Yunanistan tam 27 senedir AB tam üyesi ve bu nedenden bizim hala çözemediğimiz temel sorunlar bu ülkede artık tarih olmuş; Yunanistan AB ekonomik istikrar paktının tarafı, Euro sisteminin parçası olduğu için bütçe açıkları, cari açık, kur riski gibi tartışmalar ancak çok küçük marjlar içinde yapılabiliyor zira hiçbir partinin keyfi popülizm ve kur politikası uygulama olanağı de facto mevcut değil. (...) Bizim ülkemizde yaşayan AB karşıtlarının bir kez olsun Yunanistanı görmelerini ya da bu ülkede son yıllarda yaşananları yakından bilmelerini ciddi biçimde öneriyorum
Yukarıdaki alıntı Eser Karakaş'ın 19.9.2007 tarihinde star gazetesinde çıkan yazısından.
tarih, karakaş'ın bu sözlerini bir bir yüzüne vurmaktadır, yüzünün kızaracağını hiç zannetmiyorum ama yine de not düşmeyi faydalı buluyorum.
2007'nin ikinci yarısından itibaren imf'de alınan krediler, avrupa'dan akan kara para ile şişen bir yunan ekonomisi vardı. Şimdilerde ise tıpkı Portekiz , ispanya , italya (bu konudan almanya'nın doğrudan olarak etkileneceğini belirtmeme bile gerek yok, geçtiğimiz dönemde Merkel'in çin'e gidip borç dilendiğini biliyoruz)'da olduğu gibi yunanistan'da da aynı modelin çöktüğünü görüyoruz. Avrupa'nın ve bizim gibi yarı-sömürge ülkelerdeki avrupacı kalemşörlerin durumu son derece trajikomiktir. Bu durumlardan az çok haberdar olan biri olarak yüzüm
Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa'sı gibi bir hal alıyor, acı bir gülümseme hali.
Nasıl öyle olmasın ki ? çok değil, iki hafta öncesini hatırlayalım, davos'ta ki dünya ekonomik forumu'nu. imf başkanı Christine Lagarde'nin çanta şovunu anımsayın. Ne demişti Lagarde'nin ? "çantamla buraya gelmemin sebebi biraz para toplamak" , ne kadar ironik öyle değil mi ?
aklımda kaldığı kadarıyla bir dönem ntv'de katıldığı bir programda "avrupa birliği'ne karşı olan bir insanla muhattap olamam" mealinde bir cümle kurarak ne kadar demokrat ve aklı başında bir kişiliğe sahip olduğunu ispat etmiş..! aşırı tüylü bir insan mı yoksa tüyü dökülmüş bir goril mi olduğuna bir türlü karar veremediğim canlı..
saint joseph'liler rahat etsinler, ne yazık ki istanbul erkek liselidir. aynı okuldan mezun olunduğu için yüzde kızarmaya yol açar. mahçubiyet vesilesidir.
harbi muhalif'in ellerine sağlık. eser karakaş'ın çaptan uzak vizyonunu somut olarak delillendirmiş. yunanistan oksijen çadırında, battı, batıyor, karakaş'tan tık yok. kendi sözleri ile ''2007' de ab karşıtlarının bir kez yunanistan'ı görmelerini , bu ülkede son yıllarda yaşananları ciddi biçimde öneriyorum '' gibi iddialı bir laf edip, en insaflı benzetmeyle ayvalık'tan kore'deki dünya kupasına gitmiş gibi yorum yapan ümit aktan'ın durumuna düşmüştür. perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. yunanistan o gün de aynı yunanistan'dı. üretmeyen, gelirinin misliyle harcayan, üstelik temel parametrelerden başlayıp bütün ekonomik verilerle oynayan, hepsinden vahimi yolsuzluk çarkına kapılmış bir saadet zincirinden ibaret bir ekonomiye sahipti. eser karakaş sadece vizyondan yoksun bir ekonomist olarak değil, aynı zamanda okumayan, araştırmayan tembel bir akademisyen olarak angaje olduğu saplantının propagandasını yapmak için işkembe-i kübradan sallamakta beis görmemekteydi. ancak gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi kötü bir huyları var. çapsız, tamam, vizyonsuz, eyvallah, tembel, eh insani bir kusur, ama hiç değilse '' ben yanılmışım ey kamu oyu '' diyebilecek mesleki namusa sahip olduğunu göstermelidir eser karakaş.
çok mu iyimserim yoksa ?
"TSK'nın web sitesi niye mil.tr diye bitiyor, niye gov.tr değil" şeklinde cümle kuran insan. *
Anti-militarizm yapacağım derken cahilliğini afişe eden; dünyada bütün askeri sitelerin mil uzantılı olduğunu bilmediğini ortaya koyarak bir kez daha Türkiye'yi en kolay profesör olunan ülke kategorisine sokan kişilerden. *
Liberalizmi kendine özgü pazarlama teknikleri ile ortaya koyan, hem elimize vursunlar hem de ekmeğimizi alsınlar, üstüne üstlük bir de ağzımızı burnumuzu kırıp tecavüz etsinler derecesinde ab'i savunan teoride kalmış ekonomist. Bilderbergin Türkiye masası şefidir zat-ı muhterem.
ülke siyasi olarak ikiye bölünmüştür (ergenekon mevzusu üzerinden) diyip ben bu ayrışmada taraf olmak istemiyorum diyen liberal yazar-akademisyen. Çok geç be karakaş.
ab nin ürettiği bir ekonomi profesörü, ab propogandacısıdır.
heryerde bol bol ab ye mutlaka girmeliyiz nutukları çeker. şöyle de garip bir laf etmiştir geçenlerde, "türkiye ketçap gibidir, sıkarsınız sıkarsınız gelmez, sonra gelince de bütün tabak kıpkırmızı olur"
Türkiyenin ne pahasında olursa olsun, karşılığında ne verilirse verilsin Avrupa Birliğine girmesinden yanadır. Kendisi iktisatçı olduğu için Siyaset bilimi ve Uluslararası ilişkilerdeki ince manevraları çok kestiremez kanımca. Keza AB'ye girmek için karşılığında verilecekler listesi, ince siyasi manevralarla kısaltılabilir. Gel gör ki Recep Erdoğan önderliğinde ne siyaseti ne manevrası.