eğer saçmalık, anlamsızlık, can sıkıntısı ile dolu tuhaf bir süreçten geçiyorsanız, pozitif hislerinizin çoğu geçmişte kaldıysa hüzünlenme sebebi olan durum. artık hayatta olmayan sevdiklerinizi görünce ağlarsınız hatta.
herkesin aksine itinayla kaçındığım harekettir. mecbur kalıp baksam bile rahatsız eder, canımı sıkar çünkü bilirim ne o günlerin ne de o günler gibisinin gelmeyeceğini.
Duygusal bir parçayla galerimi temizledim. Çok fena oldum. Zaman çok hızlı geçmiyor ama geçip gidiyor ve her anın kıymetini bilmeli. Çok sevmeli. O zamanlara geri dönülmüyor. Çok çalışmalı. Hedeflere ulaşmalı. Manasız mı evet manasız ama yapmalı. Bu ikisi hiçbir şey yapmaktan daha iyi. Ve bunları kendin için huzurun için yapıyorsun unutma. Saadetini bozma. Çok iyisin, güzelsin ve ileride daha iyi olacaksın, aklına kendine inan.
Çok üzülme sonra çünkü manasızlığın içinde ne değerli ki? Ne kalsın istiyoruz geriye güzel anlardan başka? Galeriye bakınca bunu gördüm.
Artık ne albümler, ne de foto kutuları var...
Eski fotolar, çekmecelerin en kuytu köşelerinde, sükünet ve derin bir ağırbaşlılıkla, sevgiyi, özlemi, hüznü muhafaza ediyor.
Usul usul...
En çok anneannemdeyken yaparız eski fotolara bakmayı.
Anneannem, bebek taşır gibi özenle ve sevgiyle taşır albümlerini ve her fotoğrafa dair güzel anılar anlatır.
Dinlemeye doyamayız...
Dedemi çoook özlemiş çoook, en çok onu anlatırken gözleri dalıyor...
Büyük keyif alırım. Ama kimi zaman buruk, hüzünlü bir ruh haline sürükler insanı. Aradan 15-20 yıl geçmiştir, belki daha fazla. Yıllar, o anlar film şeridi gibi tekrar akar gider gözünüzün önünden. Bazen bir tebessüm belirir yüzünüzde bazen de gözleriniz buhulanır. Derin bir iç çekersiniz. Özellikle fotoğraftakiler hayatta değilse daha bir koyar insana.
Eskiden sevdiğim ve şu an yanımda olmayan insanların fotoğrafları ise bakamam çünkü öyle fotoğraflar yanımda durmaz siler geçerim. Anıları olan güzel fotoğraflar ise gülümsetir.