eski maocu yeni cemaatçi çakma liberaller

    .
  1. türkiye'de seçmen de seçilende iki yüzlü dediğim zaman babam sürekli enseme bir tokat atar.. zoruna gider böyle demem. ama şöyle bir bakıyorum ülkemdeki nasıl bir müslümanlıksa, kaynağı belirsiz servetler, yolsuzlukları örtmek için yapılan işbirlikleri, bugün ak dediğine yarın kara demek, çetelerin yakalanmasına yol açacak olayları fasa fiso diye küçümsemek, medyayı susturmaya çalışmak, bu müslümanlara mubah.

    takiyye, diye laf bulmuşlar, niye yolsuzluk yapıyorsun deyince, takiyye diyorlar, paraları nereden buldun deyince, takiyye diyorlar, niye çetelerin suç ortaklığını üstleniyorsun deyince, takiyye diyorlar. ben islam alimi değilim ama bilenlere sormak istiyorum.

    müslümanlık bu mu?

    bir takiyye mi bu inanç?

    onlar gibi olmayı mı müslümanlık olarak sunuyorsunuz bize, laikliği savunanlara, onlara benzemedikleri için mi kızıyorsunuz? bu iktidarın türkiye'yi bir karanlığa sürüklediği açık... biz gücümüz yettiğince buna karşı çıkacağız. ama dini, yolsuzluğun kılıfıymış gibi göstermelerine bu ülkenin inançlı insanları ne diyecek?

    siz ne diyeceksiniz dinci kardeşlerimiz? yolsuzlukların, türban konusu kadar bir önemi yok mu gözünüzde? takiyye, bir ibadet biçimi mi oluyor artık ülkemizde? türkiye'de yolsuzlukların dini kılıflarla örtülmesi alışkanlık haline geldiği tespiti doğru değil mi?
    bu tespiti yapan ben değilim...

    gelelim ahmet altan'a

    bugünkü iktidara destek veren bir gazeteci.. nedim şener'in uğur dündar işte hayatım kitabında gördüm bu yazıyı.. 21 kasım 1996'da yılında yeni yüzyıl'da kaleme alınmış ve çiller'le erbakan'ın ortak noktalarının kaynağını açıklayamadıklarını büyük servetleri olduğunu söylüyor. bu durumu da çok sert bir şekilde eleştiriyor.

    dün din ve yolsuzluklar konusunda bu kadar cesur yazılar kaleme alan, bu duruma sert bir şekilde karşı çıkan ahmet altan, bildiğiniz gibi bugün kendi gazetesini çıkartıyor.

    iyi haber alan muhabirleri, iyi haber sızdıran kaynakları var...

    gazetesine bavul bavul belge geliyor...

    yolsuzlukların aydınlatılması konusunda tavrını da bu kadar net koymuş bir gazeteciyse ahmet altan.. ister istemez merak ediyorum taraf'a bavulla bırakılan begelelerin arasında yolsuzluğa dair hiç mi bir sayfa yok? bir tek deniz feneri belgesi yok mu içlerinde mesela...

    özel haber muhabirleri hiç mi bu dönemin yolsuzluklarını araştırmak, kaynaklardan bilgi sızdırmak, ıslak imzalı deniz feneri belgelerini manşetlere taşımak için hevesli değil?

    ya taraf bu dönemin yolsuzluklarıyla ilgili haber yapamıyor... ya da haber yapmamayı tercih ediyor... yoksa ahmet altan'ın 1996'dan bu yana din ve yolsuzluk konusundaki görüşleri değişti ve o da dün dündür, bugün bugündür mü demeye başladı.

    samimi olarak merak ediyorum.
    1 ...
  2. 1.
  3. .
  4. eski komünist yeni atatürkçü olanlardan iyidiler.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük