efendim eğer dolu dolu yaşanış bir aşk ise haliyle paylaşımın da fazla olduğu bir ilişkidir.
gün gelir aşılamayan bir sorun olur, biri çok uzaklara gider eski ahengini yitirir ilişki biter yahut en kötüsü biri diğerini aldatır her neyse.
ne sebeple olursa olsun biten bir ilişkidir ortada aşk piç gibi bırakılmıştır. en çok duyulan sözlerden biri unutursun zamanla zırvasıdır. unutmak mümkün değildir eğer gerçekten sevilmişse, alışmak vardır bu acıya.
duyuyor gibiyim şimdiden madem öyle arkadaşım madem unutamıyor o acıylan nasıl yaşar diye? işte bende sadece bu acıya alışma ile yaşama devam edilir diyorum her geçen zaman o acı azalır veya alşıldığı için acıya zamanla etkisi azalır.
media player dan 'rastgele çal' modunu açarsınız. bir şarkı başlar. mutlaka onu hatrlatır size. hiçbirşey olmamış gibi değiştirirsiniz şarkıyı. o an aklınıza hücum etmeye hazır hatıraları bir nevi atlatma yöntemi olur bu belki.sonra bir film afişi görürsünüz. aklınıza ilk gelen birlikte gidebileceğinizdir. olmadığını hatrlamak kağıt kesiği kadar ince ama varlığını kanıtlayıcıdır. zaman geçmiştir. bu yara iyileşmelidir. yemek yediğiniz bir yerde, arkadaşlarınızın sohbetinden kopup daha önce oturduğunuz masaya bakmak, belki de bir cadde, şehirden kaçılmış bir ilçe, güneşin doğuşu... herşey. eğer bir ilişkiyi hakkını vererek yaşayıp bütün olmaksa amacınız, unutamazsınız. unutturmazlar. sadece alışırsınız. en acısı ise, hayatınıza başka bir aşkı kabul etmeye karar verdiğiniz anda yaşamaya çalıştığınız o heyecanın tanıdık gelmesidir. hemde çok tanıdık. tıpkı daha önce aldığınız yaranın sıcaklığı gibi.