eğer o kitabın arasından siz değil de anneniz çıkarmış, ve masanın üstüne koyup sizden açıklama bekleyen gözlerle bir size bir resme bakıyorsa, sizi zor durumda bırakan resimdir. bir zamanlar kaybettim diyerek kafayı yemenize sebep olan resimdir aynı zamanda.
kayboldu diye çıldırdığım ve eski kitabımın arasından çıkan vesikalıktır. sevinmekle, üzülmek arasında gidip getirmiştir beni. sanırım hüzün esintisinin, mutluluk yağmuruna eşlik edişiydi fotorafı bulduktan sonraki halim. resmi, annem imha etti sanıp az günahını almadım; kahretsin...
o zamanlar mutlu olduğunuz çekindiğiniz resimdir. kitaplıkta bir kitap ararken tıpkı türk filmlerindeki gibi o kitap nasıl olursa artık düşüverir karşına birden açılan sayfada o çekindiğiniz resim olmasın. işte o zamanlar çömelipte o kitabı ve resmi alırken öylece kalınabilir. bakarsın bir yıllanmış olan kitaba bir elinde ise eski sevgili olan aşka acılar içinde bakarsın...
kalbi yaralayan durumdur. hani çocukken cipsin içinden taso çıktığında sevinirsiniz, bir an duraksarsınız ve bakmaya doyamazsınız. işte sevgilinin resmide böyledir. masum masum bakar size tozlanmış bir biçimde. tozunu silersiniz bir anda güzel gözleri, tatlı gülüşü belirginleşir.
acıyı daha fazla yaşamamak için tekrardan koyarsınız meydan larousse'ın içine.
''tozlu kitapların içinden çıkan eski sevgilinin resmi''
eski günleri hatırlatan yegane resimdir.
oku demişti bu kitabı. kendi resmini koymuş. nerden nereye...