkarmakta istemiyorsundur. beynini binlerce kurt kemiriyordur o koku eşliğinde. göz pınarların bile ağlamaktan damla kalmamıştır. sadece içini çekiyorsundur. o koku eşliğinde sadece onu düşünüyorsundur. eskilerden kalan resimlerine o mutlu olduğunuz zamanlardaki resimlere bakarak. hıçkırıyorsundur. bir nefes daha çekiyorsundur o unutamadığın sevgilinin kokusundan. bir nefes daha, bir nefes daha karanlık odanda düşünerek oksijenle değil onun kokusunla ölmek istiyorsundur. bir nefes daha.....