Çok güzel başlayan öğretmen Kemal bölümünden sonraysa beni hic sarmayan dizidir çıkalı kaç gün oldu halen bitiremedim onu izlemektense kendimi başka başka stand up cilarin gösterilerinde buluyorum.
3 bölüm izleyebildim. Absürt komedi desem absürt komedi de değil. Kara mizah desem hiç değil.
Hiçbir kategoriye sokamadım. Dizi de beni içine sokamadı zaten.
kostümler dekorlar emek adına tek lafım yok ama bel altı esprileri sevmiyor arkadaş, bu yüzden recep ivedik tayfasınıda hiç sevemedim. bana göre değil, izleyip beğenenlere lafım yok.
Ben anlamıyorum, nasıl bu kadar övgü dolu yorum yapılabilir böylesi boktan bir yapımla ilgili?
Ulan aynısını biz yapsak ağzımıza tükürürsünüz sadece küfür ve belaltı (ama o da cinselliği yeni keşfetmiş 12 yaş ergen yaklaşımı ile kullanılan belaltı) espriler veya imalar ile dizi ya da film mi yapılır diye.
Bu kadar anlamsız, bu kadar salakça bir işleyiş üstelik de şu kadro ile... Çok utanç verici.
Boylesi hayal kırıklığı bir işten sonra hâlâ "Biz çekerken çok eğlendik." diyorlar veya bunu diyip bu saçmalığın eleştirisinden kaçabileceklerine inanabiliyorlarsa da her birini gözümüzde boşuna büyütmüşüz demektir.
Not: Belaltı şakalar güzeldir ama zekice, göze sokmadan ve yerinde, tadında. Bu da ustalık işidir. Yani bu senaryo hiç ustaca değil. Recep ivedik'te bile böyle çiğ şekilde işlenmemişti.
Aynı şey Arkadaşım hoşgeldin programında da var. Sürekli aynı espriler (porno cd'si göndermesi ve cinsel organ).
Henüz 3 bölüm izledim. Çok beğendiğimi söyleyemicem şimdilik. Zaten Cem Yılmaz artık bence gençlere çok hitap edemiyor. Kitlesi daha yaşlı kesim. Onlar gülüyor. Ben Yılmazıma, ersoyuma, ilkkanıma gülüyorum daha çok. *
Cem Yılmaz'ın arkadaşlarıyla dönem dekoru önünde eğlenmesinin kayıt altına alınmasıyla oluşan dizi.
Üstündeki emeğe özellikle dekor, kıyafetler konusundaki başarıya hiçbir laf edilemez. Gerçi sevgili cem yılmaz ve zafer algöz'e göre hiçbir şeyine laf edilemez ama ben asilik yapıp bir kaç şey yazacağım.
ilk çıktığında izleriz yaa şeklinde bir tutumum vardı. Oyuncular arasında ezgi mola*'yı görünce daha çok heveslendim. Sonrasındaki Twitter olayıyla iyice merak edip diziyi izledim.
Önyargılı başladım ve maalesef dedikleri gibi kadın organı şuraya erkek organı buraya eklenmiş şekilde, belaltının asla dilden düşmeyip kabak tadı verdiği bir şeyle karşılaştım. Tahmin edilebilen şakalar çok fazlaydı. Dizi sonradan daha akıcı hâle geliyor ancak başlarda garip bir oturmamışlık var.
Bir dizide öff dediğim an güldüğüm andan daha çoksa beğenmedim diyesim geliyor. Cem Yılmaz'ın stand-uplarını ezberlemiş birisi olarak bu diziyi açıp tekrar izlemem. Sadece bir kaç vay canına dediğim sahne var onlar da;
--spoiler--
1) ezgi mola*'nın göğüs sesiyle aaaah nasıl yollarına bakacağım kimbilir diye şarkıya girişi.
2) çağlar Çorumlu'nun atari bölümünde yoksunluğa düşmesi.
Onun haricinde bu ne amk dediğim en belirgin nokta; Erman bölümünde bilmemne gezegeninin kara parçalarının bile cinsel organlara benzetilmesiydi. Aşırı gereksiz ya.
--spoiler--
2. Sezonu acaba şaşırtacak mı diye bekliyorum.
türk izleyicisi çok yorucu abi. izlediğini anlayıp yorumlamaktan, bir çıkarım yapmaktan aciz bir sürü adam küfür var küfür var diye aynı şeyi papağan gibi yazıyor.
aç mahallenin muhtarlarını izle, bizimkileri izle, cosby ailesini izle... adam avantür komedisiyle dramı harmanlamış bir şey yapmış, bırak seven sevsin.
espri diye telakki ettiğiniz şeylerin çoğu espri bile değil, sadece bir dekor, bir kenar süsü. asıl komik olanı kafanız almıyor, sonra diyorsunuz ki küfürle güldürmeye çalışmış.
sizin hayat şartlarının ağırlığından gülmeye mecaliniz kalmamış ve bununla yüzleşmekten korkuyorsunuz aslında.
böyle bel altı konuların diyalogları küfürsüz olsaydı çok daha kaliteli bir iş olacaktı. yine de çoğu bölümü gayet akıcı. tek başına izleyenleri rahatsız edeceğini sanmıyorum. kötü mal bölümünde, telsiz üzerinden dönen espriler tam olarak cem yılmaz mizahıyken, amına koyam esprilerinin hiçbirine gülmedim.
Popüler kültürdür, izle geç vs de, 2. Bölüme zorla geçtim. Yok, gitmiyor.
Ay belden aşağı, ühü ühü gibi bir tavırda değilim. Zor da beğenmem iş komedi olunca. gülerim, tüketirim, biter. Ama bu komik de değil.
iyi kadro, kötü dizi diyelim. Ki son polemiklerden sonra kadronun bir kısmının sirkeye dönmüş şarap olduğunu da gördük.
Eskiden olsa bitireyim diye zorlardım kendimi, şimdi kapadım gitti. Hiçbir şey vaktimden, keyfimden değerli değil.
bu arkadaş artık kendinden menkul devamlı sırıtkan efektli kahvehane kuru kafa muhabbetinin bayatlamış olduğunu ve kendinin artık çoktan tedavülden kalktığını anlamak zorunda.
