neseli oldugu eski gunlerdeki arkadaslariyla bulusup o zamanlar ne yapiyolarsa yapmak bi nevi ilac olabilir. tam tedavisi yoktur, zamana birakmak iyi oldugu kadar kotu sonuclar da getirebilecegi icin tavsiye edilmez. ellemeyin bence...
hayatın içinde bulduğu neşeye dışardan bakmasını öğrenen insandır ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. bir kez meseleye uyanmaya gör. artık sıradan insanlar gibi şen şak ve hürrem olamazsın. meselelerin altında ezilir kalırsın. geçen günlere ve yanından geçen sıradan insanlara hayran hayran bakarsın. an gelir gözünün açıldığına isyan edersin. yani zordur bireysellikten sıyrılıp bütünün derdiyle hemhal olmak.
etrafındaki herkesin yeter ama biz artık eski x'i görmek istiyoruz diyerek, mutsuzluğunun farkındalığıyla daha da berbat, yalnız, yorgun, bıkkın hisseden insandır.
evet yine gülüyorum, diğerleri gibi. yine espiri yapıyorum. ama eskisi gibi değil hiçbir şey. hayata dair, güzel olan bir takım değerleri -değmez insanlar uğruna- yitirdiğimi düşünüyorum, heralde oradan gelen huzursuzluğun verdiği bir neşesiz olma durumu var. bu işin bence kısmı. genelleme yaparsak diğer insanların durumu da pek farklı değildir heralde. hayattan ya da kişilerden tokat yenilince oluşan durumun getirdiği hal.
yalan söylemez göz bebekleri. tebessüm edersin, gülersin hatta kahkaha bile atarsın ama donuk bakar göz bebekleri. yaşanan acılar almıştır ışıltısını. gördükleri kaydolmuştur içerisine bir vhs kaset misali. eskisi gibi bakamaz heyecanlı çocuk gibi ve yine eskisi gibi ağlayamaz kısa bir sürede yerini gülümsemeye bırakıp.
hayatın sillesini en çok göz bebekleri yer. bir tek göz bebekleri yaşlanmaz ve hiç bir acıyı zamanla unutmaz. hep taze kalır silüetler. zaman kavramı anlam teşkil etmez onlara. göz bebekleri sadece kaybeder. hep kaybetmeye mahkumdur.