yeniçeri ocağında künyelerin ve ulufelerin yazıldığı deftere esame adı verilirdi. bir yeniçerinin öldüğünde, kaçak olduğunda veya ocağa aykırı hareketler yaptığında esamesi okunmazdı. yani bir nevi kayıtı silindiğinden dolayı asker yerine konmaz ulufe alamaz ve hiç bir hak talep edemezdi. esame defterinden ismi silinen yaşıyorsa reaya defterine kaydı yapılır bir nevi asker sivil ayrımı yapılırdı.
bu kütükleri kayıt altında tutmak için esame kağıdı veya esame defteri kullanılırdı.
zamanla bir nevi devlet tahvili gibi esame kağıdı olanlar devletten hak talep ederlerdi. bu anlayış savaşlar arttıkça laçkalaşmaya başladı esnaf ve tüccarlar esame kağıtları taşımaya ve ulufe talep etmeye başladılar ve esame suistimaligünedeme geldi. bu anlayış II mahmut tarafından yeniçeri ocağının kaldırılması ile beraber derin tarihin sularına gömüldü.
Kendisine değer verilmemek, adı anılmamak anlamındaki deyim. Misal; “Sen babasının gönlünü ettikten sonra kızın esamesi mi okunur bre usta!” -O. Kemal.
Deyimin çıkış yeri de burasıdır heralde.. "yeniçeri ocağında künyelerin ve ulufelerin yazıldığı deftere esame adı verilirdi. bir yeniçerinin öldüğünde, kaçak olduğunda veya ocağa aykırı hareketler yaptığında esamesi okunmazdı. yani bir nevi kayıtı silindiğinden dolayı asker yerine konmaz ulufe alamaz ve hiç bir hak talep edemezdi. Artık yok sayılır yani kişi...
