düşmanların en büyüğü olur olmasına ama olmamalıdır. kirli çamaşırlar ortalığa dökülmeye başladığı an geri dönülmez bir hal alır her şey. eski defterler açılmakla kalmaz yeni yeni bir yığın defterler açılır, arşiv yaparsınız.
Ayrıca bu dost denilen insanın evinde kalındıysa ve ailesiyle tanışıldıysa işler tamamen değişir eski dostunuza saygınız kalmadıysa ailesine saygınız vardır. bu durumda ise: (bkz: söz gümüşse sükut altındır)
olmaz kardeşim.
dost dediğin kişiye bir kere önad eklersin. öyle bugün dost yarın düşman gibi bir durum olmaz. ha senin sevdiğin arkadaşların falan vardır, onlarla bir zaman sonra kavga edersin, fikir ayrılığı falan derken o sana düşman olur çıkar. ama dediğim gibi o sadece sevdiğin bir arkadaşındır, dostun değil. dostun olma kıvamına az kala seni yolda bırakıp tek başına yola devam etmiş, giderken de yolda bulduğu tüm taşları, çalıyı, çırpıyı,otu,boku seni engellemek için yolun en can alıcı yerine bırakmıştır.
sonradan onun ne olduğu pek önemsenecek bir mevzu da olmamalıdır. çünkü ortada eski dostun düşman olması gibi bir durum yoktur. yanlışlık tamamen sizdedir, eğer siz gerektiği yerde gerektiği gibi davranmayı, adlandırmayı, sevmeyi saymayı falan becerebilseydiniz şu an o kişi size düşman olmazdı, aksine gerçekten olmasını istediğiniz gibi dostunuz olurdu. **
yıllar yılı tartışıla gelmiş şeydir efendim. atalarımız derki ''eski dosttan düşman olmaz'' eski zamanlarda bu gerçek olabilir belki cünkü şimdiki ''dostluk kavramı'' ile eski ''dostluk kavramı'' arasında büyük farklar vardır.
eskiklerden dost dediğiniz zaman bir insana o insan size annnenizden babanızdan abinizden ablanızdan dahi daha yakın her derdinizi dinleyen ve bunu çözmek için elinden geleni yapan gerektiğinde sizin için fedakarlık göstermekten gözünü sakınmayan kişiolarak beden buluyordu.
yeni nesil dost kavramında ise bu daha yüzeysel evet hala ''dost'' kelimesinin derin anlamları var hala bazı şeyleri paylasıyoruz ''dostlarımızla'' hala sırlarımızı anlatıyoruz ve hala onları çözmeye uğraşıyoruz. ancak bu sadece yüzeysel olarak maalesef. emperyalizm'in ben eksenli dünya oluşturması bunda etkendir. bir yerden sonra bir boş vermelik ve ''her koyun kendi bacağından asılır''cılık oynanıyor.
eski dostluklar kalmadığı için sanıyorum dosttan çok güzel düşman olabiliyor. elbette hala eski zamanlarda ki gibi dostluklar var ancak bunlar temsili ve sayıları hayfi az.
o yüzden eski dosttan düşman bal gibi olur efendim.