beni gerim gerim geren otogar. arkadaş orda kendimi resident evil filminde gibi hissediyorum. zombiler çıkıcak onlarla savaşacağım tam yenilmek üzere iken milla jovovich ablamız çıkıp zombileri yenecek falan.. oğlum adam gibi otogar yapsanıza.
Zamanında sebze hali olarak planlanan, ancak Topkapı çilesi sürmesin diye otogara dönüştürülen ve yerini işgal ettiği sebze halinin 500 metre öteye yapıldığı yapıdır. Hiç bir şeye benzemez. Trilyonluk araçlar tamirhaneler arasından geçer. Yolcular için toplu bir bekleme-dinlenme ve dolayısıyla şöyle otobüse kadar 2 saat kestireyim veya sabahı edeyim diyeceğiniz alanı yoktur. Altından raylı sistem geçer. Dere yatağına inşa edilmiş ve sonbahar yağışlarında alt katları su altında kalmıştır.
sadece resimlerinden tanidigim otobüs terminali, buldugum resimler ve youtube´dan gözlemledigim kadariyla cok büyüktür.
esenler garajinin resmi sayfasina göre, oraya ;
-)günde 15000 yaziyla onbes bin, otobüs giris cikis yapabilir.
-)diger araclardan günde 26bin giris cikis yapilir.
-)günde resmi verilere göre 53bin kadar bilet satilir.
-)garajlardaki günlük insan sirkulasyonu 120bin kisi kadardir.
-)günde 2 trilyon ytl sicak paranin el degistirdigi bir mekandir
-)324 otobüs firmasinin yazihanesi mevcuttur.
-)gelen-giden yolcu sirkulasyonu günlük 90bin kisidir.
avrupanin en büyük sehirlerarasi otobüs garajidir.
her yöne 5 dakikada bir otobüs kaldıran öz***** tarzı işletmelere sahiptir; girdiğiniz gibi topraam nereye ve beş dakkaya kalkıyo tarzı laflarla yeminbillah edip bavullarınıza saldıran tiplere dert anlatmak zorunda kalabilirsiniz. türkiye nin her yanına koç bile ancak yarım saatte bir otobüs koyabilirken her yöne nasıl 5 dakikada bir araba koyabildiklerini anlamak güçtür, bu tiplere eşşeğin s**ine gidiyorum da deseniz 5 dakika içinde kendinizi bir otobüste bulabilirsiniz, dikkat ediniz, etmeyenleri de uyarınız.
acilen yıkılması ve istanbul'un asya yakasına yenisinin inşa edilmesi gereken otogar. 2 kez işlerim yüzünden ankara'ya gittim. ankara'daki otogar muhteşem. hemencecik, otoyola çıkabiliyorsunuz.
avrupanın en büyük otobüs terminalidir, övünç (!) kaynağımızdır. çünkü başka en büyüğümüz yok avrupa ülkeleri içerisinde. elin oğlu zamanında gördüğü her yere ray döşerken, dağları delip 580 km saat hızla yolcu taşırken biz sürekli yol ve otogar yapmışız.
ardından da trafik kazaları olur, yılda bilmem kaç kişi ölür. sen hızlı tren projesini ta 2005 yılına bırakırsan, zamanında demiryollarını sırf otobüs firmalarının rant sağlaması için geliştirmezsen, hala 10. yıl marşında bahsedilen rayları kullanıp (şimdi yiğidi öldür hakkını verme her sene 3-5 km ray döşüyoruz * ) otobüslere mahkum olursan olacağı budur.
ayrıca son zamanlarda haremi aratan otogar olmuştur. içeriye özel aracınızla 25 dakikaya kadar giriş ücretsizdir ama sadece giriş çıkışınız 1 saati geçer. bayrampaşa viyadğünden bakıldığında çok kötü bir görünüm vermektedir.
yahu bir aşti kadar düzenli yapamaz mıydınız bunu...
kultur yelpazesidir. hirlisinin, hirsizinin, akillisinin, cahilinin, orospusunun vesairesinin ayni anda hemde gunun 24 saati ayni ortamda oldugu belki de yeryuzundeki tek mekandir.
"bir otogar bu kadar mı kötü tasarlanabilir" şeklinde yorumlara sebebiyet veren mekan olmakla beraber, güzel istanbul un çirkin mi çirkin otogarı olarak da kayıtlara geçen yer...
her daim sidik kokan bir yerdir. alt katında otobüsten iner inmez herkesin suratı bir buruşur, şekilden şekle girer. kesinlikle izlenesidir. 2 saat servis beklerken o koku altında ilk tenefüste yüzün girdiği şekli ve alıştıktan sonra ki şekil arasında kesinlikle 7 fark bulabiliyorsunuz.
tüm avrupadaki* şehirler arası sefer yapan otobüs sayısından fazla otobüsü aynı anda bünyesinde bulundurabilen otogar. sakın aklınıza heman avrupadaki şehirler arası ulaşıma fark attığımız falan gelmesin, çünkü avrupadaki adamın şehirlerarası yolculuk için otobüse ihtiyacı yok, onların saatte 300 km hızla giden trenleri var, hem temiz, hem hızlı, hem güvenli, hem konforlu yolculuğu aynı anda yaşayabilmektedir onlar. bize gelince avrupanın en büyük otogarı bizim diye övünelim tamam mı? çaktırmayın.