sezon öncesi açıklamalarında " ilk etapta istediğimiz saha sonuçlarını alamasak da futbolumuzla izleyenlere zevk vereceğiz " demişti bu zat- ı muhterem. aşağı yukarı 20 küsür maç oynadı bu takım, ama bırakın iyi oyunu daha takım karakterini oluşturamadı beşiktaş' ın. bu nedenle gerek higuen, gerekse diatta' dan daha büyük hayal kırıklığıdır şahsım adına.
koray'ın gönderilmesine sesini çıkarmayarak, erman güraçar karşılığında samsunspor'a gönderildiği günkü göz yaşlarını unutmuş olan teknik adamdır.
büyük paralarla ve koray gibi joker bir oyuncunun da içinde bulunduğu takasla holosko'nun transferine ses çıkarmaması, takım üzerinde hiçbir etkisinin olmadığı, yönetim ve sinan engin ne derse "eyvallah" dediği ortaya çıkan teknik adam.
son olayda, kendisine olan sevgiyi bitirme noktasına getirmiş, saygıyı derinden sarsmıştır.
bir adamlığı vardı gözümde,daha doğrusu adam olduğunu düşünüyordum, onun da olmadığını her yeni hareketi ile gösteren adam. paleface hemen yukarda yazmış koray meselesini.şimdi de kaleci murat şahin'e kelek yapmaya kalkışmış.neymiş,dört kaleci lüksmüş. o adam geçen sene bırak kariyerini riske etmeyi, hayatı boyunca sakat kalmak pahasına çıktı antalya maçında aslanlar gibi oynadı. şimdi kadro şişkin diye göndereceksin öyle mi? bereket demirören kedi olalı bir fare tuttu da murat'ın yollanmasını engelledi. hiç bir şey bilmiyormuşsun be ertuğrul, hiç insan değilmişsin sen be yahu, biz gerekirse herkesin gidip murat şahin'in kaldığı bir beşiktaş'ın hasretindeyiz. adam gibi adam ertuğrul sağlam, ha. hadi ordan.
beşiktaş futbol şubesinde taraftarın arkasında durması gereken ilk isim. uefa kalitesi hakkında zaten gereken yorumu yapmıştır. camiaya düşen görev sabır ve destektir.
galatasaraylı olmama rağmen, çok takdir ettiğim ve beğendim teknik adam. bu adam için kötü söz söylemek hiçbir zaman içimden gelmedi lafın özü, sözün kısası adam gibi adam ertuğrul sağlam
teknik adam deyip iltifat ettiğimiz antrenör. diatta'yı aldı, otuz küsür yaşındaki adam için ileride avrupa' ya satıp para kazanırız dedi. sonuç ortada. higuain'i bir seneden fazla izledik dedi ısrar edip tonla para verdirdi. adam basket takımının onikinci oyuncusu kadar bile süre almadı. idmanlarda bile şans vermedi. netice, beşiktaş'ın paraları yine deve oldu, fırsatlar kaçtı,vakitler kaybedildi,ümitler tükendi. sn sağlam hiç bir şey olmamış gibi maval okumaya berdevam. anlat ertuğrul, nasılsa dinlemeye meraklı adamlar var.
Ertuğrul hocanın kafasındaki sistemde yer olmamasına karşın beni neden transfer ettiğini anlayamadım. Bırakın ilk 11'de oynatmayı, son bir aydır takımla antrenmana bile çıkarmıyordu. Bir oyuncu takımdan dışlanarak kazanılmaz..." Beşiktaş'ın Meksika'nın America ekibine kiraladığı Arjantinli futbolcusu Federico Higuain bu cümleyi kuruyor.
Beşiktaş'ın başarısızlığının ardındaki en büyük etkenin Ertuğrul Sağlam olduğunu açıkça dile getiren Higuain, geldiği günden bu yana Sağlam'dan üvey evlat muamelesi gördüğünü de saklamaya gerek duymuyor. Son olarak da; "Ertuğrul Sağlam, Beşiktaş'ın başında olduğu sürece o takımda forma giymeyeceğim" diyor... Oldukça ilginç değil mi? Ne var ki, ilginçlikler bununla sınırlı değil. Kimi zaman 'üzeri kapalı' çoğu zaman net ve de açık şekilde yerdiğim eski yönetici Celal Kolot da, Higuain paralelinde bir açıklama yapıyor.
Ne diyor 'purolu' Celal Kolot? " Benim çalıştığım dönemde transfer edilen oyuncular Cisse ve Tello takımın vazgeçilmezleri. Sağlam'ın aldırdığı Higuain ile Diatta ise geri gönderildiler. Alacağımız iki önemli oyuncuyla çok daha güçlü bir kadromuz olacaktı, ancak olmadı. Yapılanlara inanmadığım için görevi bıraktım. Ertuğrul'la da anlaşmaya çalıştım, ama yetersiz olduğunu gördüm..." Bitmedi ilginç anekdotların aktarımı! Zaman Gazetesi'nin yılın sporcusunu seçtiği ödül töreni gecesinde sahneye Bobo çıkıyor ve öncelikle Jean Tigana'ya, ardından da Ertuğrul Sağlam'a teşekkür ediyor ama öncelik, Fransız teknik adamın!
Denilebilir ki, Higuain istemi dışında Meksika'ya gönderildi bu nedenle Ertuğrul Sağlam'a 'verip veriştirmesi' doğal. Celal Kolot, Ertuğrul Sağlam ile uzlaşamadı ve istifaya zorlandı Ertuğrul Sağlam'ı yerden 'yere vurması' sıradan karşılanabilir. Bu da bakış açışı, belki de gerçekçisi. Ancak Deivson Rogerio Da Silva ya da kanıksadığımız adıyla Bobo için ne diyeceğiz? O, performansı alt basamaklardayken dahi takımın vazgeçilmezi. Yedek de olsa kariyerinde ilk kez Brezilya Ulusal Takımı'nın formasını giydiği için neden kendisini sürekli sahaya süren Sağlam'a öncelik tanımıyor da, eski teknik direktörü Jean Tigana'ya iltifatlar yağdırıyor? Bir yerde terslik var, burası aşikar! Giden, Ertuğrul Sağlam'ı 'suçluyor' acep niye? Altı çizilmesi gereken bir başka gerçek de, Bobo ile Delgado'nun sezon sonunda gitmek için şimdiden stratejik çalışmalarını tamamlaması.
'Şiş kebap, rakı, Sultan Ahmet' üçlemi için gelmiyor ki buraya ecnebi futbolcu. Türkiye yabancı futbolcu ve teknik adam için, kelimenin tam anlamı ile 'vergi cenneti...' Bu durumda, Bobo ile Delgado neden gitmek istiyorlar? Tek sorun Ertuğrul Sağlam mı? Biraz geriye gitmeli ve Carew'in Beşiktaş'tan ayrılma nedenini anımsamalı, hoş bu ayrıldığın ardındaki 'doğru' birkaç kişi dışında hiç kimse ile paylaşılmadı ama! Norveçli John Carew, Rıza Çalımbay'ın göreve gelmesinin hemen ardından Beşiktaş'ı gözden çıkarmış, bunu da yakın çevresi ile paylaşmıştı. Ecnebi futbolcular renklere değil, öncelikle gelecekleri takımda kiminle çalışacaklarına bakıyorlar ki, son derece haklılar.
Çoğu şöhrete ve beraberinde getirdiği mini 'servet'e giden basamakları tırmanırken Türkiye 'riskini' göze alıyor ama hemen hepsi, uluslararası platforma adı-sanı duyulmamış teknik direktörle çalışmak istemiyor. Bunun içindir ki, Galatasaray'ın başında yaşı 70'i aşkın ancak 'şöhret sahibi' bir teknik adam var! Futbolda 4-4-2'den, 4-1-3-2'den, sahadaki 'baklava diliminden' önemlisi insan ilişkileri, tıpkı yaşamımızda olduğu gibi. Belki de Ertuğrul Sağlam bir futbol dahisi ama!..
ahlakını, efendiliğini sorgulamıycağımız, teknik açıdan daha beklememiz gereken, futbolcusunun önünde dolgun başak eğilir misali eğilip bağcıklarını bağlayan 'enaniyetten geçmişim' görüntüsü ile gönlümüzde taht kuran, insani değerleri olan şahsiyet.
kayserispor' daki başarısını beşiktaş' a istenildiği gibi gerçekleştiremeyen teknik direktör. oyuna müdahale etmekte ya geç kalıyor ya da yanlış yerlere müdahale ediyor. futbolcularından maksimum verimi alamadığı bir gerçek.
beşiktaş'a geldiğinden beri ilk kez bir beşiktaş antrenörü gibi yöneten teknik direktör.
daha önceleri rakip kim olursa olsun 1-0'ı korumaya çekilen sağlam bu maçta taktiğinden hiç vazgeçmedi. forvet alıp defans sokmadı hatta ali tandoğan'ı çıkartıp batuhan'ı oyuna aldı ve kalesinde doğru düzgün pozisyon da vermedi. bence çok başarılı bir maç çıkardı.
gazetelerde çıkan haberlere bakarken gözüme Finale gider gibi şeklinde bir ifade ilişti içeriğine bakınca ertuğrul sağlam'ın çaykur rize hakkında yaptığı açıklamaları gördüm. şöyle demiş beşiktaşımın büyük hocası:
Ç.Rizespor maçı bizim için büyük önem taşıyor. Bu karşılaşma final havasında geçecek. Bizi Fortis Türkiye Kupası'ndan eleyen, sahamızda puan alan rakibimizden rövanşı almak istiyoruz. Oyuncularıma inanıyor ve güveniyorum. http://www.hurriyet.com.t....asp?gid=211&sz=91055
bu mudur artık beşiktaşımın içinde bulunduğu durum. tek rakibimiz çaykur rize mi oldu. beşiktaşımın yarışmacı kimliğinin indirgendiği son kale rize mi?
hürriyetin habercilik anlayışı malum. yapılmış resmi bir açıklama da yok. fakat takımın hedefsizliği, vizyonsuzluğu, iyi idare edilemeyişi bu tip haberlerin çıkmasına sebep oluyor.
ertuğrul sağlam eğer gerçekten böyle bir şey dedi ise kendini hala kayserinin başında sanıyor ya da beşiktaş'ın büyüklüğünü kavrayamamış demektir. ne olacak rizeyi yenince intikam alınacak, herkes rahatlayacak. tabi sen bizi şampiyon yapmasan da olur. seni rizeyi, kasımpaşayı, vesteli yen, takımı 4. yap diye getirdiler zaten bu takıma. neyse artık inter toto'ya da götürürsen takımı azıcık da orda maskara edersin bizi.
kamp yaptıkları Krallorfen Oteli'nde düzenlediği basın toplantısında kendisiyle ilgili basında yer alan eleştirilere de Mevlana'nın, ''Cehalet insanı çirkinleştirir. Suskunluğum asaletimdendir. Her lafa verilecek cevabım vardır. Lakin, lafa bakarım laf mı diye, adama bakarım adam mı diye'' beyitiyle yanıt vermiş teknik direktör.
vay anasını be. helal olsun sana ertuğrul hoca. sen yensen de yenilsen de adam gibi adam ertuğrul sağlamsın ulan. siyah ulan.
beyefendiliği tartışılmayan, herkesin sırf kendisine sempati duyduğu için başarılı olmasını çok istediği teknik direktör. yalnız bu kadar güzel meziyetlerine keşke biraz futbol bilgisi eklemiş olsaydı. ezbere sistemlerden vagzeçip kendi modelini kurabilseydi.. şu cisse nin yanına bir adam daha koyup her depar atana adamı stoperlerle başbaşa bırakmasaydı.. her neyse tüpçü veya beşiktaş için değil, güzel bir insan olduğu için başarılı olmasını istediğim, başarılı olmanın kendisine ne kadar yakışacağını hayal etmekten zevk aldığım, beşiktaşımın sevgili teknik direktörü.
biz onu, Aykut Kocaman'dan çok sonra ve hiçbir zaman onun kadar soylu biçimde olmasa da ahlakı dillendiren, insani erdemlerin bayraktarlığını yapan, 'ne olursa olsun kazanmak gerek' inancıyla körleşmiş insanlara insanlığı hatırlatmaya çalışan bir adam olarak bilirdik. lakin görüyoruz ki hala tarihinin en ahlaksız dönemini yaşayan beşiktaş'ın başındadır. bir de sinan abi'si var ki o ayrıca affedilmez bir günahtır.
zamanında ahlaka dair söylediği sözlerin büyüsüne kapılıp takdir etmiştik kendisini. sinan engin takıma geri geldiğinde derhal istifa edecek diye bekliyorduk. lakin o abi diyerek bağrına bastı, o halde sporcularına ölümsüz bir erdemin gündelik bir başarıdan daha iyi olduğunu söylerken utanmayacak mı? beşiktaş'ta üç gün daha fazla teknik direktör olabilmek için ne olduğu herkesin malumu olan bir sinan engin'le çalışmak hangi erdemle açıklanabilir? efendim, sınanmamış erdem erdem değildir. hazırlık maçlarında top dolaştırmak kolay, sizi bir de sahalarda görmek isteriz. hem istifa soylu bir savunma sporudur; böylelikle insanlığınızı hem nefsinizden hem de hasmınızdan korumuş olursunuz.
besiktasımı avrupa'da kimse bu adamdan daha fazla rezil edemedi...
birazcık haysiyeti varsa bu geceden basar istifasını. gitmiyor ertugrul seninle. anla artık bunu.