ancak VI ve VII başlıklı olarak bulabildiğim; I, II, III, IV, V versiyonlarının var olduğu çıkarımını yaptığım ancak bulamadığım okunası, güzel ve ağır bir ismail uyaroğlu şiiridir
VI.
Andolsun karanlığa ki
Fuhuşu ve cürmü örten
O kirli, siyah atlasa ki
Bekareti elinden alınmış
Sarışın duluna göğün, aya ki
Gecenin bakir kızlarına, yıldızlara ki
Biz seni yalnızlıkla ödüllendirdik
Yalnız kalasın diye
Orda burada, göğün altındaki her yerde
Sızlayasın diye bir başına karanlığında
Ama sen yüz çevirdin bir vakit
Kalabalıklara baktın bağışımızı unutup
Sunduğumuz acıda boğulup gitme korkusu edindin
Düşünmez misin, niye boğulur boğulanlar
Işıldasınlar diye yalnızlıklarının dibinde
Bunda elbet bir ibret var
Andolsun, yeniden andolsun karanlığa ki
Seni defnedecek şiir bulunur
At yeter ki korkmadan kendini
Kendinden aşağıya
işte böyle. Nezeyne
VII.
Gözettiklerimizden kıldık seni, kayırdık ve defterine
sürgün yazdık. Sen sürgünsün. iyi kullan yabancılığını
Yalnızlığını iyi yürü. Yokuşunu şehvetle çık, ayak
sürüyenlerden olma. Sonunda varacaksın oraya nasıl olsa.
Orda, vardığın yerde bulacağın şeyler sevindirsin seni.
Kararmış bir taş ve gece ve baykuş. Her yolcunun varacağı
şeyler. Gecenin içinde çıplak ayaklı gezinen rüzgâr da
sevindirsin seni.
Öyleyken gürültü eden rüzgâr da. Ve baykuşunu ürküten rüzgâr da.
Rüzgârını da sev sen, baykuşunu da, kayırıldığını unutma
Sürgün olduğunu unutma. işte böyle. Nezeyne