eski güzel günlerden kalan bir resime bakıp bir daha olması belkide muhtemel olmayan olayların özlemiyle iç geçirme olayıdır. eski arkadaşlar,eski yerler,eski yaşadığın şehir... bir daha hiç yaşanmayacak olması ise ayrı bir üzüntü kaynağıdır.
guzel anilarla doluysa bu "eskiler" iç geçirmek genelde ozlem duygularinin kabarmasidir. amma velakin eger bu eskiler ergenlik donemine aitse lanettir lanetlenmelidir...!
çoğu kez sinir bozucudur. bazı arkadaşlar tarafından zamanın sizden alıp götürdükleri veya getirip bıraktıkları pervasızca yüzünüze vurulur.
-abii şu kim yaa, şu genci seçemedim.
+benim olm 17 yaşımdayım orda.
-pohahahaa off abi inanmıyorum bu sen olabilemezsin.
+neden be, gayet benim işte.
-abi darwin bugün yaşasaydı hiç galapagoslara felan yorulmasına lüzum kalmazdı. teorisini direkt seninle ispata kalkardı.
+lann dett! o kadar mı değişmişim?
-bildiğin evrilmişsin be abim. ama üzülme böylede güzel adamsın sen.
+sen kalkıp şu çaya baksana demlenmiştir.
-koca adam oldun hala sözlüklerde geziniyosun di mi sen.*bsgçk diyosun.
eskiye özlem, yeninin eskiden iyi olamama durumu.
çocukluğumuzu belkide daha saf ve masum olduğumuz daha az yalan söylediğimiz ve söylenen yalanlara koşulsuz inanabildiğimiz güzel günlere duyulan özlemin net bir dışa vuruş şekli .
Kimi zaman mutluluk getirir. Kimi zaman hüzün. Daha çok hüzün getirir bana. Özlem getirir. insan sevdikleriyle mutlu anı ölümsüzleştirir o an da. Ancak o fotoğraflara bakınca özlem öyle bir artar ki ölmek istersin adeta.