bakarsınız fotoğraflara ve bir gülümseme belirir önce yüzünüzde. hatırlarsınız o fotoğraf çekilirken neler yaptığınızı, neler konuştuğunuzu. baktıkça gülümser, o geçmiş günleri hatırlarsınız ve mutlu olursunuz ve birden hüzün çöker üzerinize. aklınıza gelir o mutlu günlerin sadece o fotoğraf karesinde kaldığı, aklınıza gelir onunla bir daha o fotoğraf çekilirken yaptığınız muhabbetleri yapamayacağınız, aklınıza gelir başınızı bir daha omzuna koyamayacağınız ve dudağınızda acı bir tebessümle kalırsınız.
geçmişin özlendiğinin kanıtıdır. bu fotoğraflara bakmak insanda, çocukken oyun oynarken düşüp canımızın yanmasına rağmen oyuna devam etme çabalarına girişimiz hissini uyandırır. hem acı duyarsın hem eğlenirsin, hem hüzünlenirsin hem özlem giderirsin. hepsine uzun uzun bakar ve şöyle bir soruyla kapatırsın albüm kapağını; acaba geçmişi benim kadar özleyen başka bir insan daha var mı?..
rengi solmuş bir fotoğraf,
hiç habersiz çekilmiş
belli ki çok eğlenmişiz nananana
donuk bir an o geceden, o konuşan resimlerden
tanıdık sesler ve bir şarkı nananana
gün ettik derken günleri ooof
bir baktım geçmiş yıllar
terkettiğim şehirler, dostlar, sevgililer
kaybolmuş birer birer
yine aynı şarkı çalıyor nananana
başka dostlar etrafımda
bir resimdi bu geceden
bir evde toplanmışız, herkes güzel giyinmiş
belli ki çok önemsemişiz, nananana
donuk gözler fotoğraftan, o konuşan bakışlardan
tanıdık sesler ve bir şarkı nananana
gün ettik derken günleri ooof
bir baktım geçmiş yıllar
terkettiğim şehirler, dostlar, sevgililer
kaybolmuş birer birer
yine aynı şarkı çalıyor nananana
başka dostlar etrafımda
bir resimdi bu geceden
78 yaşındaki dedemin 24 yaşında çektirdiği bir fotograf vardır. sepya denilen sarımtrak renkte bir foto... dedem ve erkek kardeşi birer sandalyeye oturmuş, dedemin elinde dev gibi bir radyo; kardeşinin elinde o zamanlar yeni yeni çıkmış pilli bir el feneri. yüzlerinde de o adı geçen hüzün yapışmış kalmış.
yıllardan beri merak ederim o dev gibi radyonun ve pilli lambanın ne işi var. hatta kendisine de sormuştum, duymamazlıktan gelmişti.