Fatih'te at pazarı meydanı'nda mevlana idris'in sahibi olduğu organik ürünlerle pişirilen yemeklerin ve çayların olduğu küçük,dar,sıkışık bir mekan...
Pahalı olması da insana at nalı toplatır cinsten.
Bilim - Sanat Vakfı'nda öğle aralarında gidilip yemek yenecek ve kaçamak yapılacak mekan...
Mustafa Özel'in tavsiyesine uyulup da gidilen , gidildikten sonra kapitalizmi eleştiren sayın hocama
-önerdiğiniz yer kapitalin ta kendisi dedirten mekan...
Ayva ve zencefil çayı tavsiye olunur...
Bayan wc'sinin kapısında Krzysztof Kielowski'nin "mavi" filminin kapak fotoğrafı asılı olan ve bu ayrıntısıyla gönlüme ince bir çizik atmış mekan...
Eski kafa iyi ki eskisin yeni olsan nice olurdu halimiz.
eski de olsa kafalarda muhabbetin en hası ''çay'' hadi bilemedin ''kahve'' ile gider düşüncesi olduğuna inanılarak yoğun bir övgü üzerine yanlışlıkla gidilen mekan...Çayın bulunmadığı, bulunduğunda da içinde bulunduğu bardağa ithafen ''çay '' olarak adlandırıldığı, servisin bir kaç defa çığırma sonucu gerçekleştiği, tedavülden kalkması gerekse de servise sunulmasıyla ''bir daha burada bir şey yemeyelim..'' fikrini sabitleyen menüsüne rağmen sipariş edilen böreğin ekşitilmiş kıymasının, kazara mı yoksa bilinçli mi tercih edildiği bile o dar alanda geniş geniş tartışılamayan popüler kafe.
mevlana idrisin çay ocağı. sanırım eşi tarafından dekore edilmiş. takdir etmek isterdim ancak; sadece tencere kapak aklıma gelen kelimeler. efendim kendileri her hafta gerçek hayat dergisinde posterimsi bir sayfaya imza atar ki sayfada bir cümle bilemedin bir kaç kelime vardır.. parayı böyle haftada bir yanyana getirdiği bir kaç kelimeyle kazandığından olsa gerek, eski kafa denilen mekan, müşteri dediğin kişide ne kadar para vardır ne kadar yoktur nerden kazanmıştır nasıl kazanmıştır gibi konuları hiç tahmin edemediğinden fiyatlandırmayı viyana kahvehanelerinden esintilemiştir. gözden kaçırılan nokta fatih'tir. çay ocağı * müslüman mahallesindeki salyangoz satıcısıdır. yanlız istisnası var mevlana müslümandır ve salyangozlar doğal üretimdir.
fatih at pazarı nda çok vakit geçirmeme rağmen daha yeni keşfettiğim harika mekan. masalarda küçük prens kazımaları filan var. her şeyi el yapımı. fakat kivi çayı yok.
ama abi -sabahın körü diye herhalde- benimle çok ilgilendi, elleriyle bana papatya çayı hazırladı.
yan taraftaki kafe kapalı olmasa buraya gelmeyecektim, fakat şu anda burada akşama kadar oturmayı planlıyorum. harika bi yer bence gelin.