esenler otogarı

allah düşürmesindir.

aslında pis bir yer ama eğer orda çalışıyorsanız zamanın nasıl geçtiğini anlayamadıgınız bir yer aynı zamanda. cok güzel zamanlar gecirdiğim eski çalışma mekanım.

Alt katları sidik kokulu karanlık dehlizlerle dolu bir korku filmi setine benzemektedir. Eğer toplu taşımayla geliyorsanız otogarın bu yüzünü pek görmezsiniz.

hadi çok çirkin bir otogar yapalım diyip yapilan otogardir.

istanbul'a en yakışmayan yerdir.

Pislik yuvası resmen.

dizayn olarak rezil bir durumdadır. insani yönden incelersek o daha bir rezildir.
bu arada otogar metrosunu unutmamak lazım her yanın keko marjinal bir insan görünce avel avel bakıyorlar.

görsel
Harika tuvalet manzarasina sahip otogardir. Korku filmi mekanlarindan farksiz, aman bi daha tobe..

aklıma çok şey geliyor ancak en dikkat çekeni aynı dilencinin önünüzden elli defa aynı edayla, aynı iş ciddiyetiyle, rolünü iyi yaparak geçtiği yerdir.

yakılması gereken yer. bunu gayet ciddi söylüyorum. aynı roma gibi bu da günahları ile birlikte o pisliğiyle birlikte yakılmalıdır. 10 kişi aynı anda, tam kuytu bölgelerine benzin dökerek yakarsa buradan kurtuluruz. ölenler mi? merak etmeyin ölenlerin hepsi hapçı, kaçakçı ya da pislik insanlar.

varoşlar mekanıdır.

askere giderken kullandık çoğumuz ve ağladık hüzünlendik. belki de hüzünler diyarı orası.

kimileri için bir umudun ilk durağıdır. köyünden çıkıp gelmiştir adam. ailesi için, daha iyi bir yaşam için. istanbul'u bilmez hiç. kalacak yeri de yoktur...

bazıları için ise ayrılık vaktidir. üniversite bitmiştir. onlarca sınav bitmiştir artık. aşık olup da ayrıldığın insanlar geride kalmıştır. ya arkadaşların? ya dostların ? onlar da öylece arkanda kalmıştır. artık gerçeklerle yüzleşme vakti gelmiştir. o küçük kasabana geri dönüyorsun işte. sıcak yaz günleri yaz okulundan çıkıp da arkadaşlarınla sahile gidemeyeceksin artık. o günler geride kaldı. hem de çok geride...

Suriyeli kaynayan yer.

Bağımsızlığını ilan etmiştir.

istanbul'a yakışan bir otogardır. istanbul ne ki otogarı ne olsun? Minyatür istanbul 'dur esenler otogarı.

Gecen arkadasi karsilamaya gittim , zorla ankaraya goturduler.laf da anlatamiyosun ki adamlara.

Alt katlara inmeyin. Bir keresinde tam 45 dk çıkışı aradım.

Otobüslerin çoğu anadoluya gidiyoken avrupa yakasına yapılma nedeni sorgulanan otogar.

Şu sıralar esmeyen otogardır.

Hatırladığımda hâlâ sinirlendiğim bir anımda yer alan mekandır kendisi. Ne akla hizmetse uzak mesafeden bir kişi alır mısınız diyerekten istanbul'dan sevgilim olmuştu zamanın behrinde. Bursa'dan vapurla yanına gidecekken seferlerin iptal oluşuyla döt gibi ortada kalmıştım Mudanya ido'da. Madem öyle benimkini arayıp haber vereyim, otobüsle gel derse atlayıp geleyim çünkü neden yapmayayım sonuçta bunlar hep omnipotent düşünce. Neyse bu cesaret suyuna ekmek banmışlıkşa arıyorum söylüyorum böyle böyle diye adam tüm seferler mi iptal yeaaa diyip uyuyor. Evet o nasıl bir kayıtsızlıktır hâlâ anlamış değilim ama bendeki sinir katsayısı tavana fırlıyor doğal olarak. Önce rest çekip gitmek istemesem de oradan yurda dönmek çok koyuyor ve sırf sinirimi yüzyüze daha iyi boşaltmak için gitmeye karar vererek Kamil Koç amcamıza el pençe divan duruyorum ve yolculuğa başlıyorum. istanbul'a ilk defa otobüsle gittiğim için hangi otogarda ineceğimi bilmediğimden tekrar arayıp geliyorum ben hangi otogarda incem diye soruyorum. Esenlerde in diyor hâlâ uyuklar hâlde. Tam telefonu kapatacakken beyefendi o muhteşem soruyu soruyor: ALAYIM MI SENi ORADAN? Yok alma istanbul benim dedemin zaten gerizekalı. Şimdi geriye bakıp düşündüğümde bu kati bir ayrılık sebebi ancak Esenler'de 3-5 trip sonrası affetmiştim.

NOT: Yukarda bir yerde 'pardon adam demişim.'
iTiRAF: Hayatımın en saçma ve olmaması gereken ilişkisiydi ama onun vesilesiyle hayatımda hem acısıyla hem güzelliğiyle eşsiz bir yer edinen insanı kazandım. Teşekkürse teşekkür, keşkeyse keşke...

Buraya gidince sanki 90'lı yıllara geri dönmüşüm gibi hissederim. Sanki zaman donmuş kalmıştır öylece. O eski köhnemiş binası, tehlikeli alt katları ve labirent gibi yollarıyla istanbul'a yakışmayan çirkin bir yapıdır.

tiz zamanda istanbula 3.oto limanı yapılmalıdır.

otobüs otogara girerken o karanlık labirentlerde her zaman kormuşumdur. hep orda otobüsten inmek zorunda kalacağım aklıma falan geliyor . korku tüneli gibi otogar.

Rezalet. Otobüsculer memnun değil, yolcu memnun değil. Yıkın kurtulsun herkes.

en kasvetli otogar. içinde entrikalar ve türlü dolaplar döner. ayrıca bayram ve özle günlerde geliş gidişler işkencedir. tercih edenin aklından şüphe ederim.