"arz-ı rum" yani "rumlara arz edilmiş" anlamı taşıyan (birinci dünya savaşı esnasında vilayeti sitte (6 il) kararıyla rumlara verilmesi kararlaştırılmış olan) ilimiz.
karın bir yağdımı durmak bilmediği memleket. an itibariyle -6 ile kan donduran soğuklara başlangıç yapılmıştır. şubat'ta -40 dereceleri görür insanlar. ama basın asla -40 yazmaz hep 5-10 derece eksik söyler.
atalarımın ahıska dan göç ettiği topraklardır. çifte minare cami'nin yanında ki narmanlı camii atalarım tarafından yaptırılmış ve son mütevellisi rahmetli dedem olmaktadır. hayatım boyunca bir kez gittim. hakikaten güzel şehir fakat sarışın olmam sorun çıkardı sanırım. kimse inanmadı oralara bağlı olduğumuza.
doğu anadolu bölgesinin en kalabalık ve yüzölçümü en geniş olan ilidir. gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkının otuz dereceyi bulması ve kışın eksi kırk dereceye varan termometre ölçümü ile türkiye'nin en soğuk kentidir. dadaşlar diyarı olarak da bilinmektedir. dünyanın, isviçre alpleri'nden sonra, en büyük kayak pistine sahip olan palandöken dağı bu şehirde bulunmaktadır. aynı zamanda 2000 metrelik rakımı ile deniz seviyesinden en yüksekte kurulmuş olan şehrimizdir. dadaşların soğuğundan ötürü '' dev memleketi '' tabirini kullandıkları, her yanı buram buram selçuklu tarihi kokan, cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder atatürk'ün ilk kez milletvekili seçildiği ve cumhuriyetin ilk kıvılcımlarının yaşandığı nadide memleketimizdir.
erzurumlu olmama rağmen sadece 5 yaşındayken gidebildiğim ama askerliğim insallah oraya çıkar dediğim şehir...Kurtuluş savaşının başlaması için yapılan kongrelerde katalizör etkisi en yüksek olan, dadaşlar diyarı...
havası, suyu güzel şehir diyorlar. ben genel olarak severim erzurum'u ama havasının suyunun övülecek yanı yok ne yazık ki.
kış mevsiminde havası maske takmayı gerektirecek kadar kirli.
su konusuna gelecek olursak: önce marketten 5 litre su alınır, sonra 5 litrelik boş pet bidon içine çeşme suyu konur. marketten alınan su ile çeşme suyu yan yana konur ve çeşme suyunun açık sarı ona renginde olduğu ürkütücü şekilde farkedilir.
daha güzelinin yapılması içi yıkılan cumhuriyet caddesi'nin sol tarafının yaklaşık 2 yıl geçmesine rağmen hala atıl şekilde durması şehirin güzelliğine gölge düşürmeye devam ediyor. ilk yıkıldığında helal olsun dedik ama bi numara göremedik daha. bekliyoruz sabırla.
merkezi için "doğunun parisi" deniyor olsa da hiç gelişmemiş bazı ilçelere sahip ilimiz.
(bkz: horasan)
iki kısa dönem asker arasında geçen bir diyalog:
- abi horasan'a inince sigara yakmaya korktum.
- sebep?
- tapacaklar sandım anua goyim.
otogarından şehir merkezine, şehrin farklı noktalarına ve kampüsüne ulaşımın her türlü taksiyle yapıldığı memleket. yahu oradan bir dolmuş da mı geçmez? bu işin içinde mafya yoksa...
