eski ramazanler algısı osmanlı imparatorluğu'nun son yıllarından ibaret edebiyatçıların akımı. onlar için ramazan, lâle devri'nde başlamış, sultan mehmet vahdettin'le bitmiştir. bu edebiyatçıların hemen hiçbiri o günleri görmemiştir; ama trt sayesinde görmüş kadar olmuştur. trt telkini o kadar işe yaramıştır ki, aralarında göksu'da sandal sefası yaptığını zanneden 1960 doğumlular vardır. bu akımın başlıca eserleri şöyledir:
"eskiden meddah vardı, ne güzeldi"
artık meddah yok teyze, megadeth var. hem sen, kanlı canlı meddah gördüğüne emin misin? erol günaydın olmasın o? şimdi cem yılmaz var, sabahlara kadar izlenen okan bayülgen var. sor evdeki tosuna, anlatsın sana.
"biz karagöz hacivat'la büyüdük"
bihter behlül'le de kemâle erdiniz. kışın prime time'da karagöz hacivat yayınlansa, on parmak televizyon kumandası kulanmaya başlarsın. gündüz yayınlansa, "seda sayan geri dönsün" diye çatıya çıkar kendini atmaya kalkarsın.
"şimdiki çocuklar kuklayı bilmiyor"
sen bildin de vantrolog oldun, değil mi? şimdiki çocukların oynadığı oyuna, 2 sene önce aldığın ekran kartı yetmiyor. buna ne diyeceksin? evdeki tosun ps3 oynarken fişi çek de karşısında kukla oynat, bakalım nasıl olacak.
eski ramazan muhabbetlerinin çoğu mavradır.
kendine farklı konum yaratmak isteyen yaşlıların ileri sürdüğü iddialardır.
iyi biliyorum ki hemen hepsi,teravihten kaçmak için yemek dokundu bahanesine sığınıp odasına çekilmiş,içerde,gazlambası ışığında helallisiyle fantazi yapmıştır.
ramazan her dönem bir baska güzel her dönem bir baska coskuludur. asr-ı saadet dönemi haric, Eskı ramazanlar bir başka güzeldi edebiyatı ile ensenin karartılmaması gerektigini uyaran entrydir.