bu tür mevzular gülücüğe odaklanarak başlar. sonra seversin, o da sever ve buraya kadar herhangi bir problem olmaz. sıkıntı bundan sonrasında olur. mesela ayrılırsın? ardından yemekten kesilirsin, uykudan olursun, en kırmızı renkler dahi seni mutlu etmez, sık sık gözlerin dolar, şiire başlarsın, belki sakıza başlarsın, belki her gün üzüme vurursun ilkel beynin bu modern hastalığı kaldıramaz ve şunu dersin bazen;
"ulan ne kadar eşekmişim, keşke elimde zamanı geri getirebilme fırsatı olsa"
"ben bir daha onu sevdiğim gibi bir başkasını sevemeyeceğim"
"şimdi ne yapıyordur acaba?"
"bir başkası asla onun yerini dolduramaz, bir başkasıyla yapamıyorum"
bunlar senin bir depresyon halinde olduğunun belirtileridir, her resim, her kitap, belki en çok dinlediğin enstrüman üzerine gelir.
önce ondan kalan resimleri silersin, belki yakar belki yırtar?
sonra ondan kalan materyallere gözünü dikersin, onları da bir güzel gömersin toprağa belki? belki de fırlatırsın da sabahına kadın anan getirir "yüzüğünü buldum" diye? soran eden olur animallah kitlenir kalırsın sayın çok sevici? materyaller tükendikten sonra geriye onunla kalan yaşantıların kalır, o dört duvar mesela? yıkamazsın, yakamazsın, gömemezsin...
tüm bu davranış bozuklukları ve zihinsel travmalar birer savunma mekanizmasıdır. nasıl akyuvarların virüs ve bakterilerle savaşıp gribi yeniyorsa bu kez beynin savaşır ve sana bu denli acı gelmesinin sebebi de savaşın verildiği alanı görmen, duyman, işitmen, hissetmen ve tatmandan kaynaklıdır. aşk dediğimiz modern hastalık, aslında ilkel beyinlerimize karşı son zamanların en etkili modern virüsüdür.
peki ben bununla çocuğu nasıl yapacağım? diye bir vizontele repliğinden yola çıkarak nasıl geçer diye soracak olursan. maddeliyorum bebeğim kağıt kalem alma anla.
1. elinin altındaki materyalleri ister istemez uzaklaştırıyorsun kendinden, bunlar koşullu uyarıcılar olarak bir güzel kayboluyor ve sendeki davranışın sönme hızını arttırıyor. eğer uzaklaştırmadıysan uzaklaştır, bu seni yeniden eskisi gibi pembe yanaklı tombul bir bebek gibi görmemizi kolaylaştıracaktır.
2. alkol ve sigara gibi cesaretlendirici maddelerden uzak dur bebeğim, bunlar unutmanı değil hatırlamanı sağlayacaktır.
3. (en karamsar madde, aynı zamanda en kritik)eğer ben son kez bir mektup yazıp, onu sevdiğini ve yeniden birlikte olmayı istiyorum diyecek olursan onun vereceği olumlu, olumsuz ve nötr tepkileri düşün derim. nitekim şayet o senin kadar sevse senin yazmanı beklemezdi, şayet o seni senin kadar sevse ayrılmazdınız. haklısın dostum ve haklı kalmaya devam et, pişman olacağın konuşmalar seni daha da değersiz kılacaktır.
4. ona ait materyallerden uzaklaştığına göre, direkt ondan da uzaklaş numarası veya sana ulaşabileceği bir adres kalmasın. bunu derken ki asıl amacım ona ulaşabileceğin bir adres kalmasın!
5. onu hatırlatan ortak arkadaşlardan uzaklaş bebeğim, bu "adamın amına koyan sorular" faslını es geçmeni nitekim ona ait uyarıcıları hastalığından uzak tutacaktır.
6. yangına körükle gidip duygusal temalı filmlerden ve arabesk temalı şarkılardan uzak dur bir süreliğine klasik müzik (dinlendirici) veya eğlenceli şarkılar dinle.
7. bir başkasıyla denemeye kalkma, zira bir süre sonra "sevginin ölçütü ..... ise ben hiç kimseyi sevemem" deyip daha da pişman daha da karamsar olacaksın. bu tam da içindeki enfeksiyonun istediği bir gelişme! sen geliştirmeyeceksin, gelişine vuracaksın bebeğim.
8. bu süreci olduğu gibi kabullen ve yaşadığın acı sana acı verse de bir süre sonra son bulacaktır. nitekim bir süre sonra telefonuna karşı cinsten gelen bir mesaja karşılık yazdığın cevapta da ne kadar uzak kaldığını anlayacaksın. unutma bu yaşadığın normal ve sen bir hastalığın etkisindesin.
9. kendini iyi hissettiğin aktivitelere yönel (şaraba vur demiyorum!). mesela spor yapabilirsin bebeğim? veyahut mizahi, eleştirel, şiir çalışmalarını diğer insanlarla paylaşıp aslında çok ta fena bir herif olmadığın fikriyle mutlu olabilirsin. ve bu hastalığı yenmenin bir yolu var, elinden geldiği kadar mutlu olacaksın.
10. son olarak aşk diye bir şey kalmadı azizim, en son biz içine sıçtık üstünde de bi güzel güreştik ve bataklıktaki her çırpınışın seni daha da derine götürüyor. bu 9 maddeyi uyguladıktan sonra öğrenilmiş çaresizliğini alışarak yeneceksin, duygusal tepkilerini sistematik olarak duyarsızlaşarak yeneceksin, geriye ket vurmalarını söndürerek yeneceksin. ve gün gelecek bu hastalık sürecinde yaptığın her şeye gülüp geçeceksin, şimdiden geçmiş olsun dileklerimi iletir iyi kahkahalar dilerim, unutma sen çok da hafife alıncak biri değil aksine çok kıral bi herifsin.