insanın bir anlık aklını karıştıran, lafları birbirine sokturan çok ilginç durumdur vesselam. acıdır ve tatlıdır aynı zamanda. hatta bir boka benzemez ama benzetmeye çalışır insan işte. sonra konuşulur, saçmalanır*falan filan...
insanın başına gelince geçici bir saçmalama durumu oluşturan hadise. başıma geldi ordan biliyorum.
çalışlar caddesinden* çıkmıştım, karşıya geçtim, haznedar meydanına doğru giderken yanımdan eser gibi geçti. kokusu bile hatırladığım gibi. birden ona doğru çekiliyormuş gibi hissettim. tam adı dudaklarımdan dökülecekti ki, mantık araya girdi. ne olacaktı ki sonra? hiçbir şey. açmadım ağzımı, bakakaldım ardından. devam ettim yoluma. sersemlemiştim ama eve varana kadar üstümden atmıştım.
insanı hayallere sevkeden hededir. eve gidene kadar binlerce hayal kurulur. hayallerde platonik aşka sarılınır. sonra eve gelirsin ve hiç bir şey olmaz.
hele ki yanında başka biriyle gördüğünüz zaman içiniz burulur. kimse nasıl olsa eskide kaldı yaşanan yaşanmıştır demez, diyen de içi boş yaşamıştır zaten.
Arkadaşımla dondurma alacakken lisedeki platonik sevdiğimi gördüm. Ayaküstü konuştuk. Maşallah uzamış, çok güzel kızdı daha da güzelleşmiş. Hazır yeni terk edilmişken insanın bi içi ürperiyor ama yok artık geçti bizden.