insanların yıllar önce yazdığı yazıları okumaktır ve aşırı zevkli bir eylemdir yüzünü bile görmeyeceğimiz bir insanın fikirlerini öğrenmek ve onlardan kendine bir şeyler katmaya çalışmaktır yapmayanlara da tavsiye ederim.
evet 5 yıl sonraki halime yazdığım bir mektup ama 2 yıl sonrasında bütün sorularıma cevap veriyor haldeyim.
sevgili 2 yıl önceki halim;
rick&morty bu kasımda tekrar başlıyor. bu arada 2 kere daha bitirdin. hala öğrencisin ama hastaneye geçiş yaptın ve işinde çok iyisin. evet gözlük numaran birazcık büyüdü. ama gözlüklerini seviyorsun:) saçın artık sarı değil ve evet bir ara cesaret edip uçları kızıl yaptın ama o kişi sen değildin. şimdi gri saçların var ve çevrende bunu seven insanların var. uzun bir süre bu renk kalacak gibi. ailenle aran düzelmedi. hatta daha limoni.. ama ne kadar mükemmel olduklarını daha iyi anladın. Onlar konusunda çok şanslısın.
hayallerimizden bir kısmını gerçekleştirdin geçmişim.. yazın bir müddet yurt dışında tek başına yaşadın, gezdin. yeni eve çıktın, uzun süredir ayrı yaşıyorsun. istediğin piercingleri yaptırdın ve sıra dövmeye geldi. fransızca öğrenmeye başladın, geliştirdin. ingilizceni çok ilerlettin.. bu sayede bir sürü kapı açıldı, yurt dışından staj teklifi aldın, ameliyatlara girdin.. hayatı istediğin gibi dolu dolu ve kendin olarak yaşıyorsun. resim sergileri, konserler, kurslar, kamplar, geziler yeni insanlar, yeni hayatlar..
hayır geçmişim.. o an birlikte olduğun kişi ile beraber değilsin. ve yine hayır, bu yazıyı okuyup anılara dalıp gülmüyorsun da. evet sana çok şey kattı ama senden çok fazla şey de alıp gitti.
bu 2 yıldan bile çok ders çıkardım. bir 3 yıl sonra daha cevap yazacağım. hayat neler getirir karşıma bilinmez. kendini sev çünkü bunu en iyi sen yapabilirsin.
sevgili daha yaşlı 20 li yaşlardaki halin..
bazen çok çok eskileri okuyunca ben bunu nasıl yazmışım, ya da yazdığını hatırlayıp, yazarken o an nerede yazdığını bile hatırlarken yüzünde oluşan tebessüm ile okumaktır. hani dinlediğiniz bir şarkının, o an nerede dinlediğinizi hatırlarsınız ya zihninizde. eski entryleri okuyunca da işte bayağı bayağı hatırlarken, onu hangi mekanda yazdığınız gözünüzde canlanabiliyor.
Geçmişe götüren, gülümseten hoş eylem.
Zamanın geçtiğini, değişimi o entrylerden apaçık anlıyor insan.
Salt kendi entrylerimi değil, eskiye dönüp bir dolu entry okumayı seviyorum, zaman makinasına girmişim hissi veriyor.
Yıllar evvel şaşırılan, tepki duyulan şeylerin olağanlaştığını görmek acı verse de, okumaktan alıkoyamıyorum kendimi.
Yazmak evet ama okumaya da zaman ayırın, ķarıştırın sözlük sayfalarını, ne cevherler gelmiş gitmiş, neler yazılmış çizilmiş bi bakın!
Hayat okulu kıvamı...
yaklasik on beş dakikadir okuyorum ve "acaba ben mi kalitesizlesiyorum yoksa yazdiklarimi üzerlerine düşünecek kadar umursamamaya mi basladim?" şeklinde kendimi sorgulatan, zamanla tesir eden bir kalitesizlik dikkatimi çekti. sonrasinda ise "aslinda yazdiklarimi hiçbir zaman pek umursamadim" dedim kendi kendime ve bu da ilk seçeneğe yöneltti beni. sanirim aptallasiyorum, help.