bir zamanlar çok sevip sonradan çok kırıldığım bir yazardı. bundan sonra kendisiyle görüşmek ve bir araya gelmek istemem. ama diliyorum mutlu olur, kendini hep iyi hisseder.
es es es ki ki ki es ki es ki es. porsuğa gidelim reyiz. eskişehir'in kışında doktorlarda takılalım adalar da takılalım ne diyeyim. eskişehir özlemimi seninle gideriyorum.
benim yazdığım kitaplarda hep aynı adam vardır. tek başına, maskeler arasında dürüstlük arayan, seri katillerin ve bilimum suçluların canına okumayı seven, başkasının anlamasını beklemediği, üstüne titrediği hobileri olan gölgelerde saklanan biri...
sanılmasın ki gölgelerde saklanmasının sebebi korkmaktır. alakası yoktur. gürültülerin kulak tırmaladığı, egonun tavan yaptığı, insanların hayali krallıklar kurduğu günümüz coğrafyasında, tek isteği bir az daha temiz, biraz daha anlamlı bir çevredir kendisi ve diğer insanlar için. o yüzden zamanı gelince saklanmayı bilir, kurdun arasına kuzu olarak girmez.
ilk eskişehir maceramda tanıdım ben eses' i. ' daha önceden tanıdığından neredeyse emin olmak ' vardır ya, işte o duyguyu yaşadım. ne zaman yazsam cevabı buluyordum. o, kitaplarımdaki kahramanlardandı. 7-8 kişi toplanır olduk çok sevdiğimiz varuna kafe' de. asla bir arada bulunduğumuz kafelerden şikayet etmedik, sırf insanları istediğimiz yere götürmek için demagoji yapmadık, çünkü egolarımızı aldırıyorduk ne zaman bir araya gelsek, biz tahtında kurulmuş kral ve kraliçeler değil, ayakları yere değen, birbirini dinleyen, en önemlisi duyan kişilerdik.
sonra zaman kapıyı çaldı. kraliçeler tanıdık eses ile birlikte, oysa biz onların melek kanatları var zannederdik. sürekli davet edenin, ' bekleriz ' diyenin biz olduğunu fark edince aramaktan vazgeçtik, zaten onlar da gittiler. hala o grup var ve ben dağıldığına inanmıyorum. bir gün porsuk' a karşı çayımızı yudumlayacağız, gidenleri 1 dakika anıp birbirimizin halini hatrını 5 dakika boyunca sunarak.
konudan sapmayalım. ben eses' de arkadaşlık, sonra da dostluğu gördüm. varuna' da çay, harabe' de çay, sokak' da bira, fark etmiyordu. tertemiz bir insan tanıdım. asla içindeki değerlerin hayat tarafından ezilmesine izin vermeyen kalbi altından bir insan... tanıdığıma da asla pişman olmadım, olmayacağım da.
not: ayrıca inşallah eskişehirspor düşmez ise diomansy kamara ve kris boyd' u iç sahada düzenli olarak izlemeyi teklif ediyorum. *
güzel muhabbete sahip, dost yaklaşımıyla eğlenceli anlar yaşatan iyi yazar.
itü-uludağ ortak zirvesinde * pek konuşma fırsatımız olmamıştı ama bu zirvede güzel muhabbet etmiş ve siyasetten eurovisiona konuşma fırsatı bulduğum yazar.
senaryo üzerine çalışmalar yapsa başarılı olacağına inandığım, inceliğiyle, beyefendiliğiyle, ince nüktedanlığıyla sevilen, sayılan değerli kardeş. eskişehirspor' un zaferlerini yakın gelecekte birlikte kutlamayı dilediğim...
herkes gibi herkesi herkez diye yazan türkçenin imla kurallarından bir haber yazar bir kaç yandaş bulup bir şeyler atıp tutan türkçemizin ırzına geçen sokaktaki herhangi bir adamdan farksız kişi.
herkez degil herkes......
alice hariklar diyarında yaşayan göztepemizin hiç bir maçına gelmemiş havadan atıp tutan kırılmayan kemikleri patlamayan kafaları kendilerine dert edinmiş bizi malum bir takımla kıyaslama yanlışında bulunmuş ve hiçbir zaman malum takımla göztepemizin maçlarına gelmemiş heybeye sallayan boş konuşan buçukçukçulara çalışan sözlük yazarıdır.
herkes akıllı olsun!!!!