sıradan bir gün... etrafındaki insanlardan biri dikkatini çekiyor, sonra fark ediyorsun ilk okulda sekiz sene beraber okuduğun arkadaşın olduğunu... aradan yıllar geçmiştir... bir an mutluluk doluyor içine, eski bir dostu görüp eski günleri hatırlıyorsun... tam cesaret edip heyecanla konuşmaya başlayacakken (ama herhalde adı üstünde eski dost ya hani); göz göze geliyorsunuz sonra kafasını eğip bir selam vermeden hızla uzaklaşıyor yanından... sanırım bazıları için eskiler gerçekten eskide kalıyor...
Bazen sevindirir, bazen üzer. Bazen keşke rastlamasaydım dersiniz, bazen iyi ki rastlamışım dersiniz... O an ki duygu, düşünce ve bulunduğu ruh haline göre sonuç gösteren olaydır.
Ilk aramiyosun hayirsiz diyen kazanir. Eger eski bir arkadas su an gorusmediginiz eskide kalmis biriyse sinirlerinizi altust edebilir. Lakin hala arkadasinizsa sadece araya mesafe girmisse tatli bir tebessum olusturur insanin yuzunde. Ara mutlaka goruselim denir ama aramaz iki taraf da genellikle. Bi sonraki gorusme baska bir tesadufe ertelenir.
Konuştugun günün aksami aklına gelir böyle eskileri bi düşünürsün sonra yaslanirsin arkana bi sigara yakarsin ilk cektigin dumanda ufürürsun tum eskiyi.
yıllar geçmiştir iki üniversite bitmiş, tonla yer gezilmiş, bir çok iş değiştirilmiş, tarzın halin belki şeklin şemalin değişmiştir. herifçioğlunun sorduğu ilk soru "ee sen de bişey var mı?" yok yanıtı anlattığınız diğer tüm "hayat" kısmını öpüp atıyor. medeniyet tek dişi kalmış canavarmış yav.