evde boş yer kalmamasına sebebiyet veren durumdur.bir hastalıktır bence.sonuçta eskileri atmayarak nereye kadar devam eder ki bu durum.anısı ve anlamı olan eşyalar için geçerli olmayabilir belki bu durum ama gerçekten olayı abartanların sayısı da çok fazla.
aslında bir tür hastalık belirtisidir; bunun nedenleri kişinin çocukluğunda ve genetik yapısı itibariyle geçmiş nesillerinde ve de kültürel özelliklerini ele alarak kendi toplumunun değer yargıları ve hayata bakışında da aranabilir.
umut sarıkaya'nın kadın adamı buna muhteşem bir örnektir.algida dondurma kaplarını atmaya kıyamayandır. öyle ki "gemi batıyor, fazla yüklerinizi atınız!" uyarısı yapıldığında bile onları "lazım olur" endişesiyle atamayandır.
geçmişe özlem duymanızdan ötürü içine girilen ruh halidir. bi tanesi bile kaybolsa kapanmayacak yaralar acilip kanar da durur icinizde. atmak istemiyor musunuz? tamam. güvenli bir yerde muhafaza edin ve aklinizi baska seylerle mesgul tutun. onlar orda kalsin, siz cikin ordan.
unutmayin, kesinlikle emniyetli bir yerde bulundurun. kaybolunca cok kotu oluyosunuz zor olur duzelmeniz..