Halep'in bugünkü haline bakınca anlaşılabilecek bir gerçektir.
Savaştan önce sünni kültür başkentlerinden biri olan gazi halep, dış destekli selefi cinayet şebekeleri yüzünden günde üç saat elektrik alabilen bir yer oldu.
Paralı köpeklerin suriye'nin meşru lideri sayın esad'a yönelik her saldırısı sünnilerin hayatını sekteye uğratıyor. Esad'a vurulmak istenen her darbe, dönüp dolaşıp sünnileri vuruyor.
olayı tam olarak hükumetin çalışmaması ve tembelliğini protesto eden protestoculara açılan ateşle başladı.
sonra açılan ateşi protesto edenleri protesto edince onlara da ateş açıldı ve kıyamet başladı.
her yerde protestolar başladı. devreye ordu girince askerlerden ve komutanlardan operasyona karşı çıkıp protestocuları korumak adına ordudan ayrılıp protestocuları korumaya başlamalarında tam olarak ilk öso oluşmaya başladı.
sonra yavaş yavaş gitmeyeceksen biz seni çıkartırız mantığı ile toprak istila edilmeye başlandı. sonra pkk sonra ışid ve benzeri örgütler filizlendi.
ve evet suriye ordusu diye bir şey kalmadı. alevi ve şia milisler oldular.
suriye de her örgütün hizmet ettiği bir kavram var.
kimse, rejim ülkenin birliğini korumaya çalışıyor demesin.
esad alevi diye bırakmıyorlar.
yani din savunuyorlar. birlik değil.
kötü olan şey ise söz konusu örgütlerle aynı kavramı savunuyor diye ortadoğuda örgüt savunuyorlar.
kötü adam her zaman olduğu gibi dindir, dinin olduğu yerde huzur olmaz.
