yazının özeti: sivil yönetim yapamayınca, asker yaptı. biraz kanlı oldu ama olsun, yaşıyorum ya! çok yaşasın evren paşa!
akp-ordu geriliminin hemen akabinde böyle "sivri" bir yazıyı kaleme almış olması, doğan holding açısından ne gibi bir çıkarla sonuçlanacak, elbette ve muhakkak ki önümüzdeki günlerde göreceğiz bunu. zira, bugüne kadar özkök klavyesinde bir ucu paraya ya da güce değmeyen hiçbir harfe basılmadı!
hayatımı kenan evren ve arkadaşlarına borçluyum, açık açık söylüyorum diye yazmış bugün. ne yani evren paşayı ( şimdi, bu zattan böyle bahsetmek zımnen falan değil alenen ve aşikar şekilde saygıyı ifade eder )bu yaştan sonra hapise mi atacakmışız?
hayatını borçlu olduğunu belirttiği ve yücelttiği adamın ' asmayalım da besleyelim mi' dediğini hatırlamıyor ertuğrul efendi. işte bunu yapmayacaktın sn. özkök, demeyecektin bunu, günahların sermayeyi ve güçlüyü kutsamaktan ibaret kalsaydı hiç değilse, seviyenin düşüklüğü iş takipçiliğinin altına da inmeseydi bari. rüzgar gülü der geçerdik, hatta ercan'ın kayınpederi diye gülerdik de. ama bu pek ağır geldi, gülecek hal bırakmadın. ama iyi yaptın bir yandan. neticede insanız, unutmaya yüz tutmuştuk abd ırak' a girerken yaptığın savaş çığırtkanlıklarını. darbeci ve savaş taraftarısın sen ertuğrul, yüz karası bir insansın.
belli bir stili vardır onun dışına çıkmaz. bir olay gündeme bomba gibi düştü mü astını astarını araştırmadan zehir zemberek yazar tek taraflı bakar, ertesi gün biraz durulur "o iyiydi de çevresi kötüydü" tarzında yazar, üçüncü gün muhtemelen yeni gelişmeler kendisini yalancı çıkartır, özür diler "biz de hata yaparız" der, icabında yamuk yapılan ağabeye yalakalık yapar. kalan zamanında şarap çanağı anılarına dalar gider.
elinde bir çift bile küreği olmayan, yelkeni şişirmenin tek yolunu esmekte olan rüzgarı yakalamakta gören omurgasızların dünyasında başköşeyi müthiş işbilir tavrıyla kapmış amiral geminin kaptanı. '80 öncesi deniz'lerin safında olmuş bu adamın, uzunca bir süredir plazasında kurulduğu başköşesinden döktürdüğü sikko yazılara alışmıştık da, "aman hacım evren'i asmayalım"a vardırınca işi, haliyle küfür de düştü dilimize. geçmişte aynı mümküne omuz verdiği denizler mezarında ters döndü mü, bilinmez. ama bu acar bünye daha çook kafa açacak. orası kesin.
iyi niyetine güvendiğim yazar. bu adam sürekli doğru olanı yazmaya kasmıyor. deneysel yazılar yazıyor. farklı görüşleri sentezlemeye çalışıyor. uzlaştırıcı olmaya çalışıyor. taraftar bir yazar değil. o yüzden seviyorum. zaten bildiğim doğruları yazan yazara gerek yok. okuyunca bana farklı bir bakış açısı ile baktırabilecek yazarı okurum. bir bekir çoşkun'un ya da muhafazakar gazetedeki yazarın ne yazacağı ilk cümlesinden bellidir, sonuna kadar okumaya gerek yok. ama ertuğrul özkök her zaman sürprizler yapar.
yüzünde nur kalmamış adam. çıplak kral'ın hikayesinde ki gibi biri bu adama söylesin yahu. kimse yoksa ben söyleyeceğim.
hey ertuğrul evet evet sen. yeni nesil senden nefret ediyor bunu bil. başında olduğun medyanın yalan yanlış haberlerinden bıktı bu gençlik. yeter artık in o koltuktan.
Bugün imralı'da hareket var başlıklı yazısında Abdullah Öcalan'ın yapacağı bir açıklamayla ilgili görüşlerini dile getirmiş yazar. Özellikle bu bölüm benim çok ilgimi çekti.
2 gün önce yazısını okuduğum köşe yazarı falan filan her ne ise. yazıdan bi kaç cümle aktarmak istiyorum. ha bu arada konu brad pitt, jeniffer aniston ve kıskançlık falan;
-Bradley ( anistonun erkek arkadaşıymış bu zat )janti bi erkek. arabanın kapısnı açıyor. Aniston binerken tişörtü sıyrılmış, jeaniyle tişörtü arasında kalan bedeni gözüküyor ( vay babam vaay link versene ) Diri ve güzel bir kadın bedeni görülüyor ( gözlem gücüne hayran kaldım ben burda ) Sanki fotoğrafçılara poz vermiyor, onlar aracılığıyla bir başkasına mesaj gönderiyor ( ahahahahaha burda bi an -jeniifer beni aradı meğer bana mesaj gönderiyormuş- dicek sandım )
Bu mu abi? Koskoca gazetenin genel yayın yönetmenisin bu mu yani olayın? yazının asıl olayı kıskançlıkmış. Ben ki magazin sayfalarına kapalı gözle bile bakmayan adamım, düzgün bi yazı okumak için açıyorum gazeteyi, en baş köşede bu adam dünya çapında magazincilik oynuyor. Tamam ben de biliyorum okumak zorunda olmadığımı ama ben o herifin istila ettiği köşede aklı selim birinin düzgün yazılarını okumak istiyorum. Ha diceksin ki o adam h.sonları öyle magazin yazıyo h.içi ülke sorunları. Hee gördük ne güzel değindiğini ülke sorunlarına. Şimdiye kadar okuduğum köşe yazarları içinde en fazla şeyi anlatıyor gözüküp aslında hiç bi bok anlatmayan bi bu adam var.
bunu diyeceğim 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi; lakin bugünkü yazısıyla bam telimizi titretmiştir. bazı değerleri, açılım uğruna halı altına süpürmeye meyyal kişilerin yüzüne çarpmıştır. gerçekten kendisinden beklenmeyecek kertede müthiş bir yazı. yalnız yazıyla ilgili şöye bir izlenimim var; sanki nefes filminden bizler gibi çok etkilenmiş. ve iyi ki de etkilenmiş..
hakkında bugüne kadar yazılmış sayısız eleştiri yazısı okuduğum ve belki bir o kadar da eleştirdiğim kişidir. fakat şimdiye kadar dücane cündioğlunun bugünkü yazısı gibi derinlikli bir özkök analizi okumamıştım. özkök'e yazılarından ve halinden dolayı çok kızdığım anlar olsa da zannedersem bu yazıdan sonra onun için artık üzüleceğim ve kendi hakikatını bulması için dua edeceğim.