soğan görünce error vermek, soğana dokunamaz, soğanlı bir şey yemez, o zamanlar bende soğanla arama mesafe koymuştum doğal olarak, yoksa hatun sevişemiyordu...
beraber ortak 'şeyler' paylaşılan kız arkadaşın, sözde bizim delikanlı gençler tarafından ilginç görülüp sözlüğe duyurma hissine kapıldıkları huylar bütünü. sonra da yok 'biz ayrıldığımız kişinin arkasından konuşmayız, laf ettirmeyiz' ağızları, paşalıkları. . . samimiyetsiz dillerinizi sizin.
aradığımda telefonu açardı, ben daha 'alo' demeden annesiyle konuşmaya başlardı.. okul iş muhabbeti, düğün dernek ne bok varsa bana da dinletirdi sohbeti.. ben de odamda sesi dışarı verip bilgisayar oyunu açardım.. bilgisayar oyunu diyorum, yani o kadar sürüyor.. sohbeti bitince hafif bayık bir sesle 'aşkkığğım' derdi.. ne kadar kızgın olsam da bi acayip olurdum ister istemez hareketlenme olurdu affederdim yine ahah. haftanın dört günü ana kız muhabbetine maruz kalmak acı bir deneyimdi..
tam da ayrıldıktan sonra bu başlığın önüme düşmesi ilginç oldu. hemen sıralayalım:
-tivit atmadan önce ona mesaj atamamdan ötürü kopardığı yaygara. neymiş tivit atacak vaktin var da bana mesaj atacak vaktin yok mu? bi siktir git allasen.
-konuştuğumuz her boku yaptığımız her şeyi anasına ve özellikle babasına anlatması. baba geniş, onu anladık da nerde bizim gizliliğimiz?
-whatsapp last seen. dalyarak sanki arkadaşlarımla hiç konuşmayacam.
-herhangi bir tartışmadan sonra bitti demesi. hep ben taşın altına soktum elimi, bir gün bende şalter attı ve şu anki durumdayız.
eski bir sevgilim vardi hemde okul arkadaşım bin kere uyardım kendisini yapma diye anlamadı en sonunda vurdum ağzının ortasına bir tane. Huyu mu ne siz sorun ne ben söyleyeyim huyunu siktiğim. Tokatlatırdı kendini bana hayatımda ilk ve son kez bir kadına vurdum. Pişman mıyım asla.