ertuğrul özkök

entry514 galeri35
    89.
  1. ortamı gerim gerim germeye çalışan genel yayın yönetmeni. Bu kadar da belli edilmez ki kardeşim.
    1 ...
  2. 88.
  3. hürriyet gazetesine pek yakışan yayın yönetmeni. fırıldak gezeteye fırıldak yayın yönetmeni yakışır!
    1 ...
  4. 87.
  5. savaş davulları çalan kişi.o gelirse ben de giderim cepheye.

    "hepimizin içinde bir celp"

    http://www.hurriyet.com.t...0&gid=61&sz=71740
    1 ...
  6. 86.
  7. Bugünkü yazısında seferberlik ilan edip "ordular ilk hedefiniz barzani, ileriiii" diyerek beni gülmekten yarmış köşe yazarı. Devletin zirvesinde oynanan ikili oyunlara bunlar da böyle destek verip milletle acaip d.şş.k geçiyorlar ya, denecek birşey kalmıyor.
    1 ...
  8. 85.
  9. doğan medyasının en başındaki adam olması sıfatıyla pek çok konuda halkı yanıltan, kendi şirket menfaatlerini herşeyin önünde tutan insandır. daha önce yazdıklarına ve yaptıklarına bakıldıktan sonra bugünkü yazısıyla, acı bir tebessüme yol açmaktadır. çünkü; acaba yine neyin hesabını yapıyor bu adamlar diye düşündürüyor.
    1 ...
  10. 84.
  11. bir sonra ki gün de amerika'nın desteğini alıp, bugün müttefik olarak saydığı ülkelere savaş açabilecek kapasite de olan yazar.
    1 ...
  12. 83.
  13. bugünkü yazısıyla toplama , çıkarma işlemini öğrenmiş iyi bir öğrenciyi anımsattı.

    ------spoiler--------

    Bir iran, artı bir Suriye...

    Üzerine bir Rusya ekleyin.

    Ta Afganistan rusyaya kadar uzanan bir coğrafya çıkar karşınıza.

    Buna, şimdi senden nefret eden eski arka bahçen Latin Amerika ülkelerini ekle.

    Kala kala, her olayda nötr kalan bir Avrupa...

    Bunu sadece biz değil, 14 bin kilometre ötedeki Amerika da düşünmelidir.

    Hesap oradaysa, terazi burada.

    Bir tarafta üç buçuk Kuzey Irak.

    Bu tarafta Türkiye.

    Ağırlığını terazinin o tarafına değil de bu tarafına koyduğu takdirde, bölgedeki bütün dengeleri altüst edecek bir "eski dost".

    --------- spoiler-----------
    2 ...
  14. 82.
  15. 81.
  16. 80.
  17. Bugünkü yazısında suriye, iran, rusya ve orta asya'nın da desteğini alıp amerikayla savaşalım diyen köşe yazarı. Dumurlardayım...

    Yazı için
    http://www.hurriyet.com.t...0&gid=61&sz=10043
    2 ...
  18. 79.
  19. Açık istihbarat sitesi üşenmemiş, emin çölaşan'ın mahut şaheseri kovulduk ey halkım unutma bizi isimli kitabında yer alan ve "ertuğrul özkök'ün maskesini düşüren" "anekdot"ları bir güzel derlemiş, toparlamış ve bize sunmuş sağolsun:

    "Ben gazetecilik değil canbazlık yapıyorum" itirafında bulunan; geldiği noktayı "eskiden iyi bir şarap alacak param bile yoktu" cümlesi ile özetleyen Ertuğrul Özkök isimli bu şahsiyetin nezdinde Türk medyasının geldiği canbazlık noktasını; Emin Çölaşan'la ilgili eleştiri hakkımızı saklı tutarak, siz okurlarımızın dikkatine sunuyoruz...

    "Keyfimize bakalım. Paramız iyi, maaşımız iyi. Rahatımız yerinde. Niye kendimizi sıkıntıya sokalım. Frenli gidersek ; hükümeti eleştirmezsek hiç sorun kalmaz. "

    "Hürriyet'i yönetmek Türkiye'yi yönetmekten çok daha zordur. Bu işin başında bugün ben varım. Ben aslında burada gazetecilik yapmıyorum, canbazlık yapıyorum. Benim zamanımın ancak %20'si gazetecilikle geçiyor.%80'i canbazlıkla geçiyor."

    "Beyler hiç merak etmeyin. Biz bu iktidarla el veya geç papaz olacağız. Şimdi erken zamanı gelecek. Biz onlara dünyayı dar edeceğiz, kimse merak etmesin.

    insanlar gazetelerde muhalefet görmek istemiyor. Bakın Sabah gazetesi hiç muhalefet yapmadığı halde tiraj alıyor. Demek ki millet muhalafet yapılmasını istemiyor.

    Beyler; şunu iyi bilin. Dünyanın hiç bir ülkesinde gazetenin yayın politikasına aykırı yazılar gazetede yeralmaz.

    "Zaman gazetesinin dağıtımını biz yapıyoruz. Hergün 500.000 gazetenin dağıtım parasını alıyoruz. Herifleri ürkütüp kaçırırsak Sabah'ın dağıtım şirketi ile anlaşırlar, çok büyük para kaybederiz."

    (Hürriyet'in Ankara bürosu çalışanlarına yaptığı konuşma)

    Arkadaşlar; Eylül ayından itibaren yeni bir gazetecilik anlayışını başlatıyoruz.

    Millet artık siyasetten bıktı. Siyaset, terör v.s. gibi haberler gazeteye artık en az biçimde girecek. Magazin ve renkli yaşam ağırlıklı olacağız.

    Hepiniz ona göre davranacaksınız.

    Patronla arayı iyi tut. O da sana her olanağı fazlası ile sağlasın.

    Haftada bir kaç defa arayıp , hatırını sorsan küçülür müsün? Bak yılbaşı geliyor; bakarsın iyi bir prim verir.

    Rahatımıza bakalım şu dünyada be; bize ne yolsuzluktan, siyasetten. Millet bıkmış artık bunlardan, bunları okumak istemiyor.

    Dünyanın her yerinde patronlar gazetenin mutlak hakimidir. Gazete onun istediği çizgide çıkar.

    Bir yazar patronun çizgisi dışında yazı yazamaz. Dikkatli olmakta fayda var.

    Türkiye'de konu mu yok... arada bir de başka şeyler yaz. Kuş gribi yaz, CHP yaz, başka bir şey yaz...

    (Ertuğrul Özkök'ün Sheraton'daki yemekte Bekir Çoşkun'a söyledikleri)

    Tayyip'in üzerine gitmeyin. Eşini ve çocuklarını yazı konusu yapmayın; onu rahat bırakın.

    Biz laiklik konusunda ödün vermeyiz ama ekonominin gidişine dokundurmam. Biz o dengeyi kurarız.

    Beyler; basında artık magazincilik geçerli. Halk magazin istiyor. Bundan sonra Hürriyet böyle olacak. Bir Kelebek eki çıkardık, satışımız elli bin arttı.

    Benim yaptığım işi iyi bilin. Ben burada gazetecilik değil, jonglörlük yapıyorum. Elimdeki beş topu yere düşürmeden havaya atıp tutuyorum.

    Doğan Medya grubunun bütün kuruluşları şu anda iyi gidiyor. Fakat hükümet isterse en sağlam kuruluşları, en sağlam bankaları bile bir günde batırır.

    Müfettiş gönderir, maliyeci gönderir. Nasıl olsa bir eksik veya yanlış bulur.

    Geçenlerde Doğu Perinçek'in dergisinden alıntı yaptın. Ben o yazıyı önceden okusaydım, koymazdım. Ne yazık ki okumamıştım. Kendisinden hoşlanmayız.

    Bak arkadaş, hükümetin POAŞ'ta üzerimize nasıl geldiğini görüyorsun. Biz de önlem almak zorundayız.

    Aydın Bey'in sana çok selamı ve çok önemli bir ricası var. Şimdi sana onları aynen aktaracağım ve karar vermeni isteyeceğim :

    1) Başbakan, Maliye Bakanı ve hükümet hakkında yazı yazma. Bizim bunlarla işimiz var.

    2) istersen uzun süreli izne çık ve bir süre yazma.

    3) istersen gazeteden tümü ile ayrıl, bu takdirde Aydın Bey sana yüklü bir para verecek.

    Patron diyor ki; "Emin'e istediği her türlü olanağı sağlayalım, gelecek kaygısı olmasın"

    Bunlar (hükümet) bizi batıracak tahkikat komisyonları kurdular, üzerimize geliyorlar. POAŞ olayında korkunç para cezaları var. Dava açsak bile parayı yatırmamız lazım.

    O yüzden yayın politikasını biraz daha yumuşatmamız gerekiyor.

    Öbür yanda Sabah'ı koruyorlar. Akşam grubuna bir sürü kıyak yapıyorlar.

    Arkadaş; ben Aydın Bey dönemine kadar parasız biriydim. iyi bir şarap alacak param bile yoktu.

    Aydın Bey bizi ihya etmedi mi? Refaha kavuşturmadı mı? Bizi bu AKP döneminde çok sıkıyorlar. Lütfen biraz yardımcı olun.

    Tayyip Cumhurbaşkanı, Abdullah Başbakan olacak. O daha ılımlı bir adam. Köprüyü geçene kadar ... Abdullah üzerimize bu kadar gelmez. Şimdi Tayyip bizi batırmaya çalışıyor.

    Başımıza bir de promosyon belası çıktı, haftada bir trilyon zarar ediyoruz.

    Bak hepimiz refah içerisinde yaşıyoruz. Rahat edelim, keyfimize bakalım. Sana istanbul'dan çok güzel şaraplar göndereyim. Sen vodka seversin, çok güzel vodkalar göndereyim.

    Yazılarında patronu biraz öv. Bu POAŞ olayında anamızı ...

    Ama Turgay Ciner'in; Mehmet Emin Karamehmet'in marifetlerini hiç görmediler.



    i. Melih yazma. Mehmed Ali Birand'ın dolandırıcılığını yazma. Mehmet Barlas'a liboş deme.

    Medyayı eleştirme. Medyanın yarısı biziz. Yazılan her şey bize yöneliyor.



    Yarın çıkacak yazında Ergun Poyraz'ın gözaltına alındığını yazmışsın.

    Kim bu herif ya. Başbakana, Abdullah Gül'e saldıran kitaplar yazdı.

    Ayıp değil mi...

    Birisi bunları bizim için yazsa hoşumuza gider mi...

    Aydın Bey artık seninle çalışmak istemiyor.

    Diyor ki ;

    "Beni patron olarak takmıyor ve tanımıyor. Beni dışarıya karşı zor durumda bırakıyor. Ben AB'den yanayım. Emin AB'den yana olanlara hain diyor. Beni de hain yapıyor. Ben özelleştirmeden yanayım. Emin karşı çıkıyor. Emin takım oyununun dışında kaldı. "

    Patron artık seninle çalışmayacak. Bu kesin karardır. Bu zor görevi sana bildirmeyi ben üstlendim. Karım dün gece bana; "bunu Emin'e nasıl söyleyeceksin" dedi ama çarem yok.

    inan ki dün gece bir şişe şarap içip yattım.


    Patron bana da sık sık küser ama ben aldırış etmem. Esnek davranacaksın böyle konularda.

    Bir seferinde bana iki ay küstü. Bazen kovmaya kalkıştı. Hatta benim yerime Seçkin Türesay'ı, Güneri Cıvaoğlu'nu getirme kararı aldı.

    Ama ben hep esnek davrandım, gönlünü almayı bildim ve işi bitirdim.



    Cumhuriyet mitinglerinde, POAŞ olayında patrona ve bizim Doğan Grubu'na ana avrat sövüldü.

    Bir tek satır yazıp patronu savunmadın.

    Dünyanın artık hiç bir büyük medya grubu sadece yayıncılıktan para kazanmıyor. Hepsinin yan işleri var. Bizim de var.

    Dünyanın artık hiç bir büyük medya grubu sadece yayıncılıktan para kazanmıyor. Hepsinin yan işleri var. Bizim de var.

    Kaynak : Kovulduk Ey Halkım, Unutma Bizi - Emin Çölaşan - Bilgi Yayınları
    http://www.acikistihbarat...m/Haberler.asp?haber=7028
    3 ...
  20. 78.
  21. "haydi itiraf edelim"; koyun tüccarlığına heves etmesini, kamuoyunu bağımsız ve tarafsız doğru haberlerle bilgilendirmek görevini üstlenmesi gereken bir gazetenin genel yayın yönetmeni mevkiindeki bir gazeteci olarak tüsiad'a üyeliğini ve yönetiminde yer almasını, 28 şubat ve 1980 darbelerini -bir de demokrasi adına- desteklemesini, t.c başbakanı'na ana avrat dümdüz gitmesini filan neyse kanıksadık ya, merak etmeyin "zamanı gelince" hükumetin (... ) de kanıksarız.
    1 ...
  22. 77.
  23. emin çölaşan'ın şahadetiyle kendi ağzından:

    "ben gazeteci değilim, cambazım ve jonglörüm"

    [demek sana "gazeteci değilsin" lafına değil, "koyun tüccarı" lafına bozulurdun sen. ilahi ertuğrul, koyun tüccarının cambaz ve jonglör kadar olsun itibarı olmadığını mı sanırsın?]

    ertuğrul bey bununla da kalmamış hürriyet gibi bir "amiral gemisi"ne kaptan olmanın sırlarını da ifşa etmiş. özellikle genç gazeteci adayları, sözüm size. buraya bilhassa dikkatlerinizi istirham ediyorum. "hürriyet'i yönetmek için cambazlık yaptığını, beş topu havaya atıp tutarak jonglörlük yaptığını anlatan" ertuğrul özkök bakın devamını nasıl getirmiş:

    "ben rüzgarın karşısında kavak ağacı gibiyim. rüzgar nereden eserse o yöne eğilirim. patronla uğraşıyorum, kızıyla damadıyla uğraşıyorum. yediğim fırçaların haddi hesabı yok. hangisine dert anlatacağımı şaşırıyorum [ay yazııık, kıyamam]. hükümeti az yaz. hiç merak etme biz bu iktidarla er veya geç papaz olacağız. zamanı gelecek. biz onlara dünyaya dar edeceğiz. kimse merak etmesin." [zaten basını yeteri kadar yemlemeyen hükumete her şey müstehaktır. değil mi efendim? nerede kaldı hükumetin basına çeki düzen vermek istemesi, yolsuklarının üstüne gitmesi.]

    lüks restoranlarda kendisine şarap beğendirilemediği için şoförüne arabasının arkasından şarap getirtip onu içen ertuğrul bey kendisini ihya eden patronuna karşı nankör de değildir:

    "ben aydın bey dönemine kadar parasız biriydim. iyi bir şarap alacak param bile yoktu. aydın bey bizi ihya etmedi mi, refaha kavuşturmadı mı?"

    gördüğü cömertlik neticesi ahbabına karşı da bonkör davranır:

    "rahat edelim keyfimize bakalım. sana istanbul'dan çok güzel şaraplar göndereyim. sen votka seversin. çok güzel votkalar göndereyim"

    ideal bir patron-gazeteci ilişkisinin nasıl olması gerektiği konusunda tecrübeyle sabit birikimlerini paylaşmaktan da geri durmaz:

    "patronu öv. duygusal adamdır. hoşuna gider. ben patronla aranızda kalmaktan sıkıldım. sinir sistemim bozuldu. dün gece senin yüzünden yine şarap içmeye başladım. patron bana da sık sık küser ama ben aldırış etmem. bir seferinde bana iki ay küstü. bazen kovmaya kalkıştı. hatta benim yerime seçkin türesay'ı, güneri civaoğlu'nu getirmeye kalktı. ama ben hep esnek davrandım, gönlünü almayı bildim ve işi bitirdim"
    [aslan ertuğrul. çok iş bitiricisin. sen çok yaşa.]

    üstelik bu hükumet o kadar kötü ki aslında haza beyefendi olan ertuğrul bey'in bile sigortaları atıyor ve maalesef ağzına kaka kelimeler alabiliyor. doğan grubu'nun vergi kaçakçılığının tescillendiği poaş skandalında hükumet için,

    "bu POAŞ olayında anamızı ( ... )" deyiveriyor. hükumet de hakikaten ayıp etmiş analarını (... )
    2 ...
  24. 76.
  25. bugün okuduğum en kral sözü yazmış adam;

    " Fikrin aciz kaldığı yerde, başka şeyler konuşmaya başlar "
    0 ...
  26. 75.
  27. hürriyette yaptığı 22 yıllık genel yayın yönetmenliği yakında rekor kıracak olan gazeteci. ne kadar tarafsız ve güvenilir gazeteci olduğu tartışılır tabi. bence aydın doğan' ın köşe yazarı hali, tabi birde kankası dinci* * ahmet hakan var tabi aydın doğan'ın ekürisi olarak*
    1 ...
  28. 74.
  29. yalçın küçük'ün "dostum ertuğrul" diye başlayıp bol bol bindirdiği yazardır.
    her şeye rağmen geniş ufuklu olduğunu düşünüyorum.
    bu kadar hakaret ve eleştiriye tahammülü bile dikkate şayandır.
    0 ...
  30. 73.
  31. 72.
  32. 71.
  33. tehlike'nin farkında olmaya başlamış şahsiyettir ennihayetinde. tıpkı onu sevmediğini iddia edip akp'yi övdüğü yazılarına hep sahip çıkmış bünyelerin de bir gün düşeceği durum gibi.
    1 ...
  34. 70.
  35. ak partinin sandıktan yüzde 47'lerle çıkmasının , yönettiği gazetenin seçim öncesi ak partinin sözcüsü gibi davranmasının rolü küçümsenemez. şimdi ise adeta günah çıkarma kisvesinde halkaülkeyi bekleyen tehlikeyi göstermeye kendine rol kesmiştir.
    3 ...
  36. 69.
  37. GÜNdem belirleme yeteneğine sahip birkaç kalemden biri. sevsek de sevmesek de, öyle.

    bugüne kadar akp taraflılığını konuşturmaktaydı ve akp'ciler tarafından çok seviliyordu. adam hala akp taraftarı ama farklı ve yine "akp'cileri" rahatsız edecek şeyler söylediği için şimdi zavallı mavallı lafları ile hakaret ediliyor kendisine.

    hayat bu... yanan dönenler her yerde...
    3 ...
  38. 68.
  39. tüm taraflılığına rağmen ; son günlerden oldukca tarafsız tespitler yapan köşe yazarıdır. bugüne kadar kendisini detsekleyenler birden karşısına dikilmiştir.bu uyarıları kadınları düşündüğü için yapmamıştır yada türkiye cumhuriyetini, o ayrı bir konudur. özgürlükler kısıtlandığında ilk darbeyi basın yiyeceğinden ertuğrul özkök'te bir uyanış başlamıştır.
    yazdıklarını dikkatli okuyacak olursanız; tespitlerinde hiçbir hata olmadığını farkedeceksiniz.
    0 ...
  40. 67.
  41. 66.
  42. hiçbir fikre sahip olmayan basın camiasının süleyman demirel'i.
    tipik bir ertuğrul özkök yazısı şöyledir:
    1. gün: ben bu görüşteyim çünkü bu doğrudur ama bir de şu taraftan yalaşırsak... arkası yarın
    2. gün: evet dün yazdıklarımız bir taraftan yalnıştır çünkü...
    3. gün: iki gündür dile getirdiğim görüşlerin elbette tamamına katılmak mümkün değildir. bakın başbakan ne diyor?...
    4. gün: başbakan gereken açıklamayı yapmıştır, ülkemizin istikrarı için şunların şunların şunların olmaması gerekir ama bir şartla...
    5. gün: başbakan'ın açıklamaları kamuyounda ciddi tartışmalara yol açabilir, bence yapılması gereken şunlardır... ama bir şartla?
    6. gün: dün gece başbakanla evde tavla oynadık bana neler söyledi neler. neler? yarına...
    7. gün: başbakan'ın dün bana anlattıklarından sonra memleketin selamete doğru ilerlediğini düşünüyorum...
    8. gün: cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını dikkatle dinlememiz lazım, bu açıklamalardan başbakan'ın çıkaracağı çok önemli sonuçlar var. neler? o da yarına...
    9. gün: ülkede varolan kriz ortamının bitmesi için aslında yapılması gerekenler şunlardır...
    10. gün: şunlardır dedik ama tabiiki bunların da olmaması lazımdır ama o da bir şartla...

    sıktın ama ertuğrul, söyle ne söyleyeceksen.
    4 ...
  43. 65.
  44. sanırsam lisedeyken bu tiplere yağcı diyorduk. işte onun büyümüşü. * * *
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük