Bu ikinci seyahatim. ikisi de zaruret halinden. Otobüs yine manyak dolu. adam ayakkabılarını çıkarmış koltukta bağdaş kurmuş. otobüsün içi zaten sıcak güneş vuruyor bir taraftan. Ben perdeyle kapatmaya çalışıyorum önümdeki koltukta oturan sadist dayı perdeyi topluyor sürekli. Yolu izliyormuş. Ulan sanki karadenize gidiyor göt. Allah' tan yolum kısa. bir de muavine değinelim. Ben rica edip bir su istiyorum adam anlamıyor herhalde. Bir diğeri ' hele gardaş bi su verimisen' diye su isteyince anında geliyor suyu.
Cidden ilginç insanları var bu şehrin.
Benim canım hemşehrilerimle yapılan yolculuktur, teyzeler amcalar , hepsi kavga eder gibi konuşur, sanırsın arkada savaş var, oysaki sadece basit bir sohbet dönmektedir ortada..
güzelim memleketimde üç beş denyoya kalan otobüs firmaları nedeniyle sıkıntılı geçen yolculuklardır. Biz de isteriz tabi konforlu olsun ama malesef yersen de bu yemezsen de.