o çocukluktan kalma haylazlıklar arasındadır. defalarca annenenin uyarısına ragmen aynı hareket fütursuzca tekrarlanmaktadır. yaş 20lere gelip de hala istemdışı yapılıyorsa bu hareket artık haylazlıktan çıkmıştır, eskiye özlem de olabilir yada başka birşey ama işte bunun da verdiği zevk apayrıdır. hele hele eve terli terli gelip lak diye sürahiyi kafaya dikmek...
sonunda bir de suyun yarısının üzerinize dökülmesine sebebiyet verecek eylemdir. yine de, yaz aylarında bir başka olur, eşek kadar sürahinin ağzına, ağzınızı monte etmeye çalışmanız da olayın ayrı bir zevkidir.
sıcak yaz gecesinde, bir sağa bir sola dönüp durulan yataktan bir hamlede kalkıp mutfağa koşar adımlarla gitmek ve kana kana soğuk su içmek sürahiden...ne ferahlatıcı bir eylemdir...hem içer hem duş alırsınız zaten. vazgeçilmez bir rahatlık.
kimsenin gormedigi bir zamanda mutfakta yalniz basina iken yapilir bu zevki veren aktivite. hele bir de bir onceki gece biraz fazla kacirmanin etkisi ile sabah ejderha gibi firladiysaniz yataktan, anca o surahi keser zaten susuzlugunuzu.
damacanadan su içmeye başladıktan sonra pek yaşanmayan yaşamı anlamlı kılan küçük pötpöriler paralelinde hazlardandır...
ama bazen mesela yabancı bir eve misafirliğe gittiğimizde etrafta bardak bulamadıysak, ortada duran sürahiyi gizliden gizliye kafaya dikmek, sürahiden su içmeye ilk başladığımız güzel anların zevkini yeniden yaşatabilmektedir.
gizlilik, paparayı yemeden bu küçük çaplı operasyondan sıyrılmanın hazzı,bize ahlaksız dürtülerimizin foreplay(ön sevişme) anlarını yaşatmaktadır.
ama damacanayı denemenizi öneririm o pompaya her basışınızda çıkan ses olayın gizli kalması boyutunda bir aşama daha atlamamamızı gerektirmekte, fetişimizin birim zevkinide artırmaktadır.
efendim biz toptan içme sucuyuzdur. tankerleri fabrikalara yanaştırıp tonlarca su veririz.
ve genellikle o dev hortumu ağzıma dayayıp,- saatte 25 ton basan hortum - oo yazın kavurucu sıcağında şarıl şarıl serinlerim.
sürahinin zevki tartışılmaz ama siz varın gelin bunu bi düşünün.