atv adlı godik kanalın son kurbanlarından. 17. bölümünün ardından dizi çöplüğündeki yerini almıştır.
Tamam, ilk bölümlerindeki heyecan, senaryo kalitesi son bölümlerde pek yoktu. Ama yine de ani bir sonu hak etmemişti.
Ben dizi yapımcısı olsam, projemi gidip de atv'ye hayatta sunmam. Ne yapıp edip içine ediyorlar projenin bir yolunu bulup. Korkum odur ki başka hiçbir dizide bir araya gelemeyecek bir kadroyu barındıran "kapalıçarşı" da aynı akibete uğramasın.
pisliğin içinden çıkmaya çalışan, hayatın tokatını yemiş, ailesine sımsıkı bağlı ve insan isteyince nasıl azimli olunabileceğini anlatan, sıradan bir türk delikanlısının zorlu hayatını anlatan* bir yerli dizi(idi).
ama gelgelelim türk örf gelenek göreneklerine ters düşen bir diziymiş demek ki, yayından kaldırıldı *.
zira türkiyenin geleneğinde;
-amcasının karısını zikmek, sonra birazcıkda aynı amcanın kızına sulanmak*
-enişteye bacak ayırıp kendini ziktirmek sonrada gidip zengin bir koca bulmak*
-vs. vs.
gibi çarpıklıklar varmış ve de türk toplum ahlakını yansıttığı için bu gibi diziler çok tutuyormuş meğerse.
bugün son bölümü yayınlanmıştır.son bölüm diye midir bilmem ama sonu saçma sapan salakça bitti.bari sonunu bağlasaydınız be koçum diye seslendim içimden.gitmesi kötü oldu en azından canım eskişehiri görüp hüzünleniyor idik.
eskişehir'i yanlış tanıttığını düşündüğüm dizi. ben şahsen arasokaklarda 5 tane mafyacı kılıklı herifin yarım saat birbirlerinin etrafında döndüğünü görmedim.
reyting canavarına kurban mı gitti diye düşündüren dizidir. ne güzel cumartesi gecelerimize eğlence katıyordu. özler olduk uras'ı, tercan'ı ve hatta zengin züppesi delikanlıyı. *
ilk bölümlerinde uras ve ağabeyi 5 ve 3 serisi olmak üzere 2 adet bmw çalmışlardır. Fakat dizide görülmüştür ki bu 2 karakter bmwleri ne kadar rahat çaldılar. Dizide çalınan bmwlerin alarmı yok onu anlayalım fakat bu otomobillerde immobilizer da mı yok da öyle düz kontak çalıştırılabiliyorlar. Bu arabalar 2002 model ve üstü bmwlerdir , bu kadar kolay çalınamaz .Bu arabaların yerine daha eski ve daha düşük modelli araba çalsalardı daha mantıklı olurdu.
bugün yayınlan bölümünde, komiser tercan'ı önce uyuşturucudan tutuklar delil bulamayınca da serbest bırakır. karakol sahnesi;
polis memuru; komiserim çanta diyerek (tercan'ın çantasını getirir)
komiser; evet tanıdım çantayı ne var ki?
polis memuru; evet ama bakın zula yeri var ve içine beyaz tozları dökülmüş
komiser; parmağı ile bir parça alır ve diline sürer hımm ve o müthiş cümleyi kurar evet beyaz bu, vayy canına ufaklıklara bak sen çok uyanık çıktılar. nedir bu türk dizilerindeki amerikan özentisi anlayan varsa beri gersin.
istanbul dan çıkıp gelen eski çete üyeleri serkan ve okan karakterlerinin tercan karakteriyle eskişehir de yeniden biraraya gelmeleriyle aksiyon bölümlerinin artacağını düşündüğüm dizi. berk hakman bir yana da kavak yelleri dizisinde yine mahallenin serserilerinden birini oynayan ve bu adamı daha çok izliycez diye düşündüğüm onur şenol ve ilk dizi projesi olan tugay mercan ın da performanslarını da es geçmemek lazım.
the o.c.'den yavaşça sıyrılıp, supernatural'e yakınsayan dizi. abi-kardeş arası geyikler, hep birilerini kurtarma telaşı, bagaja oturup pansuman yapmalar falan, bi de işe iblisler girse tam süper olacak.
içinde orjinal diyaloglar barındıran iyi bir dizi. bence sırf erdal beşikçioğlu için bile izlenir ki izledim ve pişman olmadım. tercan rolünü oynayan berk hakmanın hakkını da vermek gerek. (adı o muydu acaba bu adamın ya aman nese)