iri kum taneleri gibi elimizden avucumuzdan akıp giden zamanın ne kadar hızlı geçtiğini hatırlatır. youtube gibi paylaşım sitelerine düşen, ve üzerinden 15-20 yıl geçmiş eski programlarda köşede boynu bükük kalmış bir yazıdır. kimisi için gençliği, kimisi için çocukluğu ifade eder o "canlı" yazısı.
bir de şu an yaşanılan anın da bir zaman sonra köşeleri porsüyüp eskimiş fotolar gibi solacağının habercisidir. başka bir hevesle izlenilen o görüntüler kimi zaman çok sevilen ve şuan hayatta olmayan insanları da getirir hatıra. ne kadar canlı dersiniz, ne kadar güzel gülüyor dersiniz, ama o güzel gülen yüz artık topraktır.
"canlı" yazısı diyip geçme gözüm. belki çok duygusalım ya da karamsarım bu akşam. eski bir tv programındaki canlı yazısından duygulanacak kadar ahmak da olabilirim. ama mesele akıp giden zamansa gerisi teferruattır. saçların uzaması, bir gazete parçasının durduğu yerde sararması bile hüzünlendirir insanı. güzel demiş şair beni bu güzel havalar mahvetti diye. beni de bu akıp giden zaman mahvetti, naparsın.